Aydın’da turunçgil ağaçları, kapladığı 45 bin 472 dekar alan ve 43 bin 530 ton üretimi ile yaş meyve ve sebze ihracatında gelişme potansiyeline sahip önemli bir yerde bulunuyor. Aydın Tarım ve Orman İl Müdürlüğü, turunçgil alanlarında yürüttüğü Entegre ve Kontrollü Ürün Yönetimi (EKÜY) projesi kapsamında yapılan bahçe kontrollerinde, unlu bitin ekonomik olarak mücadeleyi gerektirecek düzeyde olduğu bildirdi. 

Tarım ve Orman İl Müdürlüğü, turunçgil unlu biti zararlısı ile ilgili yaptığı açıklamada, “Mücadele zamanı gelen ve yayılma eğiliminde olan turunçgil unlu biti (Planococcus citri) zararlısının tüm üreticiler tarafından tanınıp, yoğunluğunun izlenmesi ve bahçelerde mücadelenin uygulanması Aydın turunçgil yetiştiriciliği için büyük önem taşımakta” ifadelerine yer verildi.

TURUNÇGİL UNLU BİTİ NEDİR?

İl Müdürlüğü’nün, turunçgil unlu bitinin tanımını yaptığı açıklamasında, “Turunçgil unlu bitinin ergin dişileri, uzunca oval biçimde, beyaz ve unlu gibi bir görünümdedir. Ortalama uzunluğu 3,7 mm, eni ise 1.8 mm'dir. Vücudun her tarafı beyaz ince mumlu iplikçiklerden oluşmuş bir örtü ile kaplıdır. Bazen tek başına, çoğunlukla da koloni halinde yumakçıklar şeklinde görülürler. Bir dişi 300-400 adet yumurta bırakır. Yumurtadan çıkan larvalar yumakçıklar içerisinde kısa bir süre kaldıktan sonra dışarı çıkarlar. Bu dönemde larvalar oldukça hareketlidir. Yıllara ve bölge koşullarına göre değişmekle birlikte yılda 3-4 döl verirler. Turunçgil unlu biti emgi yaparak doğrudan, ballımsı madde salgılayarak fumajine neden olmasıyla da dolaylı yoldan bitkilere zarar verirler. Popülasyon yoğunluğunun yüksek olduğu zamanlarda turunçgillerde aşırı meyve dökümüne ve fumajine neden olurlar. Esas konukçuları turunçgil tür ve çeşitleri olup, incir, asma, nar, sera ve süs bitkilerinde de zarar yaparlar” ifadeleri kullanıldı.

YAŞAYIŞI VE ZARAR ŞEKLİ

İl Müdürlüğü, üreticilerin dikkatli olması için zararlı bitin nasıl yaşadığı ve zarar şekillerine de açıklamasında yer verdi, “Kışı çoğunlukla yumurta ve yumurtalı ergin olarak ağacın gövde çatlakları arasında, yumurtasız ergin ve larva olarak da sürgün uçları arasında beslenerek geçirirler. Yumurtalar ilkbahar aylarında havaların ısınması ile açılır ve çıkan larvalar öncelikle yapraklarda ve sürgünlerde özelikle de iki bitki organının birbirine değdiği yerde beslenir. Yeni meyvelerin teşekkülü ile meyvelerin sapla birleştiği çanak yaprakları ve meyvelerin birbiriyle temas ettiği yerlerde, göbekli portakalların göbek kısmında emgi yaparak meyve kalitesini düşürür ve sap dipleri zayıflayan meyvelerin dökülmesine neden olurlar. Bu zararlının bulunduğu yerlere harnup ve portakal güveleri de yumurta bırakır. Zararlının çıkardığı tatlı maddeler bu güvelerin larvalarının besin kaynağı olur. Orantılı nemi yüksek gölgeli sıcak yerler unlu bitin gelişmesine uygundur. Yaz sonuna doğru bu belirtilen yerlerden gövde ve dallara dağılırlar” ifadeleri kullanıldı.

MÜCADELE YÖNTEMLERİ

Zararlı bit ile mücadele yöntemlerine de yer veren İl Müdürlüğü, “Bahçede yabancı ot temizliğine dikkat edilmeli, sürümler tavında yapılmalı, budama yaparken ağaç taçları hiçbir zaman birbirine kavuşmamalıdır. Güneşlenme ve hava akımı sağlanmalıdır.

Ülkemizde kitle üretimi yapılan ve bahçelere salınan, bölge şartlarında kışı geçiremeyen avcı böceği ve Leptomastix dactiilopii parazitoiti en önemli doğal düşmanlarıdır. Bu yararlı böcekler unlu bitle bulaşık bahçelere salınarak başarılı bir şekilde biyolojik mücadele yapılmaktadır. Bu şekilde biyolojik mücadele yapan üreticilerimiz ayrıca Bakanlığımızın biyolojik mücadele destek ödemesinden de yararlanabilmektedirler.  (ERDAL GÜNDÜZ)

Editör: DİLARA YERLİKAYA