CHP Aydın Milletvekili Süleyman Bülbül, geçen eylül ayında Adnan Menderes Üniversitesi’nin ilan edilen iki akademisyen kadrosunun hangi isimler için açıldığını noterde tutanak altına aldı. Bülbül’ün hukuksuz atamalar olarak nitelendirdiği konuyla ilgili olarak sessizliğini bozan Doç. Dr. Umut Tuncer, “Sayın Bülbül hakkında, asılsız suçlama ile itibarımı zedelemek suçlamasıyla şikâyetçi oldum. Kazanacağım tazminatı da eğitim alan gençlerimize bağışlayacağım” ifadelerini kullandı.
“BİNLERCE ÖĞRENCİ YETİŞTİRDİM”
Bülbül’e yönelik açıklamasında, akademik kariyerini detaylarıyla paylaşan Tuncer, “CHP Milletvekili Süleyman Bülbül, ADÜ’de bana özel bir kadro çıktığını ve akademisyenlerin, gençlerin hakkını gaspeden bir liyakatsiz olduğumu ileri sürerek “Skandal Atama” başlıklı haberler çıkarttı. Son 7 yılı ADÜ’de olmak üzere yaklaşık 15 yıllık bir akademisyenim. Adnan Menderes Üniversitesi’nde; Anabilim Dalı Başkanlığı, Dekan Yardımcılığı, Merkez Müdürlüğü, Meslek Yüksekokulu Müdürlüğü, Senatör ve Rektör Baş Danışmanlığı görevlerini yürüttüm. Binlerce öğrenci yetiştirdim. 20’den fazla uluslararası makale/bildiriye ve 6 kitaba yazarlık yaptım. 2020 yılında akademik kriterlerin yaklaşık 2 katını sağlayarak ÜAK (Üniversiteler arası kurul)’dan Doçentliğimi aldım. Bir süre İl Müdürü olarak çalıştığım için yükselme kadrosuna gecikmeli olarak başvurdum” dedi.
Akademik yükselmenin her öğretim üyesinin özlük hakkı olduğunu vurgulayan Tuncer, “Sadece Adnan Menderes Üniversitesi’nde, her yıl, kriterleri karşılayan 100’e yakın Öğretim Üyesi yasal bir engel yoksa kadrosunda yükselir, yükselmelidir. Süleyman Bülbül zannediyorum Doçentlik ünvanının ne olduğunu, nereden ve nasıl alındığını bilmiyor olacak ki “torpilli olarak” gençlerin önünü kapattığımı ileri sürmüş. Sayın Bülbül, çok sayıda pırlanta gibi gencimizi de akademiye kazandırdığımı bu vesileyle öğrenmiş olun…. Gençler Doçentlik kadrosuna değil, Araştırma Görevlisi, Öğretim Görevlisi, Doktor Öğretim Üyesi kadrolarına atanırlar” diye konuştu.
“MEMLEKETİM ADINA ÜZGÜNÜM”
“Ben bir akademisyenim Sayın Bülbül, Allah kısmet ederse Profesör’lük ünvanına da yükseleceğim” diyen Tuncer, açıklamasını şu ifadelerle noktaladı; “O zaman da haber yaptırabilirsin. Şimdiden noter onayını almanı öneririm. Ayrıca bahsedilen kadro ben Milletvekili Adayı olmadan çok önce çıktı! Milletvekili Adayı olunca özlük hakkım olan atama iptal olmuyor. Seçim bitince dilekçe verip kadrona dönmek de yasal bir hak. Doçentlik ünvanının ne olduğunu bilmeyen, akademik yükselmeyi anlayamayan, daha önce de İl Müdürlüğüm ile hiç bir alakası olmayan çalışmaya atıf yaparak beni eleştiren Sayın Bülbül’ün vekillik yapabilecek zeka kapasitesine sahip olup olmadığını sorguluyorum. Akademiye bu kadar yabancı bir avukatın Hukuk diplomasını hangi üniversiteden hangi şartlarda aldığını merak ediyorum. Bu derece yetersiz bir aktörün vekil atandığı! memleketim adına üzgünüm. Sayın Bülbül hakkında, asılsız suçlama ile itibarımı zedelemek suçlamasıyla şikâyetçi oldum. Kazanacağım tazminatı da eğitim alan gençlerimize bağışlayacağım. Cehaletinin hesabını kamuoyuna; işlediğin suçun hesabını yargıya vereceksin”
NE OLMUŞTU?
Sözcü’de yer alan habere göre, ADÜ geçen eylül ayında iletişim ve tıp fakültelerinde görevlendirilmek üzere iki doçent alınacağını duyurdu.
Gerek üniversitedeki akademisyenler gerekse kentteki siyasiler aranan özelliklerin özellikle iki ismi işaret ettiğini konuşunca, CHP Aydın Milletvekili ve Adalet Komisyonu Üyesi Süleyman Bülbül, Ankara 17. Noteri’ne giderek bu isimlerin kimler olacağını onaylattı. Bülbül Noter aracılığıyla yapılan işlemde, İletişim Fakültesi Halkla İlişkiler ve Reklamcılık Bölümü Araştırma Yöntemleri Programı için açılan kadroya o dönem Turizm İl Müdürlüğü görevini yürüten türkücü Mahmut Tuncer'in oğlu Umut Tuncer’in, Tıp Fakültesi Temel Tıp Bilimleri Bölümü Histoloji ve Embriyoloji Programı için açılan kadroya ise Senato Üyesi Prof. Dr. Hulki Başaloğlu'nun eşi Kübra Başaloğlu'nun alınacağını kayıt altına aldı.
İşleyen süreçte Doç. Dr. Kübra Başaloğlu geçen kasım ayında belirtilen kadroya atandı. Göreve başladıktan yaklaşık 2 hafta sonra da yaş haddinden emekliliğini isteyerek, bulunduğu kadrodan emekli oldu. Doç. Dr. Umut Tuncer ise mayıs ayında yapılan milletvekilli seçimlerinde AK Parti'den 5. sıra adayı oldu, ancak seçilemedi. Edinilen bilgiye göre Umut Tuncer de haziran ayında, kendisi için açılan hazır bekleyen kadroya atanarak göreve başladı.
“ADÜ REKTÖRÜ DERHAL HESAP VERMELİ”
CHP’li Bülbül, konuyla ilgili yaptığı açıklamada, “Bahsettiğimiz bu hukuksuz atamalar konusunda ADÜ resmen başı çekiyor. Hemen hemen her dönemde kişiye özel kadro açılıyor. Bu kişiler de ne hikmetse her seferinde rektörün, dekanın, bölüm başkanlarının eşi dostu akrabası çıkıyor. Bu son örnek artık kantarın topuzunu kaçırdı. Adrese teslim bu kadrolarla Anayasa'nın 10, 49 ve 70'inci maddeleri ihlal ediliyor. Torpilliler, üniversite gibi eğitimin en tepesindeki kurumlarda, doğru düzgün hizmet vermeden maaşa bağlanırken, bu kadroları asıl hak eden akademisyenlerin, özellikle de gençlerin hakları gasp ediliyor.Bu atamaları yapan ADÜ Rektörü derhâl hesap vermeli. Hak etmediği kadrolara atanan bu kişiler de derhal istifa etmeli ve kadrolar hak edenlere verilmeli” ifadelerini kullanmıştı. (MURAT TAN)