İstanbul Kongre Merkezi'nde düzenlenen TRT World Forum 2024'ün açılışında bir konuşma yapan Sobacı, forumun bu yıl 30'un üzerinde ülkeden 150'ye yakın konuşmacı ve farklı coğrafyalardan 1500'ün üzerinde katılımcıyla gerçekleştirildiğini söyledi.

İki gün boyunca iklim değişikliğinden enerji krizine, jeopolitik dönüşümlerden ekonomide dayanıklılık stratejilerine, uluslararası hukuktan yapay zekaya kadar pek çok konunun forumda masaya yatırılacağını belirten Sobacı, "Bu yıl TRT World Forum'un ana temasını, 'Kırılma Noktasında Bir Dünya: Krizleri ve Dönüşümleri Yönetmek' olarak belirledik. Çünkü bütün insanlığın mukadderatını belirleyecek krizlerle sınandığımız bir dönemden geçiyoruz." diye konuştu.

Hac ek kayıt başvuruları yarın sona eriyor Hac ek kayıt başvuruları yarın sona eriyor

Sobacı, dünyanın soykırım ve savaşlardan iklim değişikliğine, düzensiz göçten sosyal adaletsizliklere ve yeni teknolojilerin yol açtığı risklere kadar geniş sorunların gölgesinde döndüğünü, bu krizlerin oluşturduğu insani maliyetlerin ağırlığı ile buradan etkilenenlerin sayısının her geçen gün arttığını ve uluslararası sistemin temellerinin bu gelişmeler karşısında derinden sarsıldığını kaydetti.

Dünyanın meşgul olduğu meselelerin çoğunun ülkenin içinde bulunduğu bölgede gerçekleştiğini vurgulayan Sobacı, "Dolayısıyla çok boyutlu ve zorlu sınamalarla kuşatılmış bir coğrafyada bulunan Türkiye için bölgesel ve küresel meselelerle ilgilenmek tercihten öte bir zorunluluktu ve tarihi bir sorumluluğun gereğidir. Bu noktada şunu açıkça ifade etmek isterim ki bu sınamalarda ülkemizin en büyük imkanı hiç kuşkusuz sahip olduğu güçlü liderliktir. Cumhurbaşkanı'mız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın liderlik ettiği özgün siyaset ve diplomasi modeli ülkemizin hak ve menfaatlerini korumanın ve yükselişlerin yanı sıra daha adil bir dünyanın reçetesinde insanlığa sunmaktadır." ifadesini kullandı.

Sobacı, bugün bilinen bütün krizlerden daha yok edici bir krizle karşı karşıya kalındığını belirterek, şunları söyledi:

"Bu krizin adı vicdan krizidir. Bunun en somut örneği Gazze'deki soykırımdır. İsrail bir yılı aşkın süredir sürdürdüğü soykırım ile 44 binden fazla Gazzeliyi hayattan kopardı. 100 binden fazlasını yaraladı. Soykırımın sonucunda hayatını kaybedenlerin 17 binden fazlası çocuk, 2 binden fazlası bebekti. Şu hususun altını özellikle çizmek isterim ki yaşanılanları uzaktan gözlemleyenlerin soykırım kurbanlarının sadece sayılardan ibaret olmadığını bilmesi gerekiyor. Bir kurşunla, bir şarapnel parçasıyla, bir fosfor bombasının zehirli gazıyla sönüp giden hayatlar gerçek insanların hayatları. Bu insanlar hepimizle aynı ve kubbe altında sıradan bir hayat sürmeye çalışan aynı ulusları ve hayalleri paylaşan insanlar. Yaşamak için güvenli bir yer, her gün sofrada bir kap yemek, çocukları için daha iyi bir yaşam hayal eden insanlar. Bunlar sayı değil, gerçek insanlar."

Sobacı, Batılı ülkelerin Gazze'deki insani krizlere yönelik yaklaşımına dikkati çekerek, "Bu insanların gerçek ıstıraplarını görmemekte en temel insani taleplerini duymamakta ısrar eden Batılı ülkeler, Gazze testinde tüm dünyaya ihraç etmeye çalıştıkları sözde değerlerin altında kalmış, insanlığı rafa kaldırmıştır. Soykırım endüstrisinin parçası haline gelen medya kuruluşları ise susarak, hatta soykırıma destek vererek ruhlarını ve vicdanlarını satışa çıkarmışlardır. Ancak her bir insani krizde olduğu gibi Gazze'deki zulme karşı kıyam etme sorumluluğunu da Türkiye üstlenmiştir. Sayın Cumhurbaşkanı'mız bulunduğu her platformda sesini, adaletin sözcüsü olarak yükseltmekte, zalimlerin kanlı yüzlerini tüm dünyaya ifşa etmektedir." değerlendirmesinde bulundu.

Kaynak: AA