Meclis'teki görüşmede, Kurtulmuş, Filistin Devlet Başkanı Abbas ve beraberindeki heyeti TBMM'de ağırlamaktan duyduğu memnuniyeti dile getirdi.

Abbas'ın, TBMM Genel Kurulunda milletvekillerine bir hitabının olacağını ve bu toplantı vesilesiyle dünya kamuoyuna Filistin davası üzerindeki görüşlerini ileteceğini dile getiren Kurtulmuş, "Bütün dünya kamuoyu büyük bir merakla sizin yapacağınız konuşmayı bekliyor. Ümit ederim ki bu konuşma, Filistin davasının daha ileriye gitmesi için önemli bir katkı sunacaktır." diye konuştu.

Gazze meselesinin başlangıcından itibaren devlet ve millet olarak birlikte, ortak duruş sergileyen dünyadaki ender ülkelerden birisinin Türkiye olduğuna dikkati çeken Kurtulmuş, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Sayın Cumhurbaşkanı'mız Tayyip Erdoğan’ın öncülüğünde devletimizin bütün kurumları, bütün uluslararası platformlarda Filistin halkının acılarını azaltmak, Filistin davasına destek vermek ve İsrail’in saldırganlığını önleyebilmek için bütün gücüyle mücadele etmektedir.

TBMM, Gazze meselesinin başlangıcından itibaren duruşunu, müşterek bir şekilde dört kez bütün dünyaya ilan etmiştir. Bunlardan ikisinde siyasi parti gruplarının ortak imzasıyla İsrail’in işlediği insanlık suçlarına karşı duruşumuz teyit edilmiş. Diğer ikisinde de Başkanlık Tezkeresi ittifakla kabul edilerek TBMM’nin ve Türk halkının Filistin meselesindeki duruşu dünya kamuoyuyla paylaşılmıştır. Bugün de zat-ı devletlerini ve arkadaşlarını burada ağırlamaktan büyük memnuniyet duyuyoruz. Hoş geldiniz, sefalar getirdiniz diyorum."

"İnsanlık suçlarına ortak olanlar uluslararası mahkemelerde yargılanacaktır"

Filistin davasındaki birlik ve beraberlik içerisindeki hareketlerini hem millet hem devlet olarak gösterdiklerini söyleyen Kurtulmuş, "Görüşmemizde TBMM'de grubu bulunan siyasi partilerin temsilcileri yer almaktadır. Dört Meclis Başkanvekilimiz burada, ayrıca Meclis Başkanlık Divanı üyesi arkadaşlarımız buradadır. Türkiye-Filistin Dostluk Grubu Başkanımız da buradadır. Dolayısıyla biz Filistin meselesine müştereken, Meclis’te grubu bulunan bütün siyasi partiler olarak ortak bir şekilde önem veriyoruz ve bunu milli bir dava olarak kabul ediyoruz." değerlendirmesinde bulundu.

Güney Afrika’nın, Uluslararası Adalet Divanında İsrail’e karşı açtığı soykırım davasında alınan kararı anımsatan Kurtulmuş, şöyle konuştu:

"Bu karar, hem İsrail’in, siyonist rejimin geleceği bakımından hem de Filistin davasının geleceği bakımından yeni bir dönemin başlangıç noktasıdır. Uluslararası alanda hiç dokunulamayan İsrail devletine dokunulmuştur. Her ne kadar Netanyahu ve çetesine bazı ülkeler destek verse de onların destekleri yetmeyecektir. Uluslararası camiada özellikle bu davanın ileriki merhalelerinde Netanyahu ve çetesi, siyonist rejim her gün biraz daha mahkum olacaktır. Bu insanlık suçlarına ortak olanlar, başta Netanyahu olmak üzere uluslararası mahkemelerde yargılanacaktır ve mutlaka hüküm giyeceklerdir. İnanıyoruz ki istediği kadar ABD ya da başka ülkeler destek versin, istedikleri kadar kendi senatolarında, temsilciler meclisinin müşterek oturumunda söz hakkı versinler, savaş suçlularının yeri meclis kürsüleri değil, uluslararası mahkemelerin sanık sandalyeleridir.

ADÜ öğrencilerinin içini ısıtacak haber ADÜ öğrencilerinin içini ısıtacak haber

Filistin davası bakımından da yeni bir dönemin başlangıcındayız. Bundan sonra on yıllar sürecek yeni bir mücadele başlamıştır. Şühedanın kanı boşa çıkmayacaktır, onların kanının bereketiyle yeryüzünde yeni bir uyanış başlamıştır. Dünyanın her yerinde insanlık cephesi uyanmış ve harekete geçmiştir. Milyarca insan dilleri, dinleri, kültürleri farklı olmasına rağmen Filistin davasının yanında yer almaya başlamıştır. Önümüzdeki dönem, insanlık cephesinin güçleneceği bir dönem olacaktır."

Kurtulmuş, Filistin davası bakımından ikinci önemli meselenin de "Filistin direnişinin saflarının tevhit edilmesi mecburiyeti" olduğunu ifade ederek, bölge ülkeleri başta olmak üzere İslam dünyasının Filistin davası konusundaki kararlılığının artırılması mecburiyetinin bulunduğunu kaydetti.

Kurtulmuş, “Filistin davasına yapacağımız en büyük destek, İslam ülkeleri arasındaki ihtilaflarının ortadan kaldırılmasını temin etmek olmalıdır." dedi.

Kaynak: AA