On bir ayın sultanı olarak nitelendirilen ve İslam aleminde özel bir yara sahip olan ramazan ayına girilecek. Mübarek üç ayların sonuncu olan Ramazan ayı Müslümanlar için bu ayın başı rahmet, ortası mağfiret, sonu da cehennemden kurtuluştur. Bu nedenledir ki bir aylık süre içerisinde ibadetlerin yanı sıra zekat ve fitrelerimizi de vermeliyiz. Pazar günü yatsı namazından sonra kılınacak tervih namazı ile başlayacak olan ramazan ayında oturulacak iftar sofraları, kalkılacak sahur ile kul ile Allah arasında bağlar kuvvetlenir.
RAMAZAN GELİYOR! HAZIR MIYIZ?
Cuma hutbesinde, önümüzdeki Pazar günü kılacağımız ilk teravih namazıyla on bir ayın sultanı Ramazan’a kavuşacağız. Aynı gece sahura kalkarak oruca niyet edeceği, Ramazan’ın Kur’an ayı olduğu ve kitabımız Kur’an-ı Kerim’in Peygamberimize bu ayda indirilmeye başlandığı dile getirildi.
Söz konusu hutbede “Ramazan, oruç ayıdır. Oruç, bedenimize sıhhat, gönlümüze huzur veren eşsiz bir ibadettir. Günahlara ve kötülüklere karşı bir kalkandır. Ramazan, bizi, tüm azalarımızla oruç tutmaya, her türlü kötülük ve günahtan arınmaya çağırmaktadır. Ramazan, yardımlaşma ve dayanışmanın zirve yaptığı aydır. Zekât, sadaka ve her türlü infakla geçici dünya nimetini ebedi ahiret kazancına dönüştürdüğümüz kutlu bir zamandır. Yüce Rabbimiz, Ramazan, bizi, paylaşmaya, kimsesizlerin kimsesi olmaya, yetim ve öksüzlerin yüzünü güldürmeye davet etmektedir” ifadeleri kullanıldı.