JMO İzmir Şube Başkanı Koray Önalan, deprem ve Aydın’daki yerleşim konusunda Yeni Kıroba’ya özel açıklamalarda bulundu.
40 yıldır Aydın’da yaşadığını belirten Önalan, JMO’nun Aydın, Muğla ve Manisa temsilciliklerinin İzmir Şubesi’ne bağlı olduğunu aktardı.
Türkiye’de diri fayların üzerine oturan 24 kentten birisinin Aydın olduğuna dikkati çeken Önalan, “İstanbul’la Aydın’ın farkı var. İstanbul’da deprem üretecek faylar, Marmara Denizi açıklarından geçiyor. Aydın, birkaç ilçesi hariç diri fayların üzerine oturuyor. Özellikle Aydın kent merkezi bu açıdan son derece tehlikeli. Yerleşim ne yazık ki, kuzeydeki aktif diri fayların üzerine gelişiyor” dedi.
“YENİ GELİŞME ALANI BULUNMALI”
Aydın’ın gelişiminin Büyük Menderes Ovası’na doğru devam ettiğini aktaran Önalan, şunları söyledi: “Biliyoruz ki, depremlerde en önemli hasar, diri fayların üzerinde ve suya doygun, alüvyon zeminlerde gerçekleşiyor. Aydın’da her ikisi de var. Yani Aydın’da korkunç bir yerleşim alanı yanlışlığı var. Bu yıllardan beri devam ediyor. Aydın kendisine yeni bir gelişme alanı bulmalı. Bu gelişme alanı bizce var. Önümüzdeki 30 yılı düşünerek kent merkezini, kentin tamamını yerinden kaldırmamız, dönüştürmemiz mümkün değil.”
“BALTAKÖY CİVARI GÜVENLİ”
Aydın’ın nüfusunun başka yere yönlendirilmesi gerektiğinin altını çizen Önalan, “Bu konuda kafamızdan geçen bir yer var. Bunu yıllardan beri öneriyoruz. Aydın’ın güneyinde, Baltaköy civarındaki tepeler, yükseltiler yerleşim açısından son derece güvenli ve uygun. Kentin yeni cazibe merkezi olabilir. Kentin önümüzdeki 30 yılını kurtarması bakımından bu ve benzeri yerleri gündeme alıp, mutlaka planlamayı yapması lazım. Fayların durumuyla ilgili kısım kısım yapılan çalışmalar var. Fayların tekrarlama periyotlarını bilmiyoruz. Diri fayın 11 bin yılda bir deprem üretmesi lazım” görüşlerini dile getirdi.
“MTA ÇALIŞMA YÜRÜTÜYOR”
Fayların geçmişte ürettiği depremlere ilişkin çalışmalar başlatıldığını bildiren Önalan, “MTA Genel Müdürlüğü Jeolojik Etütler Dairesi ekipleri, ben de kendileriyle araziye çıkıyorum, Kuyucak’tan Söke’ye kadar çok bilimsel ve geniş kapsamlı çalışma başlattılar. Bu çalışmaların sonucu bir yıl içinde çok net şekilde elde edilecek. Burada yapılan çalışmalarla Aydın’daki bütün fayları, bütün segmentleri, tekrarlama periyotlarını, deprem üretme potansiyellerini, en son ürettiği depremleri net olarak ortaya koymaya çalışacağız. Büyük olasılıkla da sonuç alacağız. Aydın’ın depremselliğiyle ilgili, elimizdeki sayısal verilerle bazı şeyleri daha rahat konuşacağız” diye konuştu.
“ŞEHİR HASTANESİ’NİN YAPILDIĞI YER SON DERECE YANLIŞ”
“Aydın Şehir Hastanesi’nin yapıldığı yer son derece yanlış” görüşünü savunan Önalan, “Ovanın ortasına bu kadar büyük hastane yapılması deprem tehlikesi açısından hem de kentin ovaya kayması açısından tehlikelidir. Buna itiraz ettik. Aydın’ın yeni bir gelişim alanına ihtiyacı var, bunu da gösteriyoruz. Buraların etütlerinin yapılıp planlaması, önümüzdeki 30 yıl içinde kentin ovaya doğru gelişiminin önüne geçilmesi gerekir. Savrandere’de TOKİ yapılması son derece doğru bir karardır. Aydın’ın yeni gelişme alanı olmasında ısrarcıyız. Bu anlamda gerek merkezi yönetim gerekse de büyükşehir ve ilçe belediyelerine önemli görevler düşüyor” dedi.
