Sabancı Holding Yönetim Kurulu ve Sabancı Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Güler Sabancı, Avrupa Film Akademisi tarafından 'Sürdürülebilirlik Ödülü'ne layık görüldü.
Sabancı Vakfı'ndan yapılan açıklamaya göre, Avrupa'daki sinema endüstrisini desteklemek ve her yaştan izleyiciyi Avrupa sineması hakkında eğitmek amacıyla faaliyet gösteren akademi tarafından, Almanya'nın başkenti Berlin'de 36'ncısı gerçekleştirilen Avrupa Film Ödülleri, 24 farklı kategoride sahiplerini buldu.
Avrupa'da sürdürülebilirliğin kapsamını çevresel sürdürülebilirliğin ötesine taşıyarak, ilham veren ve sorumluluk bilincini teşvik eden kurum ve kuruluşlara takdim edilen 'Sürdürülebilirlik Ödülü'ne (Prix Film4Climate) layık görülen isim, Sabancı Holding Yönetim Kurulu ve Sabancı Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Güler Sabancı oldu.
Sabancı Vakfı Kısa Film Yarışması ile iklim acil durumuna sinema yoluyla dikkati çeken ve sürdürülebilirlik alanında önemli çalışmalar gerçekleştiren Sabancı, ödülü Sabancı Vakfı adına aldı.
Açıklamada görüşlerine yer verilen Güler Sabancı, 'Ortak vizyonumuzu temsil ettiğine inandığım Sürdürülebilirlik Ödülü'nün sahibi olmaktan mutluluk duyuyorum. Vakfımız adına bu kıymetli ödül için Avrupa Film Akademisi'ne teşekkür ederim.' ifadelerini kullandı.
Sosyal değişim, kültür-sanat ve eğitim alanlarında çalışan, 50 yıllık geçmişe sahip bir vakıf olarak, toplumsal sorunlara sinema yoluyla dikkati çekmek amacıyla 8 yıl önce 'Kısa Film, Uzun Etki' sloganıyla Sabancı Vakfı Kısa Film Yarışması'nı başlattıklarını aktaran Sabancı, şu değerlendirmede bulundu:
'Dünyanın geleceği ve toplumsal gelişim için sinemanın dönüştürücü rolüne inanıyoruz. Dünyamız iklim aciliyeti, artan eşitsizlikler ve yoksullukların getirdiği çoklu krizler döneminden geçiyor. Bu krizlerin üstesinden gelmek için kamu, özel sektör, sivil toplum kuruluşları arasında işbirliği hayati önem taşıyor. Ayrıca insan yapımı savaşlar da her geçen gün insanlık trajedilerini artırıyor. Barışı özlüyorum ve yeni yılın dünyaya barış getirmesini diliyorum. Bu sayede sürdürülebilir bir dünya için çözümlere birlikte katkıda bulunabileceğimiz iklim aciliyeti, eşitsizlikler ve yoksulluk konularına odaklanabileceğimize inanıyorum.'
