Karabük Üniversitesi Safranbolu Turizm Fakültesi Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölümü, 2018-2019 eğitim öğretim yılında öğrenci kabulüne başladı.
Dört yıllık lisans eğitimi süresince öğrencilere, en temelden en ileri seviyeye kadar yemek sanatının incelikleri öğretiliyor, iş hayatında ihtiyaç duyacakları iletişim ve yönetim becerileri kazandırılıyor.
Program sonunda öğrenciler, yiyecek içecek işletmelerinde yönetici olabilmenin yanında kendi işletmelerini kurabilmeye yönelik bilgi birikimi elde ediyor.
Öğrenciler, teorik eğitimin yanı sıra uygulama mutfağında Türk yemeklerinin yanı sıra dünya mutfağına ait farklı lezzetleri deneyimleyerek mesleki tecrübe kazanıyor.
"Gastronomi öğrencisinin farklı tatlara açık olduğunu vurgulamaya çalışıyoruz"
Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölümü Dr. Öğretim Üyesi Sibel Ayyıldız, uygulama mutfağında öğrencilere Türk ve uluslararası mutfaklar konusunda eğitim verdiklerini söyledi.
Öğrencilere ikinci sınıftan mezun olana kadar her dönem 5'er uygulama dersi verildiğini belirten Ayyıldız, "Uluslararası mutfaklar kapsamında Afrika mutfakları dersi de veriyoruz. Öğrencilerimiz Afrika yemeklerinden örnekler sundu. Hedefimiz sadece Türk mutfağı, yöresel mutfak ve yerel mutfaktan ziyade dünyanın hakim olduğu terminolojide yer alan yemekleri öğrencilerimizle yapıp tadımlamak. Her şeyden önce bir gastronomi öğrencisinin farklı tatlara açık olduğunu vurgulamaya çalışıyoruz." diye konuştu.
Ayyıldız, bütün dersleri uluslararası nitelikte hazırlamaları gerektiğini dile getirerek, "Öğrencilerimiz sadece Türkiye'de değil, yurt dışında da staj ve çalışma gibi durumları söz konusu olduğu için uluslararası mutfaklara hakim olmak zorunda. Yurt dışına çıktıktan sonra Türkiye'ye gelirken de işletmelerde kullanılabilecek yerel ile uluslararası mutfağı füzyon haline getirebilecek fikirlerle dönmelerini de bekliyoruz." ifadelerini kullandı.
Öğrenciler Afrika mutfağına ait yemekler yaptı
Öğrenci Kaan Göy, derste karbonhidrat, protein, vitamin ve mineral ağırlıklı Mısır yemeği olan "koşari" yaptığını kaydetti.
Meryem Öngün de Kenya mutfağından et ve sebze ağırlıklı "mukimo" hazırladığını belirterek, "Önce içinde bezelye, mısır ve patates olan bir püre yapıyoruz. Daha sonra yanına brokoli ve karnabahardan garnitür hazırlıyoruz. Üstünde et yemeğimiz var. Bildiğimiz güveç ama farkı; içinde zencefil ve soya sosu kullandık. Afrika mutfağı bizi mutlu etti. Sebzeyi ve eti birlikte kullandık. Gayet keyifli bir çalışmaydı." diye konuştu.
Beyza Nur Vergili ise Güney Afrika yemeği "bobotie" pişirdiğini dile getirerek, "Türk mutfağında pek böyle yemekler yok. Meyveyle kıymanın bir araya getirilmesiyle oluşuyor. Bu, Afrika mutfağını Türk mutfağından ayırt edici bir yön. Özellikle mango ve muz gibi meyvelerin kıymayla birlikte olmasına önyargılı yaklaştık ama tadı gayet güzel. Farklı baharatlar ve meyvelerle kıyma gayet uyumlu olabiliyor." ifadelerini kullandı.
İkbal Öztürk de Afrika mutfağına özgü tatlı yaptığını anlatarak, "İlk başta çok enteresan geldi ama tadınca ne kadar zengin bir yemek olduğunu anladım. Farklı bir mutfağı öğrenmek hepimize farklı deneyim kazandırıyor. Bunları öğrenmemiz çok değerli. Hocalarımız çok donanımlı. Afrika mutfağı, Türk mutfağına benziyor ama hiç benzemeyen tarafları da var. İlk başta önyargılı yaklaştığımız oldu fakat yemekleri yapınca ne kadar önemli bir mutfak olduğunu anladık." değerlendirmesinde bulundu.