AK Parti Aydın İl Başkanı Mehmet Erdem, 28 Şubat 1997’de gerçekleşen postmodern darbenin 28’inci yıldönümünde yaptığı açıklamada, “Recep Tayyip Erdoğan gibi cesaretli bir lider Başbakan olmasaydı bu darbeciler asla yargılanamazdı” dedi.

Bin yıl süreceği öne sürülen 28 Şubat postmodern darbesinin tarihe kara bir leke olarak geçtiğini kaydeden Erdem, “On binlerce mağduru ve ekonomiye verdiği milyarlarca liralık zarar hiç unutulmadı ve unutulmayacak. Yaralar zor da olsa sarıldı, darbeyi gerçekleştirenler yargılandı ve hak ettikleri cezaları aldılar. 28 Şubat süreci, 28 Şubat 1997'de yapılan Milli Güvenlik Kurulu toplantısı sonucu açıklanan kararlarla başlayan ve irticaya karşı olduğu iddia edilen, ordu, bürokrasi, medya ve destekçi sivil toplum kuruluşları merkezli bir süreçti. Türkiye siyasi tarihine geçen kararların uygulanması sırasında Türkiye'de siyasi, idari, hukuki ve toplumsal alanlarda yaşanan değişimlere neden olan bir süreçti. Halk tarafından seçilmiş hükümeti ve başbakanı istifaya zorladılar. Bu süreçte TÜSİAD yaptığı açıklamalarla hükümeti istifaya davet etti. Medya’nın büyük bölümü de darbecileri destekledi. Müslüm Gündüz, Fadime Şahin ve Ali Kalkancı senaryoları medya tarafından iyi köpürtüldü; algı yönetimi, kamuoyu yönlendirmesi yapıldı” açıklamasında bulundu.

Köşk’te AK Parti’nin kalesi köylerden ‘artık yeter’ tepkisi!
Köşk’te AK Parti’nin kalesi köylerden ‘artık yeter’ tepkisi!
İçeriği Görüntüle

YAŞANANLARI ANIMSATTI

Rektörler Komitesi’nin hükümete karşı deklarasyonunu dönemin YÖK Başkanı Kemal Gürüz’ün okuduğunu hatırlatan Erdem, şöyle devam etti: “Üniversitelerde başörtülü kız öğrencilerin başlarını açmaları için ikna odaları kuruldu. Bazı üniversitelerde kızların başörtüsü zorla açıldı; sınıflara girmeleri yasaklandı.  Başörtüsü kamusal alanlarda yasaklanmaya başlandı. Kudüs Gecesi kutlaması bahanesiyle Sincan’da tanklar yürütüldü. Yargıtay Başsavcısı Vural Savaş, Başbakan Erbakan’ın ülkeyi iç savaşa sürüklediğini iddia ederek RP’yi uyardı. Başbakan Erbakan istifaya zorlandı ve istifa etti. Ardından RP’ye kapatma davası açıldı ve RP kapatıldı. İmam Hatip Liseleri’nin önünü kesmek için katsayı engeli kondu. Dolayısıyla Meslek Liselerine tercih edenlerin sayısı azaldı. Mesleki eğitimin önü kesildi. Şirketler ‘yeşil sermaye’ adıyla yaftalandı, batmalarına varıncaya kadar engeller ve baskılar uygulandı. 10 Haziran 1997’de Anayasa Mahkemesi, Yargıtay ve Danıştay başkan ve üyeleri Genelkurmay Başkanlığı'na çağrılarak kendilerine irtica konusunda brifing verildi. Eski Türkiye’nin en önemli olaylarından birisi olan 28 Şubat sürecinde yaşananlar bunlardı. AK Parti döneminde 12 Eylül ve 28 Şubat darbecileri yargılandılar ve hüküm giydiler.”

“ESKİ TÜRKİYE MAZİDE KALDI”

“Recep Tayyip Erdoğan gibi cesaretli bir lider Başbakan olmasaydı bu darbeciler asla yargılanamazdı” görüşünü vurgulayan Erdem, şunları kaydetti:

“Şimdi hala daha eski vesayetçi ve darbeci zihniyeti canlandırma heveslilerini görüyoruz. Teğmenlerimizin yemin töreni esnasında yaşananlar, TÜSİAD yöneticilerinin açıklamaları bize ‘Eski Türkiye’ özlemi duyanları hatırlatıyor.  Ama hevesleri kursaklarında kalacak. ‘Eski Türkiye’ mazide kaldı. Türkiye Yüzyılı’nda ülkemizi demokratik standartları yüksek, her türlü vesayet anlayışından uzak, halkın iradesinin daima hâkim olduğu, her bakımdan çağdaş uygarlık düzeyine ulaşmış bir ülke hedefine ulaştıracağız.”

Muhabir: KIVANÇ UĞUR