Anadolu’da “efe” adıyla bilinen en eski köyde dünyaya gelip şu anda Aydın ili merkez kazası Efeler İlçesi’nde yaşamını sürdüren araştırmacı-yazar köyüne merak ve heyecanla çıktığı inceleme yolculuğunda eriştiği sosyokültürel zenginlikleri bir araya getirip mahalli bir kaynak oluşturdu.
Bir yaşındayken ailesiyle birlikte göç ettiği İzmir’de ilk ve orta tahsilini tamamlayan yazar hayata gözlerini açtığı köyüne dair ilgi ve merakının peşine düşerek gerçekleştirdiği araştırmasında, ulaştığı verilerinin bir kısmını akademik yetkinlikle Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi ve Yeni Türkiye Stratejik Araştırma Merkezi tarafından organize edilen hakemli etkinlikler ile kamuoyuna daha önce aktarmıştı. Çalışmalarını Efe Sultan kitabıyla sonuçlandırarak Uluslararası tanınırlığa sahip Paradigma Akademi Yayınları arasında hedef kitlenin ilgisine sundu.
Altı yüz yılı aşan bir yerleşim yeri olarak “Efe Sultan” ismen, köy, stratejik önem bakımından her devirde kaynaklara az-çok yansıyan olaylara sahne olduğundan seyyahların ve yazarların ilgisini çekmiştir.
Efe Sultan Köyü; İç Ege’nin en doğusunda Afyonkarahisar’a bağlı Şuhut Kazası, il merkezinin güneyinde Batı Anadolu’yu Orta Anadolu’ya bağlayan arazi üzerinde yer almaktadır. Milli Mücadele ve Büyük Taarruz günlerinde sevkiyat ve seyyar hastanesiyle ciddi bir misyon üstlenmiştir.
“Kültürel akıl” kavramını çağrıştıran Toplumsal hafızayı merkezine alan eserde çardak, köy odaları, çeşmeler, fırınlar, kıraathaneler, bakkallar, sülaleler, muhtarlara kapı aralanırken yerleşim yerine adını veren Efe Hamza Sultan ve köyün meşhurları yanında Gazi Mustafa Kemal Atatürk, Ali İhsan Paşa, Sakallı Nureddin Paşa gibi milli kahramanlara da temas edilmiştir.
“Hemen hemen her ailede kız çocuklarına Sultan, erkek çocuklarına Hamza adı verilen doğum yerim Efe Köy; şu anda ikamet ettiğim Aydın Büyükşehir’in merkez ilçesi olan Efeler arasında ismen de olsa bir gönül bağı oluşturmaktadır.” İfadesi esere not olarak düşülmüştür.
“Sonsöz Yerine” başlığında şu hususlara işaret edilmiştir: “Efe Sultan” ulaşılabilen mevcut bilgilere göre mazisi Fetret Devri’ne kadar uzanan bir yerleşim yeridir. İlk bakışta nüfusunun azlığı öne çıkmaktayken, özgün, ağırlıklı bir mıntıkada tesis edilmiştir. Stratejik önemiyle her devirde resmî kaynaklara yansıyan olaylara ev sahipliği yapmıştır. … Osmanlı Kuruluş, Fetret, Yükseliş, Duraklama, Gerileme, Meşrutiyet, Millî Mücadele, Cumhuriyet dönemlerinde Türklerin Türkistan’dan getirmiş oldukları sosyal müessese, köyün adı olarak hiçbir değişikliğe uğramadan günümüze erişmiştir. Millî Mücadele dönemine ait çalışmalarda köye dair bilgiler, faaliyet gösterenler ve olaylar dikkat çekicidir. Zira oldukça stratejik bir noktada bulunmaktadır…. İsmin temsil ettiği, sosyal müessese sadece Adalar Denizi kıyılarındaki ahali arasında değil oradan 350 km içerilerde asırlardır yaşatılmakta olduğu bir kere daha anlaşılmaktadır. Araştırmamız esnasında buradan 300 km kadar daha doğuda Konya İli Çumra İlçesinde yine Yörük ve Türkmenlere ait mazisi iki asrı aşan başka bir “Efe Köyü” ile karşılaşılması bizim açımızdan oldukça manidardır.”