Aydın Süt Üreticileri Birliği Başkanı Servet Başkaya, sektörün içinde bulunduğu sorunlar ve çözüm önerilerine ilişkin açıklamada bulundu.
Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı’nın 19-21 Ocak'ta sektör temsilcileri ile yapılan toplantıyla ilgili açıklamalarını okuduğunu belirten Başkaya, “2024'ten 2028'e hedeflediğiniz tarımın sorunlarıyla ilgili çok güzel çalışmalar yaptığınıza inanıyorum. Ancak bakanlığımızın bu yapısıyla ve sektör temsilcisi olarak katılan merkez birliği yöneticilerimizle düşündüğünüz hedeflere ulaşmanız mümkün değildir. Çünkü son alınan kararla TARSİM(sigorta) dayatmanız, asgari ücretteki artıştan dolayı, üreticilerin birliklere ve örgütlere ödeyeceği rakamları arttırmıştır. Desteklemelerden gelen miktar bunu karşılayamaz duruma gelmiştir. Asgari ücrete yüzde 50, yönetim kurulu maaşlarına yüzde 50, emekliye yüzde 50, girdi maliyetlerine yüzde 50 ve üzeri zamlar yapılırken süte yüzde 17,4 zam açıkladınız. Hak reva mıdır?” ifadelerini kullandı.
“SÜTÇÜ KAZANIRSA ET PROBLEMİ DE ÇÖZÜLÜR”
Başkaya, açıklamasını şöyle sürdürdü: “Ülkemizde üretim yapan işletmelerin yüzde 80’den fazlası yıllık bazda 10-15 ton ve altı miktarlarda ve bu üretimi yapan insanların yaş ortalaması da 50-70 arası aile işletmeleridir. Bu insanlar para kazanırsa kaliteyi de arttırırlar, üretmeye de devam ederler. Et ve süt ayrılmaz bir ikilidir. Sütü üreten para kazanırsa et problemi de çözülür. Şu anda bu işletme sahipleri örgütlerinden ayrılıyor. Üretimde kayıt dışılığın önü açılıyor.
Lütfen süt fiyatını belirlerken 1 litre sütle 1,5 kilogram yem alabilme parametresini dikkate alarak belirleyiniz. Şu anda yemin fiyatı kilogram olarak 11 TL'yi bulmuştur. Bizler sütün başlangıç fiyatının 15 TL + 1,5 TL soğutma ve toplama bedeli + 1 TL'lik süt desteği olarak toplam 17,5 TL olmasını talep ediyoruz. 30 Ocak itibariyle TİGEM tarım işletmelerinin ürettiği sütlerin de süt sanayisi tarafından asgari 17 TL ile 20 TL arasında satıldığını öğrendim. Devlet kuruluşlarının sütünü bu fiyata alan sanayici üreticinin sütünü niye almaz? Bu fiyatlarla süt alınırsa benim üreticim de kaliteli süt üretecektir.”
“İTHALATI DURDURUN”
Kalite ve verimin artması için bakanlıkça alınması gereken önlemler konusunda önerilerde bulunan Başkaya, şunları kaydetti:
“Hayvancılıktan başlayarak tarım sayımını düzenli yapması,5200 sayılı üretici birlikleri yasasını yeniden gözden geçirip et ve süt birlikleri birleştirilmeli. Köy – Koop, Hay – Koop, Tar - Koop ve diğer tarımsal amaçlı kooperatifleri tek çatı altında toplayıp yerel bazdaki küçük kooperatifler ilçe bazlı tek kooperatif haline getirilmeli. Damızlık birliklerinin asli görevlerine dönmelerini sağlayacak tedbirler alınmalı. Başta Süt Konseyi olmak üzere tüm ürün konseylerinin yapısını değiştirip ithalat-ihracat planlama görevini konseylere verilmeli, mezbahalar, hayvan pazarları, sebze-meyve halleri iyi denetlenmeli. Sütün toplanması ve pazarlaması kapı toplama yerine merkezi sistemli üretim yerinden soğutularak çıkmasının temini sağlanmalı. Tarımın kayıt altına alınabilmesi için üreticinin belge alması desteklenmeli ve teşvik edilmeli. Ve desteklerin miktarları artırılmalıdır. Aydın ilinde kayıtlı hayvan sayısıyla ilgili 3 adet veri vardır. TÜRKVET sisteminde 30 bin işletme 491 bin 702 hayvan, Soykütük – önsoy kütük sisteminde 28 bin işletme 412 bin 986 hayvan, TÜİK verilerine göre 467 bin 419 hayvan gözüküyor. Hangi veriyi doğru kabul edeceğimizi şaşırdık. Elimizdeki veriler doğru olmadığı sürece hiçbir planlama hedefine ulaşmaz. Son söz; ithalatı durdurun, gerçek sayıları ortaya çıkartın. Bu durum bütün ürünler için geçerlidir. Yasayla belirlediğiniz 2006 yılından bu yana vermediğiniz bütçedeki yüzde birlik desteği üreticiye veriniz.”