Efeler Belediye Başkanı ve İYİ Parti Efeler Belediye Başkan adayı Mehmet Fatih Atay, 2019 – 2024 döneminde gerçekleştirdiği çalışmalar ile önümüzdeki 5 yıla ait hedeflerine ilişkin Yeni Kıroba’ya özel açıklamalarda bulundu.
5 yıllık görev süresi içinde vaatlerinin yüzde 96’sını gerçekleştirdiğini belirten Atay, “Yaptıklarım yapacaklarımın teminatıdır” diyerek, 31 Mart’ta Efeler halkından bir dönem için daha yetki istediğini söyledi.
“VERDİĞİMİZ SÖZLERİ TUTTUK”
Geçmişte 3 dönem milletvekilliği yaptığını anımsatan Atay, “Bazen hangisi daha iyi diye çok sorular soruyorlar. Hangisinden daha mutlu oldunuz derseniz belediye başkanlığından daha mutlu oldum. Çünkü belediye başkanlığında karar verme mekanizmasının başındasınız. Yönlendirme şansınız var. Yaptığınız hizmetlerin yararlı olup olmadığını geri dönüşlerden anlayabiliyorsunuz ya da hayalleriniz varsa onları gerçekleştirme noktasında topluma hizmetler sunuyorsunuz. Bu çok güzel bir şey. Ben ‘Hayallerim var Efeler’ diyordum. Bunları gerçekleştirmek için çalıştım. Vaat ettiklerimin yüzde 96’sını gerçekleştirdim” dedi.
Gerçekleştiremediği bazı projeleri önümüzdeki dönem yaşama geçirmek istediğini anlatan Atay, şöyle konuştu: “Bu 5 yılın neredeyse 2 yılı pandemiyle geçti. Bir buçuk yılında sokağa çıkma kısıtlamaları uygulandı. Çok zor günlerden geçtik. Bunu aslında 5 yıl olarak değil de 3 yıl olarak değerlendirmek lazım. Bu 3 yılda da söz verdiklerimin çok büyük bölümünü gerçekleştirdiğim için başarılı buluyorum kendimi. Övünmeden daha çok, yaptığımız işlerin hem kalitesini hem de sayısal olarak topluma yararlı olduğunu görmek beni mutlu ediyor. Doğru şeyler yapmaya çalıştık, verdiğimiz sözleri de tuttuk.”
SADECE KADINLARIN ÇALIŞTIĞI FABRİKA
Görev süresi boyunca tarımsal üretime ve kalkınmaya önem verdiğinin altını çizen Atay, “Dünyada hiçbir ülke üretim yapmadan kalkınamaz. Bizim bulunduğumuz ilçenin iki organize sanayi bölgesi var. İki organize sanayi bölgesi olmasına karşın tarım topraklarımız çok verimli. Aslında tarıma dayalı sanayiyi geliştirmek çok daha avantajlı. Göreve geldiğimizde köy tüzel kişiliğinden bize geçen tarlalarda gerekli ekimi yaptık. Bu arada Çıldır ailesine de çok teşekkür ederim. Onlar da 56 dönümlük tarlalarını belediyeye bağışladılar. Bu arazilerde enginar, şevketi bostan, kuşkonmaz gibi ürünleri ektik. Onları toplayıp, bir fabrika kurduk. Belediyelerin pek yapmadığı bir iş. Burada 65’e yakın kadınımız çalışıyor. Güvenliğinden gıda mühendisine kadar sadece kadınların çalıştığı Yüzde 100 Kadın Emeği Tarımsal Ürün Fabrikası’nı kurduk. Orada ürünleri konserve yapıyoruz. Katma değer yaratıyoruz. Topluma en ucuz, en doğal bir şekilde sunarak tüketmelerini sağlıyoruz. Ürettiğimiz ürünleri ihraç da ediyoruz. Amerika’ya ve Yunanistan’a ihracatlarımızı gerçekleştiriyoruz” değerlendirmesinde bulundu.
“BİR FABRİKA DAHA KURACAĞIZ”
Gelecek dönemde bir fabrika daha kurmayı planladıklarını bildiren Atay, “Hem doğal hem organik olmak üzere iki bölümlük bir fabrika kurmak istiyoruz. Bunu da başarabilirsek hem gelir elde edeceğiz hem de üretim yapacağız. Pandemi döneminde insanların değer yargıları değişti. Doğal gıdaya erişim zorlaşacak. Hem nüfus arttı hem de verimli toprakların azalması sonucunda tarım yapılan alanlar azaldı. Öyle zaman gelecek ki, paranız olacak, doğal gıdaya ulaşamayacaksınız. Onun için ben doğal gıdanın çok daha önemli olduğunu düşünüyorum. Bu yüzden gıdaya yönelik yatırımların önemli olduğu düşüncesindeyim. O yüzden bir fabrika daha kuracağız” sözlerine yer verdi.
EĞİTİMDE FIRSAT EŞİTLİĞİ HAMLESİ
Yaşama geçirdikleri EFESEM Akademi (Dershane) projesinden söz eden Atay, “Toplumun, çocukların eşit haklardan yararlanmasını istiyoruz. Ben belediye başkanı olunca bir özel kolejin sahibi geldi. Matematik olimpiyatları yaptıklarını ve sponsor olup olamayacağımızı sordu. ‘Tamam’ dedim. Ödül törenine gittik. Baktım, Efeler’den bir tane okul dereceye girmemiş. Çok moralim bozuldu. Bununla ilgili çalışma yapalım, proje hazırlayalım dedim. Bir şifre verelim, çocuklar evde de çalışabilsin dedim. Yaptık projeyi, sadece ortaokulların bütün matematik derslerini gerçekleştirdik. Öğretmenler çıkıp anlattı. Gelecek sene yalnızca matematik değil, bütün dersler olsun dedik. Efeler’de okul öncesinden üniversite girişe kadar 52 bin öğrenci var. Öyle bir program hazırlandı ki, şifre veriyorsunuz, o şifrelerle giriyorlar. Hangi sınıftaysa butona basıyor. O şifreyle hangi ders, hangi konuda isteniyorsa öğretmen canlı anlatıyor. Sınav olmak istiyorum diyorsunuz. Sorular soruluyor. Bilemediği soruların cevapları üzerinde çalışılıyor. 49 bin 700 öğrenciye şifre dağıttık. Bu pandemi dönemine de denk geldi. çocuklar online eğitimle, bizim projemiz sayesinde eğitimlerinden geri kalmadılar. Bu projeyi çok önemsedim, çocuklar da çok yararlandı. Yerel yönetim eliyle yapılan, fırsat eşitliğini hayata geçiren çok büyük bir projeydi” değerlendirmesinde bulundu.
“SOSYAL BELEDİYECİLİKTE ÇIĞIR AÇTIK”
Şimdiye kadar 15 tane açtıkları ve açmaya devam edecekleri Kitap Kafelerin başka belediyelerce de örnek alındığını vurgulayan Atay, “Bu güzel projeleri başkalarının almasından rahatsız değilim. Mutlu olurum. Ovaeymir’deki Kitap Kafe’yi çarşamba günü açtım, cumartesi gittim. Çocuklar dışarıda, kendilerine sıra gelmesini bekliyorlar. Ovaeymir’e bir tane daha Kitap Kafe açacağım. Yeni Aziz Sancar, o çocuklardan çıkacak. Sosyal belediyecilikte çığır açtık. Kitap Kafelerle ilgili gerek öğrencilerden gerekse de ailelerinden çok olumlu geri dönüşler alıyoruz. Bir genel müdür geldi, ‘Sizin sayenizde iki çocuğum tıp fakültesine girdi’ dedi. Teşekkür etti. Bundan çok mutlu oldum. Hiç dershaneye gitmeyip, Kitap Kafelerde ders çalışarak üniversiteye giren öğrenciler var. Öğrenciler bu sayede sosyalleşiyor, yeni arkadaşlar ediniyor. Bir görev yapıyorsunuz, onun etkilerinin ne kadar çok olduğunun bazen farkına varamıyorsunuz. Bu yıl 72 çocuk Anadolu liselerini kazandı. 2 bin 500 aileye her gün süt dağıtıyoruz. 4 bin 700 çocuğa beslenme veriyoruz. Toplum öyle bir noktaya geliyor ki, seçimler geliyor, ‘Ben aynı görüşte değilim ama sizi destekliyorum’ diyor. Bu nedenle ben Efeler halkının seçimlerde doğru tercihler yapacağına inanıyorum” sözlerine yer verdi.
“DOĞA OTEL, KENTİN MARKASI OLDU”
“Efeler seçmeni çok şeye layık” diyen Atay, şöyle devam etti: “Ben marka bir kent yaratmak için çaba gösteriyorum. İmamköy’de Doğa Otel ve Restoran’ı yaşama geçirdik. Oraya İzmir’den, Denizli’den, çeşitli illerden gelen misafirlerimiz oluyor. Otelin konsepti, doğayla baş başa olması insanları çok etkiliyor. Çünkü insanlar böyle bir şeye hasret. Böyle bir yerin olması marka kent konusunda adımlar attığımızın göstergesidir. Şehrin içinde eski şehir anlamında bazı yerlerimiz var. Kasaplar Hali’ni alıp orayı kültür merkezi yapmak istiyoruz. Vali Bey de yardımcı olmak istiyor. Kentin havasını değiştirmemiz gerekiyor.”
GASTRONOMİ FESTİVALİ VE KİTAP FUARI
8 – 9 – 10 Mart’ta Üçüncü Gastronomi Festivali’ni yapacaklarını belirten Atay, “Enginar, zeytin, zeytinyağımızı öne çıkarıyoruz. Fabrikamızda ürettiğimiz ürünleri sunuyoruz. Aydın esnafı da stant açıyor. Ramazan geliyor. Stantlar Ramazan boyunca kalsın istiyoruz. Aydın’da ilk defa Kitap Fuarı’nı gerçekleştirdik. Sanatçılar, yazarlar geldi. Rahmetli Metin Uca da vefatından birkaç ay önce gelmişti. Kitap Fuarı çok önemli bir şey. İnsanların televizyonda gördüğü ortamı burada yaratmak hem özgüven yaratıyor hem de bilgilerinin artmasına vesile oluyor. Öğrenciler çok ilgi gösterdi. Yazarlarla buluştular. Okuma alışkanlığının artması anlamında çok önemli” ifadelerini kullandı.
“SIKINTI GÖRMÜYORUM”
Yeni dönemde Umurlu’ya spor alanı kazandırmanın en önemli hedefleri arasında bulunduğuna işaret eden Atay, “Umurlu’da üç kez ihale yaptık, giren olmadı. Spor Toto’nun 6 milyon lira bağışı var, devam ediyor. Ama şimdi o miktarın artırılması lazım tabii. Spor alanlarını genişletmemiz gerekiyor. Çocukların spor yaparak zamanlarını geçirmeleri çok önemli. Çocuklarımızı zararlı alışkanlıklardan kurtarmamız gerekiyor. Bizim görevimiz bu alanları yaratmak. Spor yapmak, yürüyüş yapmak biyolojik anlamda da çok yararlı. Sivil toplum kuruluşlarına, derneklere gidiyorum. Çalışmalarımızın özetini slayt halinde sunuyorum. Çok mutlu oluyorlar. Onlar mutlu olduktan sonra siz de doğru şeyler yaptığınıza inanıp, mutlu oluyorsunuz. Ben buyum, daha önce verdiğim sözler bunlar, yaptıklarım bunlar, vaatlerim bunlar diyerek toplumun karşısına çıkacağım. Ben bir sıkıntı görmüyorum” dedi.
Zafer Meydanı’ndaki eski minibüs garajı alanı projesini önümüzdeki dönemde kesinlikle yapacağını vurgulayan Atay, otopark ve işyerlerinin de olacağı projeyi yap – işlet – devret modeliyle gerçekleştirmek istediklerini söyledi. Atay, “Otoparkın belediyede kalmasını, vatandaşımıza düşük ücretlerle hizmet vermesini amaçlıyoruz” açıklamasında bulundu.
BELEDİYEYE YENİ HİZMET BİNASI YAPILACAK
Kurtuluş Mahallesi’ndeki eski otogar alanıyla ilgili de konuşan Atay, “Eski otogar alanına park yapacağım, altı otopark olacak. Bir de ‘L’ şeklinde belediye hizmet binası yapacağız. Eski PTT Başmüdürlüğü arazisinin 5’te 2’si bize ait. Orada dükkânlar olacak, üstüne 2 kat sivil toplum örgütlerine tahsis edeceğiz. Bütün dernekleri, kulüpleri oraya toplayacağız. Hepsine 6 metrekarelik yer vereceğiz. Her katta 20, 40 ve 80 kişilik salonlar olacak. Yönetim kurulu toplantılarını yapabilecekler. Toplantılar düzenleyebilecekler. Ben onların topluma büyük faydaları olduğunu düşünüyorum. Onlar olmasa girişimcilik, kültürel faaliyetler olmaz. Bizim belediyeler olarak sivil toplum örgütlerine, spor kulüplerine bu tür yerleri sağlamamız gerekiyor. Bir de müzikle uğraşanlar için stüdyolar olacak” görüşlerini dile getirdi.
PAŞA YAYLASI’NA ‘SPOR KAMP MERKEZİ’ PROJESİ
Paşa Yaylası Oteli’ni de spor kamp merkezi haline getirmeyi planladıklarını aktaran Atay, “Antalya ile Efeler’in iklimi aynı. Antalya’ya devre arasında 3 bin takım geliyor. Böyle bir avantajımız var. 5 yıldızlı otel, çim saha, ışıklandırma… Bunlar olsa belki birkaç yüz takım gelecek. Şehrin marka değerini düşünün. Bir de çok büyük gelirler elde ediyorsunuz” diye konuştu.
Belediyeye kazandırdıkları asfaltlama makinesiyle kırsal mahalle yollarını tozdan ve çamurdan kurtardıklarını belirten Atay, o bölgelerden çok olumlu dönüşler aldıklarını dile getirdi.
“BİR DÖNEM DAHA ADAYIM”
Görev süreleri boyunca toplumun tüm kesimlerinin yanında olduklarını ifade eden Atay, “Kadınlar için hanımevleri açtık. Yedi Eylül Mahallemizde Otizm Yaşam Merkezi’ni açtık. Down Kafe’yi Pınarbaşı’nda hayata geçirdik. Göreve geldiğimizde belediyeye ait kreş yoktu, biz kreşleri yaşama geçirdik. Dalama’ya Alzaymır Merkezi kurmayı hedefliyoruz. Yaşlı ve engelli bakımevi de yapacağız. ASTİM’e de 800 kişilik kreş yapacağız. Yaptıklarım yapacaklarımın teminatıdır. Bir dönem daha adayım. Halkımdan bir dönem daha yetki istiyorum” diyerek sözlerini tamamladı.