Güler, 2023 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi'nin maddelerinin görüşüldüğü TBMM Genel Kurulunda milletvekillerinin sorularını yanıtladı.
Savunma sanayisi ekosisteminin dışa bağımlılığını asgari seviyeye indirecek şekilde güçlendirmek gayesiyle hareket ettiklerini anlatan Güler, "Savunma ve güvenlik birimleri için Savunma Sanayi Destekleme Fonu'na ayrılan kaynak da dahil edildiğinde 2025 yılında 1 trilyon 608 milyar lira ödenek öngörülmektedir." diye konuştu.
Bu alanda güçlü bir siyasi iradeyle adeta devrim niteliğinde bir dönüşüm yaşandığını vurgulayan Güler, 2002'de sadece 62 savunma projesi yaklaşık yüzde 80 dışa bağımlılık oranıyla yürütülürken, gelinen noktada yüzde 80'e varan yerlilik oranıyla proje sayısının 20 kat artarak 1132'ye yükseldiğini dile getirdi.
Bakan Güler, 2023 yılı sonu itibarıyla toplam savunma ve havacılık sektörü cirosunun 15,5 milyar dolara ulaştığını, 2002'de 248 milyon dolar olan savunma ve havacılık ihracatının 2023 yılında 5,5 milyar dolara yükseldiğini bildirdi.
Türk savunma ve havacılık sektörünün ihracat gelirlerinin 2024 yılının 11 ayında 5,8 milyar dolara ulaştığını ifade eden Güler, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Geçmişte alamadığımız bazı nitelikli ürünleri bugün ihraç eden bir noktadayız. Savunma sanayi ürünlerimizi ihraç ettiğimiz ülke sayısı 185'e, İHA ve SİHA'lar, kara araçları, deniz platformları başta olmak üzere ihraç edilen ürün çeşidi yaklaşık 230'a çıkmış ve Türk savunma sanayi ürünleri küresel ligde ön planda yer almaya başlamıştır. 2024 yılında uzay, hava, kara, deniz ve elektronik harp ve AR-GE alanlarında birçok önemli projeyi hayata geçirmişiz. Beşinci Nesil Milli Muharip Uçağı KAAN ve HÜRJET uçuş testlerine devam edilmiş GÖKBEY helikopterlerin ilk teslimatı gerçekleştirilmiştir. KIZILELMA İnsansız Savaş Uçağı prototip üretilme test uçuşları sürerken, ANKA 3, Bayraktar TB3, TB2, AKINCI ve AKSUNGUR İHA'ların kabulleri gerçekleştirilmiştir. Bayraktar TB3, TCG Anadolu gemisinden iniş destek ekipmanları kullanmadan iniş ve kalkış yapmıştır."
"Son gelişmelerle birlikte bu sayı 1,5 ila 2 katına çıktı"
Milli Savunma Bakanı Güler, Türkiye'nin, Suriyeli sığınmacıların güvenli ve gönüllü geri dönüşlerini sağlamak amacıyla çeşitli çalışmalar yürüttüğünü kaydederek, son dönemde Suriye'deki siyasi gelişmeler ve Beşşar Esed rejimin devrilmesinin bu süreci hızlandırdığını belirtti.
İçişleri Bakanlığının 2024 yılında aylık ortalama 11 bin sığınmacının gönüllü olarak Suriye'ye döndüğünü ancak son gelişmelerle birlikte bu sayının 1,5 ila 2 katına çıktığını belirttiğini aktaran Güler, "Türkiye'nin, Suriyelilerin geri dönüşleri için kabaca iki aşamalı bir plan öngördüğü söylenebilir. İlk etapta İdlib çevresindeki kamplarda kalan Suriyelilerin dönüşleri organize edilecek, ardından Türkiye'de yaşayan Suriyelilerin dönüşü için çalışmalar yapılacaktır. Bu kapsamda Türkiye'de yaşayan Suriyeli sığınmacıların güvenli ve gönüllü geri dönüşleri konusunda ilerleme kaydedildiği ve sürdürüldüğü görülmektedir." ifadelerini kullandı.
Suriye'nin kuzeyindeki güvenli bölgelerde istikrarın sağlanması için alınan tedbirlere değinen Güler, "Türkiye, coğrafyanın kuzeyindeki güvenli bölgelerde istikrarı sağlamak amacıyla çeşitli askeri ve diplomatik adımlar atmaktadır. Sayın Cumhurbaşkanımızın direktifleri çerçevesinde, vatan topraklarının sınır ötesinden itibaren emniyete alınması prensibi çerçevesinde, uluslararası hukuk ve meşru müdafaa kapsamında operasyon yapmanın, Türkiye'nin en doğal hakkı olduğu her platformda dile getirilmiş ve bu kapsamda faaliyetler icra edilmiş, edilmektedir." değerlendirmesinde bulundu.
"Bütçe hakkı, bir milletin kendi geleceği üzerindeki söz hakkı"
Genel Kurulda, milletvekilleri, 2023 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi'nin maddeleri üzerinde görüşlerini dile getiriyor.
İYİ Parti Manisa Milletvekili Şenol Sunat, bütçe hakkının, bir milletin kendi geleceği üzerindeki söz hakkı olduğunu belirtti.
2025 yılı bütçesinde sosyal adaletin göz ardı edildiğini savunan Sunat, "Dar gelirli vatandaşlarımız, çiftçilerimiz, emeklilerimiz, öğrencilerimiz için bu bütçede yeterli kaynak ayrılmamıştır. Enflasyon altında ezilen milyonlarca vatandaşımız hayat pahalılığına karşı ayakta kalmaya çalışırken bu bütçe onların sesine kulak tıkamaktadır." dedi.
AK Parti İstanbul Milletvekili Tuğba Işık Ercan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın "Dünya 5'ten büyüktür." şiarıyla başlattığı küresel adalet mücadelesinin bugün tüm dünyada karşılık bulduğunu ve özellikle İsrail'in Gazze'deki mezaliminden sonra öneminin daha çok anlaşıldığını kaydetti.
Ercan, 18 Aralık Uluslararası Göçmenler Günü'nü de kutlayarak, "2011 yılında başlayan ve 13 yıl süren Suriye iç savaşı boyunca Batı'nın sırt çevirerek sınırlarda ölüme terk ettiği Suriyeli göçmenleri bağrına basan bir milletin mensubu olarak, dünya tarihine örnek teşkil edecek bir misafirperverlik sergiledik." diye konuştu.
Batı medyasının bile artık Türkiye'nin bölgesel güç olmaktan çıkıp küresel bir aktör haline geldiğini kabul ettiğini anlatan Ercan, "Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün 'Yurtta sulh, cihanda sulh' ilkesini sadece söylemde değil, uygulamada da hayata geçiren bir partiyiz." ifadesini kullandı.
"İnfaz yasası yeni baştan yazılmalı"
MHP İstanbul Milletvekili Feti Yıldız, emperyalizmin, bugünkü konforunu, sömürgelerden yağmaladığı ekonomik değerler ve alın terine borçlu olduğunu, bu dönemde de yeni sömürgeler yaratmak, ülke sınırlarını değiştirmek, haritaları yeniden çizmek gayreti içerisinde bulunduğunu anlattı.
Emperyalizmin siyasi ve ekonomik alanda insanların görüş, duygu ve davranışlarını etkilemek için yeni tip casuslar kullandığına işaret eden Yıldız, bu faaliyetlere karşı yasal düzenlemenin gecikmeden yapılması gerektiğini ifade etti.
"Tutuklama geçici bir araçtır ve orantılı olmak zorundadır." diyen Yıldız, bireysel güvenliğe saygı gösteren bir mevzuatın oluşturulduğunu ancak uygulamada bazı yanlışlıklar yapıldığını söyledi.
Aralık ayı itibarıyla 322 bin hükümlü, 56 bin 512 tutuklu olmak üzere toplam 378 bin 657 kişinin cezaevinde bulunduğunu dile getiren Yıldız, hasta tutuklu ve hükümlülerin kaldıkları cezaevi revirlerinin hastane şartlarını taşıması ve hasta mahkumların mümkünse evlerine yakın yerlerde tutulması gerektiğini belirtti. Yıldız, "Yaşlı ve hasta hükümlülere, örgütlerin tertip ve tuzakları da gözden kaçırılmadan, adli tıp raporları doğrultusunda infaz ertelemesi yapılmalıdır." önerisinde bulundu.
"Her tarafı delik deşik hale gelmiş İnfaz Yasası da yeni baştan yazılmalıdır." diyen Yıldız, Türkiye'nin "darbe anayasasından" kurtulması gerektiğini kaydetti.
İYİ Parti Mersin Milletvekili Burhanettin Kocamaz, Hollanda, İsviçre ve Rus basınında "Türkiye'nin iflas ettiği" iddialarının yer aldığı haberlerin yayınlandığını aktararak, "Bu haberler ülkemiz adına çok çok kötü, büyük üzüntü verici ve prestij kaybına neden olan haberlerdir. Türkiye'yi bu hale düşürenlerin, ekonomiyi kötü yönetenlerin, bu durumdan yüzü kızarmalı, hicap duymalı ve milletimizden özür dilenmelidir." dedi.
Saadet Partisi Kütahya Milletvekili Ali Fazıl Kasap, AK Parti'nin iktidara geldiği 2002 yılında çok büyük bir hızla birtakım mücadeleleri yapacağını vadettiğini belirterek, "Siz şu anda o ruhla zerre miktarda alakası olmayan bir oluşum haline geldiniz." diye konuştu.
Kasap, "Gazze'ye sadece gaz verdiniz ama İsrail'e benzini siz verdiniz." iddiasında bulundu.
