Aydın Sağlık Platformu’nca düzenlenen toplantıda, geçtiğimiz Kasım ayında yürürlüğe giren yeni aile hekimliği yönetmeliği konuşuldu.
Zincirlihan Oteli’ndeki etkinlikte, Aydın Tabip Odası Başkanı Dr. Rıza Akdeniz, sağlığın özelleştirildiğini belirterek, “AK Parti iktidara geldiğinden beri aile hekimliği sistemini getirdikten sonra, bütün sağlık örgütlerinin, özellikle Türk Tabipler Birliği’nin iddia ettiği gibi, sağlıkta özelleştirme son hızla gidiyor. Bunun son kısmı 29 Ekim’de yapılan yönetmelik. Dün de bir yasa daha geçti. Aile hekimleri saat 5 buçuktan sonra geleneksel tıp uygulamalarını paralı olarak yapabilecek” dedi.
“ÜCRETSİZ VE ULAŞILABİLİR BİR SAĞLIK SİSTEMİNİ SAVUNUYORUZ”
Bütün sağlık örgütlerinin birinci basamağın ücretsiz, ulaşılabilir ve bilimsel bir sağlık sistemini savunduğunu aktaran Akdeniz, şunları söyledi: “Sağlığın hiçbir alanında, hiçbir basamağında vatandaşlarımızın fark adı altında, tamamlayıcı tıp adı altında para vermesini kabul etmiyoruz.
Özelde aile hekimliği yönetmeliğiyle gelen şey, vatandaşlarımızın sağlığa ulaşımını kısıtlayan bir şey. Sağlık Bakanlığı’nın internet sitesinde ücret gibi gösterilse de sorun aslında ücret değil. Birinci basamak bir şekilde özelleştiriliyor. SGK’daki açık kapatılamıyor. Tamamlayıcı sağlık sigortaları Türkiye’de az olduğu için bunu nasıl daha fazla yapabiliriz konusunun altyapısı ve onu maskeleyen bir yönetmelik bu.”
“TAVŞANA KAÇ, TAZIYA TUT…”
“Yeni yönetmeliği, “Tavşana kaç derken tazıya tut denen bir sistem” yorumunu yapan Akdeniz, “Aydın yöresinde yüzde 10 antibiyotik yazma oranı varsa yüzde 9 yazana teşvik vereceğim, yüzde 11 yazana vermeyeceğim. Ben Mimar Sinan’da aile hekimliği yapıyorum. Hastalarımın çoğu bir şekilde hastaneye ulaşma olanağı en yüksek insanlar. Bana ulaşamazsa hastaneye, özel hastaneye gider, kendini bir şekilde muayene ettirir. Peki, Karpuzlu’da, Karacasu’da, Koçarlı’daki aile hekimi ne yapacak?” diye konuştu.
“İŞ AKDİNİN FESHİ TEHDİDİYLE KARŞI KARŞIYAYIZ”
Aile Hekimleri Federasyonu Örgütlenme Komisyonu Üyesi Dr. Ali Demir de yeni yönetmelikle çıkan “iş güvencesi” sorununa işaret ederek, “Bakanlık bir yılın sonunda, 2 yıllık sözleşme imzalıyor. 2 yılın sonunda Türkiye genelinde ortalama bir değer belirliyor. Bu ortalamanın altında kalan tüm aile hekimlerinin iş akdinin feshiyle karşı karşıya kalma durumu söz konusu. Diyelim ki, siz yüzde 94 başarı elde ettiniz. Türkiye ortalaması bu. Yüzde 94’ün altında kalan hekimlerin iş akdinin feshedilmesi durumu gündeme geliyor. Bir durum daha var. Diyelim ki, ben yüzde 96 başarı elde ettim. Bir yıl sonra yüzde 95 oranında başarı elde edersem bakanlığın iş akdimi sonlandırma hakkı var. Çok önemli bir sorun” sözlerine yer verdi.