Aydın’ın Efeler ilçesi Cuma Mahallesi'nde yorgancılık yapan Yüksel Deveci, mesleğe 15 yaşında çırak olarak başlamış. 45 yıldır aynı dükkânda çalışan Deveci, “15 yaşında çıraklıkla başladım mesleğe. 3 yıl çıraklıktan sonra kalfalık derken askere gittim. Askerden sonra bu işi iki elle sarılp, bu mesleği ilerletmek için çaba sarf ettim. Aydın’da dükkan açtım. 45 yıldır aynı dükkandayım. Toplamda 52 yıldır yorgancılık yapıyorum. Bu işle 2 çocuk okuttum” diyerek hikâyesini paylaştı.
Geçmişte yorgancılığın çok popüler olduğunu belirten Deveci, o günleri özlemle anıyor:
“Bu mesleğe ilk başladığım zamanlarda, çok popülerdi. Geniş çaplı, görkemli çeyizler hazırlanırdı. Çeyizler için yorganlar, minderler dikilirdi. Atalardan kalan örf adetler daha yaygındı. Zaman geçtikçe her şey değişti.”
“EVLADIM OLSA BU MESLEĞİ YAP DEMEM”
Mesleğin geleceğine dair endişelerini dile getiren Deveci, çırak yetiştirmekte zorlandıklarını ifade etti: “Örf adetlerimizi unuttuğumuz için, geleceği olmayan bir meslek olduğu için kalfa, çırak gelmiyor artık. Şuan benim yetişecek evladım olsa bu mesleğe yap oğlum, iyi bir şeydir diyemem. Çünkü bizim işimiz el emeği olduğu için zor bir meslek, yani kazancı çok zor. Bir gün boyunca yorgan diktiğimizde aldığımız ücret, bir su tesisatçısının veya bir elektrik ustanın 2 saatte yaptığı işe bile değmiyor. Başka mesleklerle karşılaştırıldığında bizim meslek para etmiyor.”
“1 YORGANI 3 GÜNDE DİKEBİLİYORUM”
Yılların getirdiği yorgunlukla çalışma hızının düştüğünü belirten Deveci, “Bir yorganı gençlik yıllarımda, ipek bir yorganı 1 günde atardım. Yani yaparsan bu işten ekmek yersin. Yorgancıların elinin seri olması, çıraklık dönemindeki ustasına bağlı. Usta iyi yetiştirdiyse, eli seriyse o daha çabuk yorgan diker. Bazıları mesleği günü geçiştirmek için yaptığından, ağır kalır. O mesela bir yorganı 1 günde bitiremez. Ama iyi bir yorgancıysan ve bu meslekten ekmek yemek istiyorsan günde 1 tane dikmek zorundasın. Basma türü yorganlarda bazen günde 2 yorgan da dikilebiliyor. Artık benim yaşım ilerledi, yardımcıda olmayınca 1 yorganı 3 günde dikebiliyorum” ifadelerini kullandı.
“ÜZÜLEREK BAKIYORUZ”
Fabrikasyon ürünlere yönelimin artmasının yorgancıları mağdur ettiğini ifade ederek, “Müşterilerde artık, hazır giyime, paket ürünlere, fabrikasyon ürünlere, hazır yorgan yatağa yöneldi. Bazen marketlerde bile yatak, yorgan satılıyor. Biz yorgancılar bu durumlardan çok mağdur olduk. Bu iş silikonla penyeyle ölçülmez, el emeği var, sağlık açısından daha sağlıklı olduğunu bildiğim için gelecek nesillerimizin yünle, pamukla yorganlarla yatıp, kalkıp istirahat etmesini isterdim. Ama gençlerimiz malesef, hem yıkanabilir olmasından, hem de hafif olmasından dolayı fabrikasyon ürünlerini seçtiler, bizlerde artık karşıdan üzülerek bakıyoruz” dedi.
“AYDIN’DA 9 YORGANCI KALDI”
Deveci, kentte mesleği sürdüren yorgancı sayısının 9’a düştüğünü belirtti ve mesleğin giderek yok olduğuna dikkat çekti.