Aydın Barosu Çevre ve Kent Hukuku Komisyonu, yeni Aydın Adalet Sarayı’nın Aydın Orman Fidanlığı arazisine yapılması düşüncesiyle ilgili açıklama yaptı. Komisyon Başkanı Ahmet Sait Algül, Orman Fidanlığı arazisinin yapılaşmaya açılmaması çağrısında bulundu.
Mevcut adliyenin yapısal yetersizlikleri ve depreme dayanıksız olmasının uzun süredir çalışanlar ve halk için ciddi tehdit oluşturduğunu belirten Algül, “Mevcut Adliye Sarayı’nın hem fiziksel ihtiyaçları karşılamadığı hem de yapısal güvenlikten yoksun olduğu dikkate alındığında, yeni bir Adliye Sarayı’nın yapımı ertelenemez bir zorunluluk haline gelmiştir. Ancak, bu süreçte yer seçiminin çevreye ve kamu yararına en uygun şekilde yapılması, toplumun haklı beklentilerini karşılamak açısından büyük önem taşımaktadır” ifadelerini kullandı.
DANIŞTAY KARARINI ANIMSATTI
Son dönemde, Aydın Orman İşletme Müdürlüğü’ne ait Orman Fidanlığı arazisinin Adliye Sarayı yapımı için tahsis edileceği bilgisinin kamuoyuna yansıdığını anımsatan Algül, “Bu alanın çevresel ve hukuki özellikleri itibarıyla titizlikle değerlendirilmesi gerektiği açıktır. Ayrıca, bu arazinin imar planında “ağaçlandırılacak alan” olarak ayrıldığı gerçeği, hukuki olarak önemli bir engel teşkil etmektedir. Aydın Orman Fidanlığı’nın kapatılması ve yapılaşmaya açılması, 3194 sayılı İmar Kanunu ve ilgili diğer mevzuata açıkça aykırıdır. Bu bağlamda, Danıştay’ın daha önce 39 adet orman fidanlığının kapatılmasını kamu yararına ve hizmet gereklerine aykırı bulduğu kararı da dikkate alınmalıdır” sözlerine yer verdi.
“DOĞAL ALANLAR KORUNMALI”
Aydın Orman Fidanlığı’nın öneminden söz eden Algül, şöyle konuştu: “1962 yılında kurulan Aydın Orman Fidanlığı, yılda 1,5 milyon fidan üreten ve doğal ekosisteme önemli katkılar sağlayan bir üretim sahasıdır. Toplam ibreli ve yapraklı fidan üretim kapasitesi 1.550.000 adet olup, kızılçam, fıstıkçamı, servi, erguvan, keçiboynuzu, zakkum gibi türlerde üretimler yapılmaktadır. Fidanlık, şehrin merkezindeki konumuyla sadece üretim değil, aynı zamanda çevresel sürdürülebilirlik açısından da kritik bir rol oynamaktadır. Fidanlığın üretim kapasitesi ve çevresel katkılarının yanı sıra, şehirdeki yeşil dengenin korunmasına ve yaşam kalitesinin artmasına sağladığı destek açıkça ortadadır. Orman fidanlığı gibi doğal alanların korunması, kentlerin ekolojik yapısının sürdürülebilirliği için büyük önem taşımaktadır. Bu tür alanlar, toplumsal farkındalık oluşturmak ve doğayla bağlarımızı güçlendirmek için de kritik öneme sahiptir. Cumhuriyetimizin kalkınma hamlelerinden biri de Anadolu’nun orman varlığını artırmak ve orman köylülerine ekonomik getiri sağlayacak fidanları yetiştirmek olmuştur. 6831 sayılı Orman Kanunu ve ilgili mevzuat, devletin orman sevgisini aşılaması, orman varlığını artırması ve fidan üretimini teşvik etmesi için gerekli düzenlemeleri içermektedir.”
“TARIM ALANLARI CİDDİ TEHDİT ALTINDA”
Aydın’ın artan çevresel riskler ve su kaynakları üzerindeki tehditlerle karşı karşıya olduğunu vurgulayan Algül, “Orman varlıklarının korunması ve artırılması, bu nedenle daha da önemli hale gelmiştir. Özellikle yaz aylarında, Aydın’ın orman yangını riski taşıyan bölgelerden biri olması, yalnızca ormanların değil, tarım alanlarının da ciddi tehdit altında olduğunu göstermektedir. Mevcut yeşil alanların korunması, çevresel sürdürülebilirlik ve kent güvenliği açısından stratejik bir ihtiyaçtır. Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nün 2024 yılı kuraklık haritasına göre, Aydın ilinin son on iki aylık değerlendirmede şiddetli kuraklık seviyesinde olduğu görülmektedir. Bu durum, orman varlıklarının korunmasını ve artırılmasını hayati bir zorunluluk haline getirmektedir” değerlendirmesinde bulundu.
ÇÖZÜM ÖNERİLERİNİ SIRALADI
Yeni Adliye Binası’nın yapımının, Aydın halkının adalet hizmetlerine erişimi ve güvenliği için elzem olduğunun altını çizen Algül, “Ancak, yer seçiminin doğanın korunmasını ve kamu yararını gözeten bilimsel verilere dayalı bir şekilde gerçekleştirilmesi gerekmektedir. Bu bağlamda önerilerimiz şunlardır: Uzman Kurul Tarafından Yer Seçimi: Yer seçimi, şehir plancıları, jeoloji mühendisleri, çevre bilimciler, mimarlar, hukukçular ve ilgili kamu kurumlarının temsilcilerinden oluşan bir bilimsel kurulun katkılarıyla yapılmalıdır. Ekolojik Dengeye Saygı: Mevcut yeşil alanların korunmasına özen gösterilmeli, şehrin doğal yapısına zarar vermeyen alternatif alanlar değerlendirilmelidir. Kamu Kaynaklarının Verimli Kullanımı: Planlama sürecinde zaman ve maddi kaynak israfına yol açmayan çözümler tercih edilmelidir.
İmar Planına Uygunluk: Yer seçimi, yasal mevzuata ve şehir planlamasına uygun bir şekilde gerçekleştirilmelidir” diye konuştu.
“ALTERNATİF YERLER DEĞERLENDİRİLMELİ”
Aydın Orman Fidanlığının uzun yıllardır şehre çevresel katkılar sunduğuna dikkati çeken Algül, sözlerini şöyle tamamladı: “Bu tür doğal alanların korunması, yalnızca bugünkü yaşam kalitemiz için değil, gelecek nesillerin refahı için de büyük öneme sahiptir. Aydın Orman Fidanlığının imar planında ‘ağaçlandırılacak alan’ olarak yer aldığı ve 3194 sayılı İmar Kanunu’na aykırılık teşkil eden bir yapılaşmaya açılmasının hukuki açıdan sakıncalı olduğu unutulmamalıdır. Yeni Adalet Sarayı’nın yapılması acil bir ihtiyaçtır. Ancak yer seçimi süreci, uzmanların katkılarıyla, tüm teknik, çevresel ve hukuki boyutlar dikkate alınarak gerçekleştirilmelidir. Bu süreç, doğal kaynaklarımızı koruyacak ve kamu vicdanını rahatlatacaktır. Aydın Barosu olarak, ilgili kurumların Aydın Orman Fidanlığını yapılaşmaya açma kararından vazgeçmelerini; çevresel, hukuki ve teknik boyutları dikkate alarak alternatif yerlerin değerlendirilmesini önemle talep ediyoruz. Hukukun üstünlüğünü ve kamu yararını gözeterek, çevre sağlığını koruma ve adalet hizmetlerinin sürdürülebilirliğini sağlama konusundaki kararlılığımızı kamuoyuna saygıyla duyururuz.”
Basın açıklamasına Aydın Barosu Başkanı Utku Devrim Barış Arslan ve avukatlar katıldı.