Aydın Barosu avukatları, baronun Kadın Hakları Komisyonu öncülüğünde Aydın Adliyesi önünde basın açıklaması gerçekleştirerek, kadına şiddet olaylarına tepki gösterdi.
Komisyon Başkanı Didem Özhan, “2023 yılında 438 kadın, 2024 yılının ilk on ayında yaklaşık 300 kadın cinayeti kayda geçti. Dünya Ekonomik Forumu Cinsiyet Eşitsizliği 2023 yılı raporuna göre 146 ülke arasında Türkiye 124. sırada; bu yıl ise 127. sıraya geriledi ve Avrupa'da son sırada yer aldı. Evlenmeye, doğurmaya zorlanma; güvensiz kürtaj yaptırmak zorunda kalma; taciz, cinsel saldırı gibi cinsel şiddet devam ediyor. Hakaret, tehdit, aşağılama, siber zorbalığa maruz kalma gibi psikolojik şiddet devam ediyor. Eğitime ve istihdama erişmede zorluk, ücrette eşitsizlik, üst düzey görevlere gelmede engel, zorluk gibi ekonomik şiddet devam ediyor. Sokak ortasında dövülerek, boğazı kesilerek, otel odasından aşağı atılarak, nefesi kesilerek, silahla katledilerek fiziksel şiddet de devam ediyor” ifadelerini kullandı.
“Şiddeti gösteren ve buna destek verenler, geleneklerle veya kültürel inançlarla şiddeti normalleştirmeye devam ediyor. Yasalarla korunan cinsiyet eşitliği ile uygulamada yaşananlar arasındaki uçurum açılmaya devam ediyor!” görüşünü aktaran Özhan, şunları kaydetti:
“Şiddete başvuran; sahiplenici, kontrolcü davrandığına inanıyor ve aksine bir durum yaşandığında haksız bir tahrik altında olduğuna inanıyor. Şiddet; toplumda cinsiyet eşitliği olmaması gerektiğinin bilinçlere kazınmasından, erkek zihniyetinin kadın olmadığını kanıtlamaya çalışmasından; kadın olmadığı için kendisine bağırmak, saldırmak, çalıştırmamak, öldürmek mümkün olmadığından; kadın olmadığı için tecavüze edilemeyecek olmasından, kadın olmadığı için zayıf ve korunmak zorunda olmadığından, yani erkek olduğu için şiddet gösterebileceğine olan inancından kaynaklanıyor.”
“UTANÇ VE ÖFKEYLE ANIYORUZ”
Özhan, “Sıfır toleransla yollara çıkarak, zihinlerde dönüşüm gerçekleştirdiklerine inanarak, ‘kararlı mücadele yürüttükleri açıklamalarıyla şiddetsiz bir Türkiye inşa edecek olanlar ise toplumda farkındalık yaratmak, eğitmek, cinsiyet eşitsizliğine engel olan düşüncelerden, kültürel ve dini unsurlardan, politikalardan arındırmak yerine huzursuzluk artsın, zihniyet kontrolünü kaybetsin, mağdur neye hakkı olduğunu bilemesin, kadın olduğu için korunamayacağına inansın, şiddet gösteren de yapacağından çekinmesin istiyor ve gerçekleştirmekten kaçınmıyor. Toplumumuzda en vahim ve seri haliyle yaşatılan; bedenimizden, ruhumuzdan ve zihnimizden koparıp atamadığımız; evrensel bir kabulle anılan kadına yönelik şiddetle mücadele gününü utançla ve öfkeyle anıyor; şiddetsiz 25 Kasımlar yaşamayı diliyoruz” görüşlerini dile getirdi.