Ankara'daki sivil toplum kuruluşlarının bir araya gelerek oluşturduğu Ankara Filistin Dayanışma Platformu tarafından düzenlenen "Gazze İçin Vicdan Buluşması" için katılımcılar soğuk havaya rağmen AKM metro istasyonu önünde toplandı.
Emniyet güçlerinin yoğun güvenlik önlemleri aldığı miting alanına girişlerde üst araması yapıldı.
Yürüyüşe, bazı siyasi parti ve sivil toplum kuruluşu temsilcileri, belediye başkanları ve Filistin'in Ankara Büyükelçisi Faed Mustafa da katıldı.
Her yaştan ve kesimden katılımın olduğu yürüyüşte, Filistin'de yaşanan insanlık dramına dikkati çekmek amacıyla at arabasıyla temsili yaralı ve cenaze taşındı.
Sağlıkçılar, avukatlar ve gazeteciler, Gazze'de öldürülen meslektaşlarıyla dayanışma için mesleki kıyafetleriyle, bazı kadınlar da içinde kefenlenmiş bebek maketleri bulunan bebek arabalarıyla kortejde yer aldı.
Bir başka grup ise "Dünya görmüyor ama biz görüyoruz" yazılı pankartla yürüyüşe katıldı.
Yürüyüş sırasında, "Zulme karşı omuz omuza", "Ankara'dan Gazze'ye direnişe bin selam" "Kahrolsun PKK", "Şehitler ölmez vatan bölünmez", "Gazze üzülme, Ankara seninle" "Uyan, diren, özgürleş" sloganları atıldı.
Katılımcılardan bazıları İngilizce ve Türkçe olarak hazırlanmış "Zulmün soğukluğuna karşı kardeşliğin sıcaklığı", "Yarın bunu kendi çocuklarınıza nasıl anlatacaksınız", "Filistin yalnız değildir", "Katil İsrail" yazılı dövizler taşıdı.
Mitingde akademisyen, gazeteci, sanatçı ve sporcular konuştu
Yürüyüşün Anadolu Meydanı'nda tamamlanmasının ardından başlayan mitingde, Kur'an-ı Kerim tilaveti sonrası İstiklal Marşı okundu.
Mitingde, düzenlenen organizasyonun "tek renginin vicdan" olduğu vurgulandı.
Gazeteci Kemal Öztürk, oyuncu Ali Nuri Türkoğlu, çevirmen Ayçin Kantoğlu ile milli sporcu Necmettin Erbakan Akyüz'ün konuşma yaptığı mitingde, sanatçılar Yücel Arzen ve Abdullah Beyhan da sahne alarak Filistin ezgileri söyledi, destek mesajları paylaştı.
Mitingde, Gazze’de İsrail'in saldırılarında şehit olan 3 yaşındaki Reem ve diğer tüm çocuklar için gökyüzüne balon bırakıldı.
"Batı, barbar ve sömürgeci yüzüne yenildi"
Mitingde, platform sözcüsü Metin Mahitapoğlu, "Ankara Vicdan Bildirisi"ni okudu.
Gazze'de 78 gündür hastanelerin, okulların, camilerin, kiliselerin, evlerin, pazar yerlerinin, su depolarının, aşevlerinin bombalandığına işaret edilen bildiride, kadınların, bebeklerin, çocukların, sağlıkçıların, yardım görevlilerinin ve gazetecilerin katledildiği anımsatıldı.
"Gazze'de 78 günde 20 bin 57 kişi terörist İsrail tarafından vahşice katledildi." ifadelerine yer verilen bildiride, binlerce Gazzelinin ise hala enkaz altında olduğuna dikkat çekildi.
ABD başta olmak üzere birçok Batılı ülkenin, İsrail tarafından yapılan soykırıma seyirci kalmakla yetinmeyip katliama ortak olduğu ifade edilen bildiride, "Filistin söz konusu olduğunda onlarca yıldır ürettiği insani ve hukuki birikimini göz ardı eden Batı, barbar ve sömürgeci yüzüne yenildi. Batı'nın çifte standartlı bu yüzü, Batı uygarlığının insanlığa sunacağı hiçbir şeyinin kalmadığını, yeryüzüne kan ve gözyaşından başka bir şey getirmediğini bir kez daha gösterdi." değerlendirmesine yer verildi.
"Vicdan sahipleri dünyanın her yerinde meydanlara döküldü"
Son 20 yılda Irak'ta 1,5 milyon, Suriye'de 1 milyon, Afganistan'da 300 bin, Libya'da 50 binden fazla sivilin öldüğü belirtilen bildiride, "emperyalist Batı'nın" dünyayı kaosa sürükleyen saldırılarına karşı İslam İşbirliği Teşkilatı gibi kuruluşların caydırıcı hiçbir irade ortaya koyamadığı kaydedildi.
Yöneticilerinin aksine dünyanın birçok yerinde "vicdan sahibi insanların" meydanlara döküldüğüne işaret edilen bildiride, "Din, dil, ırk, siyasi görüş farkı gözetmeksizin herkes siyonizmin insanlık için ne denli tehlikeli bir ideoloji, İsrail'in ne kadar vahşi, Amerika'nın ne kadar çıkarcı, ikiyüzlü ve sahtekar olduğunu haykırdı." ifadeleri kullanıldı.
Gazze'nin bugün tüm insanlık için "bir imtihan yeri" olduğuna yer verilen bildiride, Filistin'de yaşanan soykırımın, ülkelerin yöneticilerini kendi kontrollerine almak isteyen "işgalci siyonistlerin", halklarından kopuk, "insani değerlerden nasipsiz devletler" hedeflediğini gösterdiği belirtildi.
Her bir devletin, halkları tarafından "korunması gereken bir mevzi" olduğu vurgulanan bildiride, siyonist yöneticilerin bu "vicdani bilinci ve öfkeyi enselerinde hissetmesi" için, başlatılan küresel bilincin canlı tutulması istendi.
"Harcadığınız her kuruşun kime gittiğini hesap edin"
Devlet başkanlarına ve uluslararası örgütlere seslenilen bildiride, ifadelere yer verildi:
"Ahlaktan, vicdan ve değerlerden nasipsiz bir avuç sapkının tüm insanlığı sömürdüğü, dünyayı adeta üçüncü dünya savaşına sürüklediği gerçeğini görün. Dökülen kanlara engel olmazsanız, o kanlar bir gün mutlaka sizin kapınıza kadar gelecektir. Bütün dünya toplumlarına sesleniyoruz, bu terör örgütünü destekleyen firmaları boykot edin. Onların ürünlerini almayın. Harcadığınız her kuruşun kime gittiğini hesap edin. Gazzeli çocukların minik yüreklerine sıkılmış kurşunların, tepelerine inmiş bombaların finansörü olmayın. Ekonomik boykotu olabildiğince yaygınlaştırın.
Müslüman ülkelerin yöneticilerine sesleniyoruz, dünyayı kasıp kavuran bu zulüm düzeninin son bulması ancak adaletin hakim olduğu yeni bir dünya düzeniyle mümkündür. Batı uygarlığının, insanlığa kan ve gözyaşından başka bir şey getirmediği gerçeğini bütün dünya gördü. Siz de görün. Siyonist İsrail bütün insani değerleri, uluslararası hukuku yok sayıp soykırım yaparken hiçbir şey olmamış gibi siyasi, diplomatik ve ticari ilişkileri sürdürmeyin ve derhal kesin. Gazze'ye yönelik abluka ve ambargoyu kaldırmak üzere fiili durum oluşturun. İnsani yardımları ulaştırmak için Refah Kapısı'nı açmak amacıyla tüm gücünüzü kullanın."
"İçimizdeki bir avuç ahlaksız kitlenin mahalle baskısına izin vermeyin"
Bildiride, ilk günden itibaren tavrını net bir şekilde Filistin'den yana koyan Türkiye'ye de soykırımdan sorumlu İsrailli yetkililer aleyhine Uluslararası Ceza Mahkemesinde dava açılması ve Türkiye mahkemelerinde yargılanmalarının sağlanması çağrısı yapıldı.
İsrail ordusunda savaşan Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının tespit edilerek vatandaşlıktan çıkarılması istenen bildiride, Türkiye'de bulunan bütün yabancı üslerin kapatılması talep edildi.
İş, sanat ve spor çevrelerine yapılan çağrıda ise "Bütün dünya Filistin'de yaşanan vahşete karşı vicdanının sesiyle harekete geçmişken siz de duyarsız kalmayın. Tüm hayran kitlelerinizi bu acımasız sömürü düzenine karşı harekete geçirin. İçimizdeki bir avuç ahlaksız kitlenin mahalle baskısına izin vermeyin. Vicdanınızın sesine kulak verin." ifadeleri kullanıldı.