AK Parti Aydın Milletvekili Seda Sarıbaş, TBMM Genel Kurulu’nda Devlet Arşivleri Başkanlığı’nın 2024 Yılı Merkezi Yönetim Bütçesi üzerinde söz aldı.
Konuşmasına Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Hafızası olmayan milletler nereden geldiklerini, bugün nerede durduklarını ve nereye gideceklerini asla bilemezler” sözünü anımsatarak başlayan Sarıbaş, şöyle konuştu:
“Güçlü bir arşiv geleneği aynı zamanda güçlü bir devlet geçmişinin de ifadesidir. Devlet geleneğinin ve yaşadığımız topraklardaki geçmişimizin en önemli dayanaklarından biri, tarih çalışmalarıyla zengin arşiv birikimimizdir. Geçmişi 1846 yılına dayanan Hazine-i Evrak Nezareti yıllar içerisinde farklı isimlerle anılsa da Osmanlı Devleti'nden günümüze, millî arşivlerin korunması ve değerlendirilmesinde en büyük rolü üstlenen Devlet Arşivleri Başkanlığı olmuştur. Medeniyetin, kültürümüzün siyasetin, Anadolu irfanının bir abıhayatı olarak tarihin de canlı bir şahididir.”
“HAKİKATİN HAFIZASI OLMA SORUMLULUĞUMUZ VAR”
“Altı yüz yıllık Osmanlı tarihinin korunduğu bu kurum, bugün yüzlerce yıllık geçmişin birikimiyle büyüyen bir milletin de tarihine şahitlik etmektedir” diyen Sarıbaş, “Kadim tarihimiz ve mukaddes davamızdan aldığımız güçle, kökü mazide, gözü atide olan bir neslin devamı olarak bizler de arşivlerimize sahip çıkmaya devam edeceğiz. Her biri birbirinden kıymetli, titizlikle yapılan çalışmalar sonucunda Atatürk'ün hayatı, istiklal mahkemeleri, Cumhurbaşkanlığı arşivlerinden Türk Silahlı Kuvvetlerinin arşivlerine kadar milyonlarca belge gün yüzüne çıkarılmıştır. Osmanlı arşivinde bulunan yaklaşık 100 milyonluk belgenin 66 milyonu, 400 bin defterin ise 335 bini tasnif edilerek dijitalleştirilmiştir. Arşivlerin tek çatı altında toplanması amacıyla dijital çağın gereksinimleri de dikkate alınarak Belgeler Evimizde Projesi hayata geçirilmiştir; yaklaşık 70 milyon belge dijitalleştirilerek e-devlet üzerinden de kolayca ulaşılabilir hâle getirilmiştir. ‘Türkiye Yüzyılı’ vizyonu doğrultusunda geleceğe yönelik hedeflerimizi belirlerken tarihimizi ve geçmişimizi anlamak bu hedeflerimize ulaşmada bizlere kılavuzluk edecektir. Devlet arşivlerinin sadece bir geçmiş kaydı olmanın ötesinde, geleceği şekillendiren bir kaynak olduğunu da elbette unutmamak gerekir. Türkiye Cumhuriyeti'nin 2'nci yüzyılında da hakikatin hafızası olma sorumluluğumuzu yerine getireceğiz” değerlendirmesinde bulundu.
“TEK PARTİ DÖNEMİNDE KÖTÜ BİR SINAV VERİLDİ”
Tarihin tekerrürden ibaret olduğunu dile getiren Sarıbaş, “Bir insanın şah damarı kesildiğinde durumu neyse devlet arşivlerinin de durumu aynı şekilde olacaktır ancak ne yazık ki üzülerek ifade etmem gerekirse: Tek partili dönemde ülkemizin arşivleri kadim kültürümüzün ve ecdat mirasımızın korunması noktasında çok kötü bir sınav vermiştir, hatta ihanete uğrayan bu aymazlık yine bu dönemde olmuştur. Tarihiyle, kültürüyle, millî değerleriyle kavgalı bu zihniyet, sözde çağdaşlık adına nice belgelerin kaybolmasına, hatta okkası üç kuruşa satılmasına sebep olmuştur; her biri birbirinden kıymetli arşiv belgeleri -evet, doğru duydunuz- hurda kâğıtlar niyetine satılmıştır arkadaşlar. Bugün bizim arşivlerimizde bulunması gereken o belgeler Bulgaristan'ın arşivlerini süslemektedir, çok acı bir gerçektir. Evet, o dönemde Türk tarihini daracık bir kovuğa hapsetmek isteyen o zihniyetle maalesef ki bu gerçeklerle yüz yüze kalıyoruz. Bizler Osmanlı'yı reddeden, Selçuklu'yu görmezden gelen, İslam medeniyetlerine tümden düşman kesilen kısır bir anlayışın aksine yedi cihana hükmetmiş Osmanlı'nın torunları olarak, liderimiz Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde, al bayrağımızı yedi cihanda gururla dalgalandırmaya devam edeceğiz” sözlerine yer verdi.