Aydın Ziraat Odaları Koordinasyon Kurulu ve Efeler Ziraat Odası Başkanı Mehmet Kendirlioğlu, üreticilerin hem tarımsal kuraklık hem de ürünlerini satamama sorunuyla karşı karşıya kaldığını belirterek, “2024 çiftçinin kara yılı oldu” ifadesini kullandı.

Yeni Kıroba’ya açıklamalarda bulunan Kendirlioğlu, “Aydın tarımını verimli hale getiren, ovalarını verimli hale getiren sudur. Bu su da gerek Büyük Menderes gerekse de Büyük Menderes’in üzerindeki barajlardan temin ediliyor. Kemer, Çine Adnan Menderes ve Adıgüzel barajlarından gelen suyla, sulu tarım yapıyoruz. Sulu tarım yapılan bir ilde suyun kıt olması bizi çok zorladı. Daha önce DSİ, tarım il ve ilçe müdürlükleri ve ziraat odaları işbirliğiyle Valilik kararı aldırarak su planlaması yaptık. Bu suyu biz kullandığımıza göre kısıtlı suyu en hakkaniyetli şekilde paylaştırmanın gayreti içinde olduk. Herkes mevcut suyu paylaşmak durumundaydı. Ufak tefek sıkıntılar oldu, olacaktır da. Ancak genel anlama baktığımızda bu seneyi, sulama sezonunu hasarla da olsa atlattık. Sulama sezonu bitti sayılır. Mısır, yonca, ayçiçeği gibi ikinci ürünlerimiz var ama genele baktığımızda yüzde 10 gibi bir durum söz konusu” dedi.

“SU KITLIĞI FELAKETİ DOĞURUR”

Hem pamukta hem de diğer tarım ürünlerinde verim kayıpları yaşanacağını öngördüklerini dile getiren Kendirlioğlu, şöyle devam etti: “‘Pamukta verim artışı olacak’ yönünde beyanatlar var ama bence bu doğru değil. Çünkü görüyoruz, kısıtlı su, 2 kat su, pamuğa ve diğer ürünlere yetmez. Dolayısıyla hem pamukta hem de diğer ürünlerde verim kayıpları da oluşacaktır.

Önümüzdeki yıl da su konusunda böyle bir tabloyla karşı karşıya kalırsak çok daha büyük sıkıntılar bizi bekliyor. Kuru tarıma geçme riskimiz söz konusu olur ki, kuru tarım bizim için felakettir. Su kıtlığı olursa yazlık ekim yapılamaz, kışlık ekim yapılır. Bu da Aydın ekonomisini, Aydın tarımını olumsuz yönde etkiler. Telafisi mümkün olmayan felaketler söz konusu olabilir.”

“HAYAT MEMAT MESELESİ”

Bu sorunun çözümü olduğuna dikkati çeken Kendirlioğlu, “Yıllardan beri söylüyoruz. Dalaman Çayı’nın Kemer Barajı’na bağlanması projesi. Bu proje çok önemli ve değerli bir proje. Bu projenin bir an önce hayata geçirilmesi lazım. O kadar önemli proje ki, hayat memat meselesi. Tabii biz bunu kış yağmurlarının yetersiz olma olasılığına dayanarak söylüyoruz. İnşallah bu proje bir an önce yaşama geçer. Bunun yanı sıra, mevcut kaynaklarımızı en verimli şekilde değerlendirmemiz lazım. Bu da damlama ve modern sulama teknikleriyle mümkün olabilir. Bununla ilgili çiftçiye uzun vadeli kredi ve hibeler sağlanmalı ki, sulu tarımdan kuru tarıma geçmeyelim. Çünkü su hayat. Tarihteki göçler, hep kuraklıktan kaynaklanmıştır. Bizim bu saatten sonra herhangi bir yere geçme imkânımız olmadığına göre ivedilikle bunun çaresine bakmamız gerekiyor” değerlendirmesinde bulundu.

BAKANA AKTARDILAR AMA DURUM DEĞİŞMEDİ

Kendirlioğlu, pamukta bu sene diğer ürünlerdeki gibi hasadın 10 – 15 gün erken başlamasını beklediklerini belirterek, “15 – 20 Eylül sürecinde hasadın başlamasını bekliyoruz. Ekim sonu gibi de biter. Pamukla ilgili söylenmesi gereken en önemli konu, pamuk priminin 3 yıldır aynı kalması. Geçen ay Sayın Bakan’a bu konuyu ilettik. Haklı olduğumuzu, çalışma yapıldığını söyledi ama prim yine bir lira 60 kuruş olarak kaldı. 1994 yılında desteklemeler çıktığında pamuk primi 20 cent idi. Bugün 6 buçuk 7 liraya tekabül ediyor. Biz bu rakamın bu yıl da buralarda olması gerektiğini talep ediyoruz. Bir lira 60 kuruşluk rakam çok komik kaldı, derhal revize edilmeli” diye konuştu.

Ticaret Bakanlığı, "İsrail'le ticaretin 3. ülkeler üzerinden sürdüğü" iddialarını yalanladı Ticaret Bakanlığı, "İsrail'le ticaretin 3. ülkeler üzerinden sürdüğü" iddialarını yalanladı

“BAZI ÜRÜNLER TARLADA KALDI”

Maliyetlerdeki baş döndürücü artışa işaret eden Kendirlioğlu, “Hiçbir şey yerinde kalmadı. O yüzden bu kabul edilebilir bir durum değil. 2024 yılı maalesef çiftçinin kara yılı oldu. Hem susuzluk çektik hem de ürünümüzü satamamayla karşı karşıya kaldık. Aynı zamanda maliyetlerimizde, buğdaydan başlamak üzere tüm ürünlerde sıkıntı yaşadık. Bırakın maliyetleri karşılamayı, bazı ürünler tarlada kaldı. İstikrar için planlı tarım ve günümüze göre revize edilmiş, gerçek anlamda desteklemeler şart” diyerek sözlerini tamamladı. 

Muhabir: KIVANÇ UĞUR