ŞEHİRLERDEN GÖÇLER SÜRÜYOR

Abone Ol

Türkiye'nin kırsal kesimleri olan köyler son 80 yılda aşırı derecede göç verdi. Haliyle başta İstanbul olmak üzere bir çok batı kentleri göç aldı. Şehirlerde artan nüfus yüzünden başta ekonomik olmak üzere barınma sorunları da adeta dağlar kadar büyüdü. Artan nüfusun yarattığı kalabalıklar sıkıcı olmaya başladı. Örf ve ananeler büyük kentlerin çarkları arasında yok olup gitti. Aynı binalarda ikamet edenler birbirlerini tanımıyor hatta selam bile vermiyor. Kent yaşamının getirdiği baskılar herkesi etkiler oldu. Ulaşım derdi ise apayrı ve çözülmesi zor olan sıkıntıların başında geliyor. İstanbul gibi büyük bir metropolde yaşıyorsanız trafik çileniz asla bitmeyecektir. İşyeriniz ile evinizin arası yarım saat bir mesafede olsa bile o trafikte ulaşacağınız yere en az bir buçuk iki saate ulaşırsınız.

Aydın bir metropol kent değil ama ilimizde de aşırı bir trafik keşmekeşesi yaşanıyor. Yollar sağlı sollu park yerine dönüşmüş ana caddeleri geçin ara sokaklarda bile araç yoğunluğu var. Sabahları işe gidenler ve okullarına giden öğrenciler trafik çilesini iliklerine kadar yaşıyor maalesef. Araç yoğunluğu beraberinde egzoz kirliliği ve klakson seslerinin çıkardığı çirkin sesleri de beraberinde getiriyor. Yağışlı havalarda bu sıkıntılar çok daha fazla sinir bozucu durumlar yaratıyor.

GERİ GÖÇLER BAŞLADI

Son yıllarda yaşanan sıkıntılara daha fazla dayanamayan ve imkanı olanlar doğdukları kentlere, kasabalara, köylere geri dönüşler yapmaya başladı. Geçmişte atalarından bir ev veyahut toprağı olanlar daha da şanslı sayıyor kendini. Olmayanlar da imkanlarını zorlayarak sıkıntılarına çözüm bulma yolunu seçiyor. Ata yadigarı evler elden geçiriliyor, tadilatı, boyası, sıvası yaptırılıyor ve içine taşınılıyor. Biraz da toprak varsa sebze ve meyve yetiştirmeye yöneliyorlar. Büyük şehirlerin sıkıntılarından azat olmuş yeni bir hayatı seçerek ömürlerinin kalan yıllarında huzur içerisinde yaşamak için çabalıyorlar. Ulaşım sorunu yok, kirli hava yok, her şey organik ve taze havası mis gibi. İşte bu gibi muhteşem seçenekleri olan geri dönüşler şimdilerde çok revaçta. Büyük kentlerde yorulan ve yıprananlar bu yeni yaşamlarında adeta yeniden dünyaya gelmişçesine mutlu oluyorlar. Bazı ailelerde ebeveynler çocuklarını iş güç sahibi yapıyor, onları evlendiriyor dilerlerse kendileriyle baba ocağına gelmelerini teklif ediyorlar. Şayet onlar geri dönüşe sıcak bakmıyorsa anne ve baba kendi memleketine geri dönüş yaparak huzuru yakalayabiliyorlar. Büyük şehirlerin tersine Anadolu da insan ilişkileri daha samimi ve daha sıcak. İşte bu bile büyük şehirlerden kaçışa sebep oluyor. İnsanlar eş, dost ve akraba ilişkilerinin o samimi havasını özledi ve daha fazla kendilerini çağıran sese kulak vermemezlik yapamıyor ve memleketlerine geri dönmeyi sürdürüyor…