Millet İttifakı cephesinde Cuma gününden bu yana baş döndürücü gelişmeler yaşanıyor. İlk toplantısını 2022’nin Şubat ayında yani bir yıl önce gerçekleştirilen 6 siyasi parti, şimdiye kadar 10’u aşkın toplantı gerçekleştirdi. Millet İttifakı’nı oluşturan partilere oy veren seçmen başta olmak üzere, toplumun çok geniş kesimleri 6’lı masanın adayını büyük bir merakla bekledi.
En son, geçen Perşembe gerçekleşen toplantıda, aday konusunda mutabakat sağlandığına ilişkin imzalar atıldı. Kulislerden Kılıçdaroğlu ismi üzerinde mutabık kalındığı bilgileri geldi. Cuma günü ise İYİ Parti Lideri Meral Akşener’in zehir zemberek açıklamaları olayın rengini bir anda değiştirdi.
***
İYİ Parti’nin 6’lı masadan ayrılması, Millet İttifakı’na gönül vermiş seçmen kitlesini büyük bir moral bozukluğuna ve kaygıya sürükledi. İYİ Parti’nin Kılıçdaroğlu’nun adaylığına baştan beri sıcak bakmadığını biliyoruz. Buna karşılık İmamoğlu ve Mansur Yavaş isimlerini önerdiler ancak sürecin başından beri Kılıçdaroğlu, belediye başkanlarının cumhurbaşkanlığına aday olmasını istemiyor. Bu açmaz, hafta sonu yaşanan krize giden yolda etkili oldu.
Bu yazıyı kaleme alırken Ankara’da görüşme trafiği hızla devam ediyordu. Meral Akşener, masadan ayrılma tutumundan vazgeçerek, Saadet Partisi’nin ev sahipliğindeki toplantıya katıldı.
***
Baş döndürücü hızla yaşanan bu gelişmeler rahmetli Süleyman Demirel’in “Siyasette 24 saat uzun bir zamandır” sözünün ne denli doğru ve geçerli olduğunu ortaya koydu. Şayet Akşener, parti tabanının ve muhalif seçmenin sesine kulak tıkayıp masaya dönmeseydi, emin olunuz, İYİ Parti’de başlayan istifa dalgası büyüyerek devam edecek, belki İYİ Parti, 2018’de aldığı yüzde 10’luk oy oranına dahi ulaşmakta zorluk yaşayacaktı.
6’lı masayı oluşturan liderler bilsin ki, seçmenin ahını alırlarsa bunun vebali büyük olur. O nedenle bireysel ve partisel hırsları, ön kabulleri, önyargıları bir kenara bırakıp halkın istediği istikamette davranmaları ve politika geliştirmeleri şart.