SALGINDAN DERS ALDIK MI…

Abone Ol

Yaklaşık iki yıldan bu yana dünya ve ülke gündemindeki yerini koruyan koronavirüs salgını halen devam ediyor. Ülkeler kendi çaplarında aldıkları önlemlerle ve aşılama çalışmalarıyla salgını bitirmek için savaşıyor. İnsan her yerde insan, evet salgının başlangıcından bu yana hem ülkemizde hem de dünyanın diğer ülkelerinde yaşayan herkes ilk etapta büyük panik yaşadı. Kısıtlamalar ile birlikte aylarca evlere kapandı, sosyal ve ekonomik hayat her yerde durdu ve ağır yaralar aldı. Dünya devi ülkeler bile koronavirüs salgını yüzünden çaresiz kaldıklarını gördüler. Onların da ekonomileri ağır darbeler aldı. Kapanan işyerleri milyonlarca kişiyi işsiz bıraktı, aylarca kapanan işyerleri kiraları başta olmak üzere tüm giderlerini ödeyemez haline geldi. Hükümetler vatandaşlarına yaşam destek paketleri (yiyecek-içecek) ve makul miktarlarda nakit para yardımları yaptı. Tabii ki bunlar geçici çözümler olmaktan öteye geçmedi. Salgında tüm dünya bir gerçeği yaşayarak gördü, küçük işletmelerin hepsinin ülkelerin can damarları olduğu. Çünkü sıcak para akışını ve piyasa hareketliliğini bu küçük işletmeler sağlıyordu. Kapanmaların sıklıkla yaşanması yüzünden işyerlerini haftalarca hatta aylarca kapalı tutmak zorunda kalan bu işletmelerin etkinliği bir kere daha gözler önüne serilmiş oldu.

***

Koronavirüse karşı aşılar bulunalı yaklaşık 8/9 ayı geçti. Aşılar dünya ülkeleri arasında dolaşımda. Tabii ki aşıya ulaşmak sanıldığı kadar kolay değil, ülkelerin ekonomilerini zorlayacak meblağlar söz konusu ama mecburen salgını durdurmak için satın alınmak zorunda. Şükürler olsun ülkemizin vatandaşları bu konuda oldukça şanslı zira aşı bulmakta sıkıntı yaşanmıyor. Aşı karşıtlarını bir kenara bırakırsak büyük bir çoğunluk aşılarını olmak üzere sağlık kurumlarına gidiyor ve aşısını oluyor. Az önce bahsettiğim gibi salgın tüm dünyayı derinden etkiledi ve etkilemeye de devam ediyor. Bazı geri kalmış ve gerçekten çok fakir ülkelere aşı ulaşımı kısıtlı ve çok az. Aşı yapımı maliyeti çok yüksek bir edinim ama o fakir ülkelere de aşı tam olarak sağlanmazsa bu koronavirüs uzun süre daha gündemden düşmez. Bu bağlamda dünyanın önde gelen ülkeleri ellerini taşın altına koyacak ve o fakir ülkelere aşı temin edecek. Bu hem vicdani hem de insani bir görevdir…

Gelelim bu küresel salgından ne gibi dersler çıkardık? Ademoğlu her yerde aynı dili, dini, rengi başka olsa da insan işte. Uzun süren tam kapanmaların ardından normalleşme adımları tüm dünyada eş zamanlı olarak başladı. O da ne sanki salgın hiç yokmuş hiç yaşanmamışcasına herkes eski normallerine geri döndü. Kalabalıklar, sosyal mesafesiz toplanmalar, düğünler, nişanlar, partiler, gırla gidiyor. Ama koronavirüste açıklık bulduğu her yerden saldırılarına devam ediyor. Dünya genelinde aşılanan insan sayısı azımsanmasa da tam bir yeterlilik kazanmadı. Yani tehlike devam ediyor, salgın devam ediyor, eğer son iki yıldır yaşananları, ölümleri, tam kapanmaları unutmaya başlarsak önümüzdeki aylarda çok daha ağır bedeller ödemeye hazır olmalıyız…