Maç notlarına bakarsak, Oğuzhan’ın, Vedat’ı net bir şekilde gol pozisyonuna girmesinden başka ilk yarıda sadece görünen buydu. Vedat bu topu kaçırınca oyundan da kayboldu. İlk yarıdaki tek gol pozisyonuydu. İlk 45 dakikada tek köşe atışı kullanan zeybeklerde orta sahada Gürcan ve Vedat çok top kaybettiler. Takıma yön veremediler. Seyirciden destek tam ama futbolcular kayıp. İstek, mücadele ne de girilen bir gol pozisyonu bulamadık.
Gol sonrası panikledik..
59. dakikada Gürcan’ın pasında Nezir vurdu top kaleciden döndü. Oğuzhan'ın vuruşunda topun üst direkten kale çizgisini geçmesiyle yan hakemden gol kararı geldi. Oğuzhan iki haftadır attığı iki golle takımına 4 puan kazandırarak güzel futbolunu sürdürdü. Golden sonra daha rahat daha telaşsız oynamamız gerekirken doldur, boşalta döndük. Defanstan çıkan uzun toplar acele posta servisi gibi top geri döndü. Göksel hoca skoru korumak için golü düşünmedi 1-0’ın üzerine yatmaya çalıştı. Tahir’i oyundan aldı. Orta sahaya takviye olarak Şamil’i oyuna soktu. 1-0’dan sonra rahatlayan rakibin stoperleri de sık sık ileri çıkarak gol aradılar. Özellikle Haydar ve Kemal takımlarının bütün ataklarında onlar vardı. Ben bu iki futbolcuyu çok beğendim.
Gıpta ediyoruz
Tahir’in oyundan çıkması basında golü kim atacak sözleri hep birlikte söylendi. Sahada olmayan Nezir’in 87 dakika oyunda kalmasını da pek anlayamadık. Efeler'de gol sorununun en büyük nedeni kanatların çalışmamasıydı. Son dört maçtan 4 puan çıkaran Efeler yönetim, taraftar, bizler şapkayı önümüze koyup düşünmeliyiz. İkinci ligde ne umduk, on üç maçta ne bulduk. Bundan sonra elde kalem, defter düşer miyiz, play off’mu oynarız hesap kitap yapacağız. Bazı takımlar puanları üçer üçer toplayıp hedefe giderken, taraftar patlaması yaparken biz onlara bakarak iç çekiyoruz. Bence 13. haftada ligi tamamladık. Efeler'de hala bir şeyler tat vermiyor. Lastiği patlamış, rotu çıkmış, bağlantısı bozuk bir arabadan farkımız yok. İki sezon önce Giresunspor, Yeni Malatyaspor ile aynı ligde oynarken onların başarılarını da bakarak gıpta ediyoruz.
Biz gönülden Aydınspor’luyuz iyi günde de, kötü günde de…
Bu maçın kahramanları yine taraftarlardı. Özellikle asi kankalar üç puan için müthiş destek verdiler. Forvette çoğalamayan, orta sahası yel alan siyah beyazlı takımda kaptan Erdi, özellikle oynadığı futbolla, futbolunun üstüne koyan İsmail gözlerimizin pasını sildi. Serkan ve Reşo içinde unutmayalım alınan üç puan’ın en büyük mimarları geri dörtlüydü. Kaleci Evren de hatasız oynayınca atılan tek golle üç puan Efelerin oldu. Günü savdı. Hafta kayıpsız geçti. Derin bir oh çekti. Ama oynanan futbol hiç kimsenin hoşuna gitmedi. Doğruları yazıyoruz hiç kimseye de art niyetli değiliz. Biz gönülden Aydınspor’luyuz iyi günde de, kötü günde de… Ama gerçekleri de yazmaktan çekinmeyiz. Maç sonunda yöneticilerinde oynanan futboldan hoşnut olmadıklarını gözlemledik. Maç boyunca sık sık yan pas, geri pas hastalığı takımı sarmış, her maçta aynı hastalık devam ediyor. Maçta ne taktik, ne teknik vardı. Herkes kendine göre topunu oynadı. Özellikle golden sonra futbolcular topu kaleden uzaklaştırmak için çalıştılar. Hocayı da dinleyen yoktu.
Hedef cumartesi Trabzon deplasmanında puan yada puanlarla dönülmeli, içerideki kayıp puanlar böylece telafi edilmeli. Salı günü ise Ziraat Türkiye Kupası için İstanbul deplasmanı olan Ümraniye’deyiz. Kupa da iyi bir başlangıçla kulübe ekonomik katkı sağlayacağımızı umuyoruz.
GÜZEL GÜNLERE..
KALIN SAĞLICAKLA…
Sadece Üç Puan
Bu nasıl bir ligde play off’a veya ligde kalma mücadelesidir anlamak mümkün değil. Stadın kapısından çıkarken bazı taraftarların “bu nasıl futbol” diyerek serzenişte bulundular. Tahir’i çıkarmak da neyin nesi golü yeseydik kim gol atacak, sorusunu da soranlar vardı. Alınan bu galibiyetle hocada günü kurtardı. Hep böyle olmaz diyen seslerde vardı. Taraftarda her zaman olduğu gibi çok güzel bir gözlemci. Hele bizim taraftarlarımız. Eğri oturup doğru konuşalım. Bu futbol yetmez. Hedefimiz de olmaz. Beklentiler zaten kayboldu. Başarı gelmeyince Menderes’te öksüz kalıyoruz.