GÜNDEM

Özbülbül’den Aydın’daki asansör kazasıyla ilgili sert çıkış

Ünlü ekonomist Murat Sururi Özbülbül, Aydın Güzelhisar Kredi Yurtlar Kurumu’nda (KYK) ölümle sonuçlanan asansör kazasıyla ilgili çarpıcı açıklamalar yaptı.

Abone Ol

Aydın Güzelhisar KYK’da öğrenci Zeren Ertaş’ın hayatını kaybettiği asansör kazası gündemde yer etmeye devam ediyor. Son olarak asansör kazasına ilişkin bilirkişi raporunda, asansörde bakım faaliyetlerini gerçekleştiren firmanın, kabin kattan belirli mesafe uzaklaştığında hareketsiz kalmasını sağlayan emniyet düzeneğini (UCM) iptal etmesi nedeniyle ölümlü kazanın yaşanmasında asli kusurlu olduğu ortaya çıkarken, ünlü ekonomist Murat Sururi Özbülbül konuyla ilgili kaleme aldığı makalesinde çarpıcı tespitlerde bulundu. Özbülbül ‘Asansör faciasında suçlu kim?” başlığıyla kaleme aldığı yazısında, sorumlu firma tarafından asansördeki fren tertibatının taammüden iptal edildiğine dikkati çekerek, “Bakın bu olay kaza falan değil bence yargılama taammüden cinayet ve hatta katliama tam teşebbüs olarak değerlendirilmelidir…” ifadelerini kullandı.

“MEĞER BAKIM YAPAN KİŞİLER FRENLERİ İPTAL ETMİŞ!. “

Yazısında daha önce konuya ilişkin bir başka yazısında, “Kredi Yurtlar Kurumu binalarında asansörler patır patır düşüyor aynı kurumda aynı olayın bu kadar üst üste yaşanması tesadüf olmasa gerek, muhakkak ki işin içinde bir bit yeniği var” dediğini hatırlatan Özbülbül, şu ifadelere değindi;

“Asansör teknolojisindeki güvenlik endişesi ve teknolojik gelişmelerden de kısaca bahsederek: “Geçmişte asansörler halatların kopma riski taşıması nedeniyle insan taşımak için kullanılamıyordu. Amerikalı mucit Elisha Otis, gerektiğinde devreye girerek kabinin düşmesini engelleyecek bir emniyet freni icat ederek asansörleri insanlar için güvenli hâle getirdi. Elisha Otis, 1853’te, New York’ta düzenlenen bir fuarda icadına olan güvenini çok sayıda insanın karşısında kanıtladı. Otis açık bir platformda yüksek bir katta durarak asistanından platformu destekleyen halatı kesmesini istedi. Kendisini izleyen kalabalığın endişeli bakışları karşısında halat kesildi. Ancak ne platform yere çakıldı ne de Otis’e bir şey oldu. Otis, fren sistemi sayesinde hareket etmeyen platformda şapkasını sallayarak insanları selamladı. İşte bu icattan sonra insan taşımak için son derecede güvenli olan asansörler yapılabildi ve bu teknolojik gelişme ile beraber yüksek katlı binaların ve hatta gökdelenlerin inşa edilebilmesi mümkün oldu.” Diye eklemiştim. Bundan sonra da: “Peki, neden ülkemizde asansör kazaları bu kadar sık oluyor?” Diye de sormuştum. Sorumun yanıtı Aydın'da 25 Ekim'de Kredi Yurtlar Kurumuna ait Güzelhisar Kız Öğrenci Yurdu'nda yaşanan asansör kazasında üniversite öğrencisi Zeren Ertaş'ın öldüğü olay ile ilgili hazırlanan bilirkişi raporunda belli oldu! Meğer bakım yapan kişiler frenleri iptal etmiş!.

RAPORDAKİ İFADELERİ HATIRLATTI

Asansör kazasında dair bilirkişi raporunda: "Kazanın yaşandığı asansörde bakım faaliyetlerini gerçekleştiren firmanın emniyet düzeneğini (UCM) iptal ederek, elektromekanik fren bakım ve ayarlarını yapmayarak, ilgili mevzuatlara uygun olarak bakım faaliyetleri gerçekleştirmeyerek asansörde ölümlü kazanın yaşanmasında asli kusurlu olduğu kanaatindeyiz." Denilmiş…Yapılan detaylı inceleme ve asansörün test edilmesi sonucu yazılan raporda, şu ifadelere de yer verilmiş: Asansör makinesi üzerindeki, kabinin katlarda hareketsiz kalmasını sağlayan elektromekanik frene ait bobinin gücü yetersiz kalmış. Fren balatalarından bir tanesi görevini yerine getiremeyecek kadar aşınmış. Yarı yük dengesinin uygun olmaması makine ve frene fazladan yük getirmiş ve kabin zemin katta duruyorken kabin içerisine 16 kişi bindiği sırada fren yükü taşıyamadığı için kabin aşağıya doğru kaymış.

Emniyet Düzeneğinin (UCM sisteminin) de öncesinde iptal edilmesi sonucu kayma durdurulamamış bir kişi kabin ile asansör kuyusu arasında sıkışarak hayatını kaybetmiş. İptal edilen UCM sistemi kabin kapıları açıkken kabinin kontrolsüz bir şekilde hareket etmesini engelleyen başlı başına bir güvenlik ekipmanı olup asansörde bulunan herhangi bir başka güvenlik ekipmanı UCM'nin görevini yerine getirmemiş. Kazanın oluşmasına neden olan arızalara rağmen UCM tertibatı çalışıyor olsaydı asansör bir miktar hareket ettiğinde kabin raylarda sabitlenecek ve hareket etmesi engellenerek kabin ile kat kapısı veya duvar arasına bir kişinin sıkışamayacağı genişlikte bir boşluk kalmış olacaktı.

Ayrıca hazırlanan raporda, olaydan bir gün sonra yapılan incelemelerde, üzerinde mavi etiket bulunan asansörün kabinini raylara kenetleyerek hızla düşmesini engelleyen ekipmanın devreye girmediği, kabinin kontrolsüz bir şekilde hareket etmesini engelleyen düzeneğin (UCM) hem kumanda kartı üzerinden yazılımsal olarak ve hem de hız regülatörü üzerinden mekanik olarak iptal edildiğinin görüldüğü aktarılıyor!

“KATLİAMA TAM TEŞEBBÜS OLARAK DEĞERLENDİRİLMELİDİR”

Olaya bak yahu adamlar Otis’in icat ettiği fren tertibatını taammüden iptal etmiş.

Bakın bu olay kaza falan değil bence yargılama taammüden cinayet ve hatta katliama tam teşebbüs olarak değerlendirilmelidir…

Bu kafadaki insanlar ile aynı ülkede yaşamak zorunda kalmamız ise gerçekten de dehşet verici…