Hemen hepimizin hatırlayacağı üzere 7 Haziran 2015’te yapılan genel seçimlerinde hiçbir siyasi parti tek başına hükûmet kuracak çoğunluğu parlamentoda elde edememişti. Bunun üzerine siyasî parti liderleri ve kurmayları arasında koalisyon görüşmeleri gerçekleşmiş, bu ‘istikşafi’ görüşmelerden bir türlü sonuç alınamamıştı. Hâl böyle olunca parlamento, seçimlerin 1 Kasım 2015’te yenilenmesine karar verdi ve erken seçime gidildi.
7 Haziran’da vekil seçilen ancak 1 Kasım seçimlerinde tekrar aday gösterilmeyen 70 siyasetçinin milletvekilliği yalnızca 5 ay sürmüş oldu.
O isimlerden birisi de 7 Haziran’da AK Parti’den Erzincan Milletvekili seçilen, 2019’da ise partisiyle yollarını ayıran Talha Erol Durmaz. Milletvekilliğinde 2 yılı doldurmadığı için özlük haklarından mahrum kaldığını belirten Durmaz’ın bu konudaki ‘mağduriyetin’ giderilmesi için Meclis Başkanlığına müracaatta bulunduğunu öğrendik. Bir internet sitesine açıklamalarda bulunan Durmaz, “Açlıkla mücadele eden milletvekili arkadaşlarımız oldu” beyanında bulunarak, duygu sömürüsünün âlâsını yapmaya çalışmış.
***
Bu açıklamaları okuyunca kim bu Talha Erol Durmaz diye, TBMM albümüne bakma ihtiyacı hissettim. Tıp doktoru olan Durmaz, çeşitli hastanelerde hekimlik ve yöneticilik görevlerinde bulunmuş. Bir sendikanın Trabzon il başkanlığı görevinde de bulunduğu yazıyor özgeçmişinde.
Elinde geçerli bir mesleği olan, toplumda statü sahibi bir insanın kalkıp da ‘5 ay milletvekilliği yaptık ama özlük haklarımızı alamadık’ türünden itirazlarla gündeme gelmesini, milletin aklıyla alay etmek olarak değerlendirdiğimi belirtmek isterim.
Bu ülkede sabit ve dar gelirli milyonlarca vatandaş hayat pahalılığının ve enflasyonun altında ezilirken, iğneden ipliğe temel tüketim malzemelerinin fiyatları cep yakarken, insanların eline geçen maaş 10 gün geçmeden eriyip giderken birileri hâlâ ‘kıyak emeklilik’ ve ‘özlük hakları’ derdindeyse diyecek söz bulamıyorum.
***
Bu vesileyle altını çizmekte yarar var ki, milletvekilliği bir meslek değil, toplumsal sorumluluk görevidir. Bugün vekil olursunuz, yarın bir erken seçim kararı alınır, parlamento 5 yıllık görev süresinden önce seçime gider. Eğer bu süre 2 yılın altındaysa özlük haklarından yararlanma şansınız olmaz. Hâl böyleyken, ekonomik sıkıntıların tavan yaptığı böyle bir ortamda kalkıp da mağdur edebiyatı yapmak kimseye yarar sağlamaz. Aksine tepkilerin odağı haline gelmenize neden olur.
Dileğim, toplumsal vicdanı yaralayan ve vatandaşın gündemiyle alakası olmayan böylesi talihsiz açıklama ve taleplerin gündeme gelmemesidir.
Kalın sağlıcakla…