İki gün önce 8 Aralık Çarşamba günü Kuşadası Belediye önderliğinde düzenlenen DEPREM VE KENTSEL DÖNÜŞÜM KURULTAYINI izledik dostlarla gün boyunca.
Bir Otel'in geniş salonunda güzel bir organizasyon ile birlikte olduğumuz akademisyenler ve bilim insanları bizlere unuttuğumuz yerbilimini, bölgenizdeki depremleri ve Aydın genelinde tehlikeleri 4 ayrı oturumda sunumlarıyla aydınlattılar.
Hemşehrimiz , Nazillili ama artık Kuşadası'nda konut alarak orada yaşamaya başlayan Övgün AHMET ERCAN moderatörlüğünde düzenlenen Kurultay ,ile bilgilerimizi yeniledik.
Marmara'da yaşanan her küçük bir ırlanmayla hemen ülke gündeminin en başına oturuyor DEPREM..!
Hafıza sorunu olan ve unutan bir milletiz.
Bir şeyin ve olayın başını iyi yakalayıp sonunu getiremiyoruz.
İlkeli duramıyoruz.
Onun içindir ki muhtemelen, “Türk gibi başla, İngiliz gibi bitir “ denilen sözü birileri bizim bu huyumuz için söylemiş olmalı.
Biz de 1999 Marmara depremi sonrası devletin kamunun denetiminde yapılamayan yapı denetimini özel şirketlere devrederek sözde depreme karşı güvenliği sağladık.
Ama sistem öyle kötü işliyor ki, ”yapı denetim hizmet bedelini ödeyen işvereninizi, siz denetliyorsunuz”.
Bir başka deyişle “müşteri velinimetimiz “sözünü, “müşterimiz işverenimiz “ olarak değiştirdik bu yapı denetim yasasıyla.
Sizi “beni denetle diyen ve bunun için bedelini ödeyen “ müteahhidi siz nasıl tarafsızca denetleyebilirsiniz..?
Bizde “ parayı veren düdüğü çalar “ sözü tam burada devreye giriyor.
Asıl patron kim..?
Parayı veren müteahhit mi, parasını müteahhitten alıp denetleyen yapı Denetim firması mı..?
Hadi Yapı denetim firması yasalara ve tekniğine uygun bina için , yanlışa izin vermedi, her şeyi yaptı diyelim, bu kadar dürüst ve sağlam bir firma NE KADAR SORUNLAR YAŞAR BİLİYORMUSUNUZ..!
elbette yapı denetim ve hazır beton kullanımı ile sorunlar bir ölçüde azalmıştı, ama çıkarılan imar barışı ile deprem riski sil baştan bir sorun olarak gündeme geldi.
İşte bu Ülkenin gene bir sarmal sorunu.
İşin rahatlatıcı yönü , artık 2000 yılından bu yana bu fakir yazarın bürokratlığı dönemindeki çalışmalarıyla , Aydın'daki inşaatlara getirilen Valilik İdari genelgesiyle getirilen “ fabrikasyon hazır kullanım “ zorunluluğudur.
Binaların artık projelerine ,kullanılan betonlarına ve şantiye uygulamalarına bir çeki düzen getirilmiş ise de yukarıda açıkladığım gibi sistemden kaynaklanan Ticari sorunlar hala çözülememiştir.
Gelelim Aydında neler yapılıyor depremle ilgili..?
Belediyeler, yapı stoklarının envanterini çıkardılar mı, kentsel dönüşüm için riskli bölgeleri belirledi mi..?
Büyükşehir ve 17 belediye hala kış uykusunda..!
Siyaseten bir getirisi olmayacağı inancıyla,
Bir çok başkan elini taşın altına sokmadığını ,
Aydınlı olmayan bürokratlarında nasıl olsa tayinim var, “Ortada sorun var yandan geç “ misali sorunlara bulaşmamak için “..mış gibi yaparak “ ,maalesef buz dağının altındaki bu sorun , İzmir depreminden sonra yine unutuldu gitti.
Deprem unutulsa da,kendisini asla unutturmaz.!
Meclis kararıyla fay hattının yerini değiştirildiği Aydın'da, Bu güzel ve özel ülkemde depremden kaçış yok. Herkes elini, olmadı başını , taşın altına sokmalıdır. Seçim kaybetmek adına olsa da, radikal kararlar alınmalıdır.
Aydın'ın Ilıcabaşı ,Sökenin Abalaki ,Kemalpaşa semtleri, Kuşadası'nın çevre yolu kenarı ,Ege mahallesi Dağ mahallesi, acilen kentsel dönüşüm içine alınmalıdır. Evet Ilıcabaşı alındı ama , kaplumbağa hızıyla yürüyor işler, hatta sanki durdu.
Aydın'ın kurtuluşunu sadece 7 Eylülde aramayalım,
Kimseyi korkutmayalım ama , bir gerçeği de bilelim.
1970 li yılların başında yoğun yapılaşma yaşayan Aydın Efeler ilçesindeki Adnan Menderes Bulvarının çok katlı binalarının yorgun ve elle dökülen ,betonlarla inşa edilmiş kaç tanesi depreme karşı dayanım testi yapıldı..?
Bu apartmanların bazılarına sonradan üç dört kat ilave edildiğini, hatta aynı yıllarda kente birer kat daha genel kat artışı verilmesinin ardından , Aydın'ın en üst katları birer uçan daireye dönüşmedi mi…? Allah hiç göstermesin ama, yedi şiddetinde bir deprem , Adnan Menderes Bulvarında ,Nazilli de Ordu caddesi ile Atatürk caddesinde 2000 yılından önce elle dökülen betonla yapılmış yapılarda ciddi sorunlara neden olabilecektir.
Aydın'ı yönetenlere soruyorum, günlük işlerden fırsat bulup, “en sorunlu “ ama “herkesin sorumlu “ olduğu deprem tehlikesine karşı ne yapıyoruz..?
Koca bir hiç..! Yukarıdaki ve Aşağıdaki fotoğrafları unutmayalım, unutturmayalım.
Bu kareler büyük bir depremde Aydın da da karşımıza çıkabilir.
Alınan önlemlerin tamamı depremden sonraya ilişkin, ama eğer yapılarımızı depremden önce önlem alarak, kentsel dönüşümle yenilersek, depremden sonra çadır aramaya ve “nerde devlet “ diye haykırmaya gerek kalmayacaktır.
SÖZÜN ÖZÜ :
GİDECEĞİNİZ YERİ BİLMİYORSANIZ, VARDIĞINIZ YERİN HİÇ ÖNEMİ YOKTUR.
Mehmet ÖZÇAKIR
mehmetozcakir@hotmail.com
P.K:110 EFELER – AYDIN
GSM : 0.542.7608691