İki yılı aşkın bir süredir tüm dünyayla birlikte ülkemizi de kasıp kavuran koronavirüs salgını halen devam ediyor. Ancak salgının ilk bir buçuk yılında çok fazla can kayıpları yaşandı. İnsanlar günlerce, haftalarca hatta bazı ülkelerde aylarca sokağa çıkamadı. Okullar, işyerleri, sanayi tesisleri kısacası hayatımızı sürdürdüğümüz birçok alanda kapanmalar yaşandı. Zorlu bir süreçti bütün yaşananlar…
***
Ülkemizde günlük vaka sayıları tablolar eşliğinde yayınladı, sonrasında ise şehirler bazında vaka sayıları açıklanmaya başlandı. Tam kapanmalar, akşamdan sabah sokağa çıkma kısıtlamaları, hafta sonu Cuma’dan Pazartesi sabahına kadar süren sokağa çıkma kısıtlamalarını hep beraber yaşadık.
***
Salgının ilk aylarında İtalya, İspanya, İngiltere, Almanya ve Fransa gibi ülkelerde sağlık sistemi çöktü, hastalara yeterli doktor, hemşire ve hasta bakıcı bulunamadı. Hastaneleri doldu taştı bazı yerlerde hastanelerin bahçesi ve koridorlarında yerlerde yattı hastalar. Modern Avrupa’da böyle görüntülerin olabileceği kimselerin asla aklına bile gelmezdi. Ülkemizden bu ülkelere tıbbi malzeme ve koruyucu kıyafetler ve maske gönderildi. Gururu bir kenara bırakan Avrupa bu gereksinimlerin çoğunu Türkiye’den tedarik etti.
***
ÜLKEMİZDE SALGINLA MÜCADELENİN KAHRAMANLARI, SAĞLIK ÇALIŞANLARI OLDU
Koronavirisün ülkemizde ilk görülmeye başladığı günlerden itibaren Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, salgınla mücadeleyi en iyi şekilde yönetme ve koordine etme başarısını gösterdi. Yaptığı her açıklamada serinkanlı ifadeler kullanarak halkımızın kaosa sürüklenmesine izin vermedi. Ülke genelinde hızlıca faaliyete geçirilen ilave yoğun balım üniteleri hastalığa yakalanan vatandaşların tedavisine sunuldu. Başta doktorlar, hemşireler, hasta bakıcılar olmak üzere tüm sağlık çalışanları canla başla çalıştı. Günlerce, hatta aylarca evlerine gidemediler, hastanede, ya da bakanlığın anlaştığı otellerde dinlendiler. Ailelerinden uzakta katlılar, yakınlarının en özel günlerinde yanlarında olamadılar, evlilik planları olan sağlık çalışanları düğünlerini erteledi, çocuklarının doğumunda, doğum gününde bulunamadılar, aileden birinin ölümünde bile cenazeye gidemediler ve daha pek çok yaşama dair şeylerden uzak kaldılar. Özellikle koronavirüs yoğun bakım ünitelerinde çalışanların durumu çok daha fazla üzücüydü. Kimileri tedavi ettikleri kişilerden hastalığı kaptı, kimileri sıcak havalarda o koruyucu kıyafetler içinde adeta pişti hatta tıbbi maske kullanmaktan yüzlerinde yaralar meydana geldi. Salgınla mücadele halen devam ediyor. O zorlu günler geride kaldı hastanelerimizde çalışan herkes normal rutinine dönüş yaptı. Aşıların bulunması ve halen kullanımda olması sağlık çalışanlarının üzerinden çok büyük bir yükü kaldırdı. Ülkemizin koronavirüsle mücadelesi dünya ülkelerinin de gözünden kaçmadı, Türkiye’nin başarısı herkes tarafından tescil edildi. Salgınla takdire şayan bir şekilde mücadele eden tüm sağlık çalışanlarımızdan Allah razı olsun. İyi ki varsınız, çalışkanlığınız ve üstün başarınız tüm dünya insanları tarafından görüldü ve takdir edildi…