Sonbaharın sevilen yiyeceği Aydın halkının vazgeçilmezi olan kestanenin hasadı başladı bitiyor. Geçtiğimiz yıla nazaran 10 gün kadar önce hasadına başlanılan kestaneler pazar tezgahlarında yerini aldı bile.
Hasat etmesi oldukça zor olan kestaneler ağaçlardan zorluklarla silkelenip, toplanılıyor. Üreticilerin gömü dedikleri yerlerde 10 gün kadar bekletildikten sonra dikenli kabuğundan ayrılarak sofralarda yerini alıyor.
Ege'de yaşayan herkesin vardır kestaneyi kömür sobalarının üzerinde közleyip yediği anısı. Çocukluğumuza dayanan ve o günleri bize özleten bir lezzettir bizim için kestane. Evi saran o mis kokusuyla mest ederdi ev halkını.
Kestanenin vitamin olarak da çok faydalı olduğunu duydum. Kalorisi az vitamini de çoktur kestanenin. Ayrıca ekmek görevi görür ve 5-6 tanesi doymanıza yeterlidir.
Tezgahlarda yerini alan kestanelerin kilo fiyatları tabiki kaliteye göre değişiklik gösteriyor. Yaklaşık 150 ila 200 lira arasında gidiyor. Elbette herkesin gözü şuan yıldız olan kestanede. Fiyatların yüksek olduğunu söyleyen vatandaşlar gram gram kestane alıyor. Üreticilere sorarsak da onlar da fiyatın uygun olduğunu dile getiriyor.
Ne üretici ne tüketici durumlardan memnun değil. Sadece kestane olarak değil, genel şartlar kimseyi memnun etmiyor. İlginç bir röportaja denk gelmiştim. Yurtdışında yaşayan bir adamın Türkiye ziyareti sırasında bir sokak röportajına denk gelmesi ve sarfettiği cümleler...
"Kimse yurt dışında, yarın çocuğuma okul için ne hazırlasam diye düşünmüyor"
Herkes halinden memnun ve geçim derdi diye bir sorun olmadığından bahsediyor. Ne kadar acıklı ve bunu söyleyen bir Türk.
Gençlerimizin Türkiye'de gelecek görememesi yurt dışına gitmesi böylece kaçınılmaz oluyor.
Tarıma, çiftçiliğe ve emek veren bütün insanlara yönelik destekler artırılmalı. Devlet olarak ülkemizde üretilen her şeyi biz yurt dışına göndermeliyiz. Fakat beyin göçünün önüne geçecek adımlar atmalıyız.