Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü, 1999 yılında kadına yönelik şiddete karşı toplumda farkındalık yaratmak amacıyla BM Genel Kurulu kararı ile ilan edilen gündür. BM Genel Kurulu 1999 yılında 25 Kasım gününü Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü olarak ilan etmiştir.
Türkiye’de kadına karşı yapılan ayrımcılık ve şiddet insan hakları ihlalidir. Şiddet türleri olarak; Psikolojik, ekonomik, cinsel ve fiziksel şiddet, aile içi şiddette uğrayan kadınların şiddetten korunması ve destek sağlanması dolayısıyla güçlü kadın, güçlü aile yapısına sahip olmak bir devlet politikasıdır. Şiddet türünün ne olursa olsun her türlü şiddet kabul edilemez. 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun 20 Mart 2012 tarihinde yürürlüğe girmiştir.
(KADES) ÖNEMLİ BİR YER TUTMAKTADIR
Ülkemizde kadına yönelik şiddete sıfır tolerans ilkesi ile çalışmalar çok geniş bir yelpazede kamu, sivil ve tüm tarafların kapsamlı iş birliği ve ortak çabalarıyla yürütülmektedir. Özellikle İçişleri Bakanlığımız tarafından şiddete maruz kalan kadınlarımızın güvenlik güçlerine kolayca ulaşabilmesi ve hızlı bir şekilde kendilerine yardım edilebilmesi amacıyla Kadın Destek Uygulaması (KADES), kadına karşı şiddetle mücadelede önemli bir yer tutmaktadır. Biz kadına hürmet eden, tarih boyunca kadını ön planda tutan bir milletin, cenneti anaların ayaklarının altında olduğuna inanan bir inancın mensuplarıyız. Kadına yönelik şiddet ne inancımızla ne de medeniyet anlayışımızla asla örtüşmez. Kadının baktığı yerde güller açar, dokunduğu yer huzura kavuşur. Dünyada bir güzellik varsa dokunduğu yere hayat veren, bastığı yeri cennete çeviren kadınların emeğiyle var. Bize de onlara saygı göstermek, hürmet etmek, baş üstünde tutmak düşer. Onların gözüyle dünyaya bakmalı, sevgiye, merhamete, muhabbete kucak açmalıyız. Kadınlarımızın haklarını hep birlikte korumalıyız.
KADIN DÖVÜLMEYE DEĞİL SEVİLMEYE DEĞER VARLIKTIR
Kimi zaman bir anne, kimi zaman bir abla veya kardeş konumunda olan kadınlar toplumumuzun en değerli ve en önemli bireyleridir. Ancak bu bireylere ne yazık ki toplum içinde gereken önem ve değer verilmiyor. Gün geçmiyor ki bir kadın cinayeti, bir taciz vakası, bir yaralama haberi duymamış olalım. Kadına şiddeti en çok erkekler gösteriyor. Ne olduğunu bilmeyen erkekler, kadınları kendilerinin bir malı, bir kölesiymiş gibi görüp kendilerinde onlara her türlü kötülüğü, her türlü zulmü gösterme hakkını buluyor. Kendi yaptıklarını kadınlar yaptığında o hakkı onlarda görmüyor ve kendilerince kadınları canice cezalandırıyor hatta öldürüyorlar. Kadın dövülmeye değil, sevilmeye değer olan bir varlıktır. Onu korumak, ona gereken değeri göstermek tüm insanların görevi olmalıdır. Yuvayı kuran ve yine onu ayakta tutan dişi kuştur derler. Bir evi çekip çeviren, çocuklarını en güzel şekilde yetiştiren ve bunun için büyük fedakârlıklar gösteren kadına şiddete hayır diyoruz.
Televizyon, internet haberleri veya videolardan neredeyse her gün izlediğimiz kadına şiddet olayları artık had safhaya ulaşmış durumda. Kimisi utanmadan sokak ortasında kadınını dövüyor, kimisi çocuklarının dahi gözü önünde kadının canına kıyıyor, kimisi de o pis zevklerini yaşamak uğruna onları canice öldürüyor. Hiçbir kadın, böylesi bir durumu asla hak etmiyor. Aksine her kadın, evinin ailesinin birer emekçisi olarak göklerde yüceltilmeyi, sevilip ilgi görmeyi hak ediyor. Kadınlar kimsenin malı, kimsenin kölesi değildir. Bir evlilik sözleşmesi veya imzasıyla hiçbir kadın erkeğin tamamen hâkimiyeti altına girmiyor. Evli de olsa, boşanmış da olsa kadının kendisine özel hakları bulunuyor. Bu hakları gasp etmek, kadınları bazı sınırlarda hapsetmek insanlığa sığan bir şey değildir. Kadın da her erkek gibi özgür bir yaşam sürme hakkına sahiptir. Herkes bunun bilincinde olmalı, düşünce ve hareketlerini buna göre düzenlemelidir.
Ülkemizde bile kadınların günümüzde sahip olduğu hakların büyük bir çoğunluğu cumhuriyetin kuruluşundan sonra verilmiştir. Mustafa Kemal ATATÜRK; ‘’Ey kahraman Türk kadını, sen yerlerde sürünmeye değil, omuzlarda yükselmeye layıksın!’’ diyerek kadınlara verilmesi gereken önemi vurgulamış ve onlara günümüzde sahip oldukları hakların verilmesi için çalışmalarda bulunmuştur.
Toplum içerisinde yaşanan en büyük sıkıntılardan birisi kadınlara yapılan şiddetlerdir. Ülkemiz kadınlara şiddet konusunda bir çok ülkeden önde olup ilk sıralarda yer almaktadır. Son dönemlerde kadına şiddetle birlikte kadın cinayetleri de kendisini göstermeye başlamıştır.
KADINLARIN HAYATIMIZDAKİ ÖNEMİ
Kadınların hayatımızdaki yeri büyük önem taşımaktadır. Kadınlar dünyadaki en değerli ve kutsal varlıklardır. Fakat toplumumuzda geçmişten günümüze kadar kadın denilen varlığın çoğunlukla ikinci plana atıldığını ve önemsenmediğini söylememiz mümkündür. Kadına şiddet ise bir yandan, toplumumuzdaki en büyük sıkıntılardan biridir. Özellikle son yıllarda kadına şiddet eylemleri artış göstermiştir.
Kadına şiddet uygulamak en aciz ve alçakça eylemlerden biridir. Kadına uygulanan şiddet veya taciz sadece fiziksel olarak görülmemelidir. Günümüzde, kadınlara fiziksel şiddetin yanında sözlü taciz ve psikolojik olarak da baskı uygulanmaktadır. Kadına şiddet uygulayan tarafların aile, eş ve yakın akrabalar olması durumu çok fazla utanç vericidir. Kadınları kısıtlayacak, onların özgürlüğünü ellerinden alacak hiçbir davranış doğru değildir. Bu tür sığ düşünceye ve zihniyete sahip olanlar aciz varlıklardır.
25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Gününün, kuruyan kalplere pınar olmasını, kadınlarımıza gösterilen değer ve saygının artmasına vesile olmasını ümit ediyor, kadın haklarının korunması ve geliştirilmesine katkı sağlayacak çalışmalara vesile olmasını temenni ediyorum. Tüm kadınlarımızın mutlu, sağlıklı ve sevgi dolu bir dünyada hiçbir şiddete maruz kalmadan yaşamalarını diliyorum.
ÖZLÜ SÖZ: “Kadına dokunma, şiddete asla göz yumma!”
“Kadına şiddeti durdurmak, önlemek herkesin görevidir.”
“Şiddete maruz kalan tüm kadınlarımızın yanındayız.”
“Sözlü ve fiziksel kadın ya da çocuk tüm şiddet ve tacizlere HAYIR!”
Tüm Değerli Aydın'ın Haber Portalı Yeni Kıroba Gazetesi Okurlarım; Selamlar, Saygılar, Sevgiler. Mutlu, Huzurlu ve İyi Haftalar dilerim. Güzel Günlere; Mutlu Yarınlara. Kalın Sağlıcakla, Esenlikle ve Dostlukla… Kadına şiddete hayır demek zorunda bırakılmayacağımız bir hayat diliyorum!.........