İYİ Parti İl Başkanı Süleyman Demirci’nin görevden alınması ve partiden ihracının üzerinden 3 hafta geçti. Aradan geçen bu 3 haftalık süre zarfında bir türlü yeni il başkanı belirlenmedi.
Aslına bakacak olursanız, mevcut il yönetimi parti tüzüğünün ilgili maddesi uyarınca Kurucu İl Başkanı Recep Taner’i göreve davet etti. Taner’e davet yapıldı yapılmasına ama genel merkez son sözü halen söylemedi. Dolayısıyla belirsizlik devam ediyor.
***
2017 yılının Ekim ayında kurulan İYİ Parti, kuruluşundan kısa bir süre sonra, 24 Haziran 2018 seçimlerinde Aydın’da 108 bin oy alarak üçüncü parti oldu. O seçimlerde ülke genelinde yüzde 10 oy alan İYİ Parti, Aydın’da Türkiye ortalamasının üzerine çıkarak yüzde 15 oy almıştı.
Aydın, siyasal yapı itibarıyla merkez sağ gelenekten gelen bir şehir olduğu için bir zamanlar DYP’ye, ANAP’a oy veren pek çok seçmenin İYİ Parti’ye yöneldiğinin bizzat tanığıyım.
İYİ Parti, Aydın’da böyle bir ivme yakalamışken, aradan geçen 3 haftalık süre zarfına karşın belirsizliğin devam etmesi, İYİ Parti’nin başarı grafiğini olumsuz anlamda etkiler. Çünkü belirsizlik, tahammülü en güç durumların başında gelmektedir.
İşte bu nedenle İYİ Parti’nin yetkili organlarının il başkanını en kısa sürede belirleyip, bu belirsizliğe son vermesi gerekir.
***
Yeri gelmişken şunu da paylaşmak isterim. Recep Taner, 2022 yazında yapılan kongrede Süleyman Demirci ekibiyle hareket ettiği ve onlara açık destek verdiği için o dönemde Cemal Sarı’yı destekleyen Koray Aydın ekibi tarafından kabul görmüyor. Koray Aydın’ın Teşkilat Başkanı olduğu ve genel merkezdeki ağırlığı hesaba katıldığında Taner’in işi kolay gözükmüyor.
Kulislerde dolaşan söylenti, Süleyman Demirci’yle birlikte göreve gelen mevcut il yönetiminin de görevden alınarak, yerine yeni bir yönetim ve başkan getirileceği yönünde.
Genel merkezin bu konuda kendine göre tasarrufu olabilir ama mevcut yönetimin, 3 adayın yarıştığı 2020 kongresinde demokratik usul ve yöntemlerle göreve geldiği asla ama asla unutulmamalıdır.
***
İYİ Parti, 3 adaylı ve demokratik olgunluk içinde geçen 2020 kongresiyle taraflı – tarafsız pek çok kişi ve kesimin takdirini kazanmıştı. AK Parti ve CHP, tek adaylı, atanmış adaylarla gerçekleştirilen kongreler yaparken, İYİ Parti’nin demokratik yolları işletmesi ve çoğulculuğa önem vermesi beğeniyle karşılanmıştı. Yani demem o ki, bütün bu demokratik süreçler unutulur, tamamıyla ‘ben yaptım oldu’ mantığıyla hareket edilirse, bütün çaba ve emek heba edilmiş olur.
Onun için bu bilmeceye bir an önce son verilmeli, bunu gerçekleştirirken de demokratik teamüllerden ayrılmamak lazım gelir.
Kalın sağlıcakla…