Diş macununu fazla sıktığınızda ,geri almağı denediniz mi hiç..?
Geri gelmeyen şeyler var bu dünyada, ölüm benzeri.
Hayatta dört şey geri gelmez der atalarımız..!
Kaçırılan fırsat ,Atılan ok , geçen zaman ve ağızdan çıkan söz..!
Hep veren ,sabreden bir taraf ..!
Karşıda ise, aldıkça, şarlayan , atarlanan, zavalıllar..!
geri gelmeyecek şeyleri başından ölçüp biçmeli..!
Aşağıdaki fıkradaki gibi..!
Üç arkadaş bir yaz günü gezmeye çıkmışlar.
Üç kişiden biri Türk, biri Kürt, diğeri de Ermeni.
Ermeni olan aynı zamanda bir papaz…!
Hava da çok sıcak… Bir süre sonra hararet basıyor, susuyorlar.
Etrafta su falan yok ama bağların olgun zamanı.
“İki salkım üzüm yiyelim” diyerek bir bağa girerler.
Bağın sahibi orada uyuyor ama bizimkiler onu fark edememişler.
“Daha sonra sahibini bulur kaç paraysa veririz” diyerek üzüm yemeye başlıyorlar
Bu sırada bağın sahibi uyanır. Bakıyor ki üç kişi üzümünü yiyor. Fena bozulur ama üç kişiyle başa çıkamayacağını düşünerek, kıyafetinden Ermeni papaz olduğu anlaşılana döner:
“Bak bu adam Türk, yesin malımı. Benim kanımdandır. Helali hoş olsun.
Bu da Kürt'tür ama din kardeşimdir. Sen niye yiyorsun benim üzümümü?” diye üzerine yürür ve kızar.
Bu laf, üzerlerine kabahat yüklenmeyen Türk ve Kürt'ün hoşuna gidiyor.
Adam, papazı bir güzel döver, kıpırdayacak hal bırakmayarak yere uzatır.
Bağ sahibi biraz sonra Kürt'e dönüyor.
“Müslümansın da niye sahipsiz bağa giriyorsun.
Bu adam benim kanımdan , yediyse afiyet olsun, çünkü o Türk'tür.
Kardeşimdir” diyerek bir güzel onu da dövüp yere uzatır.
Türk tam ucuz kurtulduğuna sevinirken , adam bu sefer ona döner,
“Tamam, anladık, Türk'sün, aynı kandanız, aynı dindeniz ama sahibi olmadan başkasının bağına girilir mi ulan?” diyerek en sona kalan Türk'e de vurmaya başlar.
Türk yumrukla yere yuvarlanınca , yediği yumruklardan gözünü aralayan Kürt'e döner yavaşça seslenir.
“Biz en başta papazı dövdürmeyecektik.”
Kıssada hisse..!
Üzüm yemeye çalışan ülkemizde her birimizi tek tek yakalayıp , becerenlere karşı bir şey yapmayanlara ders olsun.
Bana dokunmayan yılan 'ın , eğer iki eli olsaydı..!
Hem çok yaşardık , hem de sesimiz de çok çıkardı…!
Gökten düştü üç elma..!
biri bana,
biri siz okurlara ,
diğeri de bu anekdotu anlayabilen insanların olsun..!
Pazartesiniz neşe dolsun..!
SÖZÜN ÖZÜ:
FEDAKARLIK KARŞILIKLI VE ÖZVERİLİ BİR İLİŞKİDİR.
BİRİ “FEDA” EDERKEN, ÖBÜRÜ “KAR” EDİYORSA , ONUN ADI TİCARETTİR.
MEHMET ÖZÇAKIR
mehmetozcakir@hotmail.com
P.K:110 EFELER – AYDIN
GSM : 0.5642.7608691