EV ZİYARETLERİNDEN KAÇINALIM

Abone Ol

Ülke ve toplum olarak salgın hastalıkla bir yıldır mücadele veriyoruz. Bu süreçte 29 bini aşkın kişiyi virüse kurban verdik. Yüz binlerce kişinin testi pozitif çıktı, karantinaya alındılar, tedavi gördüler. Serbest meslek erbabı başta olmak üzere ekonomik anlamda çok geniş kesimler salgın hastalıktan etkilendi, etkilenmeye devam ediyor.

Sözün özü salgın, yaşam tarzını, gündelik yaşam pratiklerini doğrudan etkiledi, değiştirdi. Bunlar yetmiyormuş gibi bir de mutasyon meselesi ortaya çıktı ki, bu da başlı başına bir sorun.

Durum böyleyken, salgın hastalık kol gezerken, Sağlık Bakanı başta olmak üzere yetkililer, uzmanlar maske ve fiziksel mesafe konusunda insanları uyarırken, hâlâ bana bir şey olmaz mantığıyla hareket eden, vurdumduymazlık örneği sergileyen tonla insan var.

***

Virüsün bulaş kaynaklarından en önemlisi de ev ziyaretleri. Öyle ki, vakaların yüzde 30'unun ev ziyaretlerinden kaynaklı olduğu söyleniyor. Akşamları uygulanan sokağa çıkma kısıtlaması da büyük ölçüde bu ziyaretlerin önüne geçmeye yönelik.

Tedbirler mutlaka bir ölçüde işe yarıyor yaramasına ancak hâlâ daha bildiğini okumakta ısrarcı olan, kural tanımayan bir kesim var. Kendilerini düşünmedikleri gibi başkalarının yaşamı ve sağlığı da hiç ilgilendirmiyor onları.

Gündüz veya akşam hiç fark etmiyor, eş dost akraba, konu komşu ziyareti yapacağız diye uğraşıyorlar. Onlara diyorum ki, kendinizi düşünmüyorsanız evine gittiğiniz, gitmek istediğiniz insanların sağlığını düşünün! Sizin yüzünüzden insanlar hastalık kaparsa bunun vebali büyüktür. Bunu da sakın ola ki, aklınızdan çıkarmayın.

***

İçinden geçtiğimiz günler, olağanüstü özelliğe sahip. Vaka ve vefat sayılarının artışını önlemek, yoğunluk haritasının yeniden gelincik tarlası misali kıpkırmızı olmasının önüne geçmek bizlerin, toplumun elinde.

Vaka ve vefat sayısının artışına bağlı olarak yeniden kısıtlamalar gündeme gelirse, bundan en büyük zararı esnaf görür. Bir yıldan beri çok büyük sıkıntılarla yüz yüze gelen serbest meslek erbabı, 3 – 5 ay sürecek bir kısıtlamayı daha kaldıramaz, perişan olur.

Bu nedenle, toplumumuzdan en yaşlısından en gencine tüm fertlerine çok önemli görev ve sorumluluk düşüyor. Bu sorumlulukların başında da salgın kurallarına harfiyen uymak geliyor. Sorunun teşhisini doğru koyup, doğru reçeteyi uyguladığımız takdirde salgınsız günlere ulaşmak hiç de zor olmasa gerek.

Sağlıklı, güzel günlere…