Tutarsız sözleri ve hareketleriyle Donald Trump, Amerika Birleşik Devletleri'nin tarihi boyunca belki de görüp göreceği ilk ve son başkanı olacak sanıyorum.
Göreve geldiği ilk yıl Güney Amerika'dan ABD'ye yasa dışı göç etmek isteyen yabancılara karşı Meksika sınırında yer alan bölgeye devasa duvar ördürdü. Yasa dışı göçmenlere hakaret dolu sözler sarf edecek ve onları aşağılayacak ifadeler kullandı.
Ayrıca Suriye ve Ortadoğu politikalarındaki sürdürdüğü başarısız ve anlamsız politikaları nedeniyle dünya kamuoyunun tepkilerini çekmişti.
Donald Trump'un Türkiye ile kurduğu politik ilişkilerde de sınıfta kaldığını hep birlikte yaşadık, izledik ve gördük. Sözüm ona müttefik olmamıza rağmen terör örgütü PKK ile sürdürdüğü aleni ve gizli işbirlikleri ülkemize zarardan başka bir şey vermedi. Trump iktidarı S300 savaş füzelerini ve F35 savaş uçaklarını Türkiye'ye vermemek için laf cambazlığı ve tehditkar ifadeler kullanarak konuyu hep öteledi. Bunların yanı sıra halen Amerika Birleşik Devletleri'nde yaşayan FETÖ/ PDY terör örgütünün elebaşı Fetullah Gülen'i adeta koruma çemberinde tutarak Türkiye'ye iade edilmemesi için çaba gösterdi.
Geçmişten bu yana kıta Avrupası bizi barbar olarak lanse etti hep. Oysa Fransa, İngiltere, Portekiz, İspanya, Hollanda, Belçika kısacası tüm Avrupa ülkeleri yıllarca Afrikalı siyahileri
köle olarak hem kullandı hem de sattı. Siyahilere yaptıkları barbarca işkenceleri tarih kayıtlarında okumak mümkün. Aynı şekilde Amerika Birleşik Devletleri'de başta
Vietnam, Afganistan, Irak, Suriye, Cezayir, Fas, Tunus ve Libya'ya demokrasi getirme bahanesiyle işgal etti. Buralarda yaşayan insanların hayatlarını cehenneme çevirdi, zaten zar zor ayakta kalan ekonomileri de yerle bir etti.
Donald Trump iktidarı boyunca Avrupa da dahil olmak üzere tüm ülkelere restler çekti. Geçtiğimiz yıl Avrupa'dan Amerika'ya ithal edilen ham çelik ile ilgili vergileri arttırarak Avrupalıları da gerdi. Şov adamı tarzındaki tavır ve hareketleri ile bir ülke başkanı olmanın ötesinde portreler çizdi hep. Geçtiğimiz yıl dünyayı kasıp kavuran koronavirüs salgınını küçümseyen Donald Trump virüsü küçümser beyanatlar verdi hep.
Kısacası Trump iktidarı döneminde hem gerdi hem de bol bol güldürdü tavırlarıyla.
Geçtiğimiz Salı günü Amerikan halkı sandık başına gitti, önümüzdeki yıllarda ülkelerini temsil edecek lideri belirlemek üzere oylarını kullandı. Seçim sürecinin başından itibaren adaylar Donald Trump ve Joe Biden belirlenmiş eyaletlerde moderatörler eşliğinde karşılıklı seçim beyanatlarında bulundular ve birbirlerini eleştirdiler. Oyların kesin sonuçları açıklanır açıklanmaz tarafların nasıl bir tavırla hareket edecekleri tüm dünyanın merak ettiği bir konu.
BİDEN YUNAN VE ERMENİ LOBİSİNE YAKINLIĞIYLA BİLİNİYOR
Demokrat Parti adayı Joe Biden, Yunanistan lobisine yakınlığı ve Türkiye aleyhine yaptığı açıklamalardan dolayı iki kez özür dileyen bir siyasetçi olarak biliniyor. Geçmişte yaptığı sayısız gaftan dolayı pot kırmaya yatkın bir aday olan Biden, diğer yandan seçildiği takdirde sözde Ermeni Soykırımı tasarısını benimseyeceğini de açıklamıştı. Şimdi bekleyelim ve görelim Joe Biden ABD'nin yeni başkanı olduğunda Türkiye politikası nasıl olacak? Türkiye'yi kızdıracak adımlar olarak görünen Yunanistan'a olan yakınlığı ve Ermeni soykırımı iddialarını tanıyacak olması gibi söylemlerinin sonuçları bekleyip göreceğiz.
Daha başkan adayı iken dış politika konusunda sinyaller veren Joe Biden umarız ki Türkiye'yi karşısına alacak siyasi girişimlerde bulunmaz. Yani Trump germişti Türkiye'yi Biden'de baymaz inşallah diyelim…