Geçtiğimiz günlerde gazeteniz Yeni Kıroba'nın sürmanşetinden duyurduğumuz bir haber vardı. Başlığı 'Tabakhane Deresi çöplüğü andırıyor' idi.
Aydın kent merkezini ortadan ikiye bölen Tabakhane Deresi'nde her sene aynı manzara yaşanıyor ne yazık ki. Yaz mevsiminde sular iyice çekilince ortaya çıkan nahoş görüntü kentli olabilme kültürünü içselleştirmiş herkesin yüreğini yaralıyor.
Neler yok ki, dere yatağında? Plastik şişe ve kavanozlar, sigara paketleri, gıda ambalajları ve daha niceleri…
Bu görüntüyü görünce Tabakhane Deresi'ni bu hale getirenlere, elindeki atıkları çöp konteynırlarına atmak yerine dere yatağına atmayı yeğleyenlere diyecek söz bulamıyorum doğrusu.
***
Elbette ki Tabakhane Deresi, tıpkı Eskişehir'de, Kastamonu'da veya başka illerde olduğu gibi farklı metotlarla ıslah edilip güzel bir görünüme kavuşturulmalı. Bu konuda talepler sürekli dillendiriliyor. Ancak bunun da ötesinde kentte yaşayanların orayı kirletmemesi, çöplük olarak görmemesi gerekiyor. İşte bunu sağlayabildiğimiz takdirde her şey çok daha güzel olacaktır.
Bir de dikkat ediyorum Tabakhane'deki bu kirlilik Egemenlik Bulvarı civarında yoğunlaşıyor. Pınarbaşı bölgesi çok daha temiz. Bunda hiç kuşkusuz, Egemenlik Bulvarı'ndaki yaya trafiğinin daha yoğun olması birincil etken.
Çevreyi koruma bilinci henüz okul çağlarından önce, aile tarafından bireylere aşılanmalı. Çünkü eğitim ailede başlar. Okul da toplumsallaşmada önemli bir araçtır ancak bunun tamamlayıcısının aile olduğu akıllardan çıkarılmamalıdır.
***
Bu kent bizim, hepimizin. Düşünsenize başka illerden veya ülkelerden ilimize gelen yerli ve yabancı turistler Tabakhane Çayı'nın çöplüğü andıran görüntüsünü görseler acaba ne düşünürler? Kent hakkında nasıl bir yargıya varırlar? Bunu düşünmesi bile endişe verici.
Bu nedenledir ki, aslan yattığı yerden belli olur düşüncesiyle önce kendi evimizin önünü temiz tutalım. Atıklarımızı dere yataklarına değil, çöp konteynırlarına atalım.
Çok temel bir sosyal yaşam kuralı olan bu ödevi yerine getirelim ki, gelecek kuşaklara yaşanılmaz bir çevre bırakmayalım. Kalın sağlıcakla…