ARTIK SEÇİM DEĞİL, GEÇİM ZAMANI

Abone Ol

Ülkenin gündemini aylarca meşgul eden yerel İstanbul Büyükşehir belediyesi seçimleri sona erdi.

Futbol fanatiği misali takım tutar gibi siyaset taraftarı değilim.

Tam objektiflikle hata yanlış benimsediğim siyasilerde de olsa, eleştirmekten ,

Doğru ve başarı , benimsemediğim siyasilerde de olsa, övmekten sakınmam.

Ama dün , Pazar günü yapılan İstanbul seçimleri öncesinde , bilinçli olarak yapıldığından herkesin emin olduğu gibi, İmralı sakini’ nin de seçimlere karıştırılması açıkça seviyeyi oldukça düşürdü.

Bu yazı kaleme alındığında, gazetemiz baskıya yetişeceğinden , henüz kesin sonuçlar çıkmadığından ,seçimin sonucunun öncelikle Milletimize hayırlı olmasını dilemekten başka seçeneğimiz yok.

Ama artık aylardır enerjimizi verdiğimiz seçimleri kapatalım ve zaten yeteri kadar içte ve dışta var olan odaklara karşı orak mücadele edelim.

TÜRK SİYASETİNDE KİMLER GELDİ GEÇTİ,

“BİR BİLEN ‘İN” , 4 . ÖLÜM YILDÖNÜMÜ.

Gündem toz duman,siyset, İstanbul seçimi derken, geç de kalsak anımasayalım rametli duayen siyasetçi Demirel ‘in ölüm yıldönümünü.

“Yollar yürümekle aşınmaz.”

“Va mı bunun başka izah tarzı? “

“Dün dündür, bugün bugündür. “

“Demokrasilerde çare tükenmez. “

“Bize plan değil, Pilav lazım.”

“Binaenaleyh, öküzün altına buzağı aramanın manası yoktur.”

“Benim şapkam tatilde de çalışır. Şapkam nerede Nazmiye?”

İşte bu sözlerin sahibi Türk siyasetinin renkli insanı, 2015 yılında rahmete rahman olan Süleyman Demirel’in geçtiğimiz haziran ayında 4. ölüm yıldönümüydü.

“Her fani ölümü tadacaktır “ sözü , hem gerçek hem de acı.

Rahmetli Demirel Türkiye de yaşayan dede oğul ve Torun’un adını bildiği tanıdığı üç nesil’dir Türkiye gündeminde,

Engin hoşgörüsü ,Turgut Özal’a da miras olmuştu.

Bugünkü gibi asıp kesmezdi kendini hicvedenleri,

Karşı devrimle suçlamazdı yazılan çizilenleri.

Hiç unutmam şimdiki Cumhurreisi ,seçim afişlerinde Adnan Menderes,Turgut Özal ‘dan sitayiş ile bahseder,

“memleketin adamları “ posterleri astırırdı da, bir türlü Demirel bu kareye girememişti.

Nedense ısınamadı bugünkü “ ak muhafazakar” siyaset Demirel’e bilemedim…!

Ama Başvekillikten Cumhurreisi koltuğuna oturduğu ilk günlerde Demirel’i 2015 Ocak ayında ziyaret etmişti..!

Ziyarette, 9. Cumhurbaşkanı Demirel'in Türkiye'nin siyasi hayatında önemli bir tecrübesi bulunduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bundan sonraki süreçte de bizler, elimizden gelen bütün gayreti ortaya koymak suretiyle yaklaşık 12 yıllık bir başbakanlık süresi, şimdi de cumhurbaşkanlığı sürecinde ülkemize hizmeti inşallah hayırlısıyla sürdürmek istiyoruz. Rabbimizin verdiği takat ile bunu götüreceğiz. İkazlarınız bize yol gösterir" ifadesini kullanmıştı.

Siyasetçi halkın önünde bir sahnededir.

Öven de , döven de olacaktır.

Seven de sevmeyende buluncaktır.

Tahammül edebilmek ise bir inceliktir, siyasettir.

Yolsuzluk söylentileri de hiç eksik olmamıştır.

Demirel döneminde de yolsuzluk söylentileri vardı,hatta yeğeni Yahya’nın sunta yolsuzluğunda bağımsız adalet hapis cezası verince,

“”-Soyadı benimle aynı diye cezasız kalmaz “ , diyerek , adalete müdahale dahi etmemişti..!

Yahya mahkum edilmişti.

Ama ondan sonraları bırakın ceza almayı sadece yargılanmak için dahi bakanlar yüce divana gönderilemiyor ..!

Herkes ölümü tadacak ve ilahi adalete bir gün hesap verecek.

Yüce dinimiz hoşgörülüdür, ölenin ardından iyi şeyler konuşmak lazım.

1970 li yıllarda Adalet patisi ile zirvedeyken aşırı siyaset uygulamayan Demirel ve beyin takımı Nahit ve İsmet abiler, Aydın’dan gelenleri eli boş çevirmezdi.

Aydında demokratların kalesi olduğu yıllarda , ayrı bir Demirel sevgisi vardı.

Herkesin evinde bürosunda , Demirel ile çekilmiş bir kare fotoğrafı mutlaka vardır.

(Soldan sağa Erol Namlı ,İsmet Sezgin ,Aydın Menderes,Süleyman Demirel ,Av. Sadık Şenoğlu ,Nahit Menteşe, Aydınlıları ağırladığı Ankara Güniz Sokakta evinde )

Bu kareden 4 kişi bugün hakkın rahmetine kavuştu.

Barajlar kralı ünvanı ile DSİ başbakanlığında yatırımlara dönüştüren ortanın sağında liberal milliyetçi

Geleneğin temsilcisi Demirel bugünden daha fazla askeri müdahalelerle karşı karşıya kalmıştı.

12 Eylül, 12 mart gibi darbelerde görevden uzaklaştırılsa da Menderes gibi asla askere düşman olmadı.

Hatta 12 Martta kapısını çalan sivil bir general’in ülkeyi terk etmesi sözü karşılığında , hayatının bağışlanacağı tavsiyesine “ ben kaçak olarak anılmak istemem,bu ülkede doğdum, gerekirse bu ülkede ölürüm “ diyerek teklifi geri çevirmişti.

Ünlü şapkasını üç defa alıp , beş defa geri gelirken köyden çıkan bir halk adamı olarak, Menderes’in halka olan sevgisini sürdürmüştü.

“memlekette akaryakıt vardı da biz mi içtik “ sözleri ile oldukça geniş ve rahat tavrı bazı kesimleri siyaseten kızdırsa da, her geri gelişindeki sır, halkın kendisini benimsemesi ve bağrına basmasıdır.

BUGÜN GÜN YÜZÜNE ÇIKAN, MİLLİ İRADEYE EL KOYAN ODAKLAR ULUSLARASI KUMPAS VE KİRLİ OYUNLARA EN ÇOK DEMİREL MUHATAP OLMUŞTU.

Ama rahmetli menderes gibi şapkasını alıp gitmiş, asla kargaşa ve kaosa , milletin birbirine düşürülmesine neden olmamıştı.

İşte rahmetlinin Türk siyasetine damgasını vuran yaşamından veciz sözler felsefe ve mizah tarihine not düşürecek mihenk taşıdır.

*****

Bana Türkiye 'nin durumunu bir kelimeyle anlatın derseniz “iyidir “derim.

İki kelimeyle anlatın derseniz “iyi değildir “ derim.

---

Enflasyon düşüyor , domatesten biberden biliyorlar,

Çıkıyor , benden buluyorlar.

---

Nurcular kendisini pek severler ve hep Demirel'e oy vermişlerdir.

Nitekim Demirel bir seçimde nurculara kabinede bakan vereceğini vaat etmiş fakat kabine açıklandığında beklenen nurcu bakan çıkmamıştır.

Bunun üzerine nurcular da haklı olarak Demirel'e

Sayın Demirel hani bizden bir bakan alacaktınız diye sormuşlar ve

Demirel kendinden beklenen cevabı vermiş

- Ben varım ya…!

---

Genel evleri kapatalım da bizi mi sevsinler.

---

Gazeteci: Sayın Demirel Yıldırım Akbulut için ne düşünüyorsunuz?

Demirel: Bulut buluttur. Bulutun akı da buluttur garası da

Binaaneleyh üzerine gonuşmaya değmez

---

Ege bir Yunan gölü deeldir

Ege bir Türk gölü de deeldir

Binaenaleyh Ege bir göl deeldir.

----

- Efendim neden İngiliz dışişleri bakanının elini sıktınız?

- Neresini sıkacaktık gardeşim..?

---

Türkiye'de petrol vardı da tankerlerin hortumuna ağzını dayayarak

Nazmiye mi içti?

---

“GAP'ı kimseye gaptırtmam!”

---

“Galibiyetin sahibi çoktur mağlubiyetin sahibi yoktur.

Yenilgi yetimdir!”

---

Üniversite ziyaretlerinden birinde sol görüşlü bir öğrenci

Demirel’i sıkıştırmaya çalışır.,

- Türkiye’de yapılan her türlü işi sahiplenmek gibi bir adetiniz var. Bunu soran öğrenciye döner ve sorar,

- Sen nerde oturuyorsun?

- Niye ki? Kadıköy’de!

- Hah işte buraya her gün gelmek için üstünden geçtiğin o köprü var ya

- Ee evet

- Onu işte ben yaptım!

---

-Efendim siz bize işsizliği 3 ay içerisinde bitireceğinizi vurgulamış ve 'bunun altını çizin' demiştiniz ben de çizmiştim. Buyurun."

- Kağıdı vermene gerek yok. O gün 'altını çizin' demiştim değil mi?

Çıkar kalemini tekrar. Al kağıdı eline bul o satırları. Buldun mu?

Hah tamam; şimdi de üstünü çiz!

Böylesine geniş ve rahat biriydi..!

kendisi de bunun göstergesiydi..! Mekanı cennet olsun.

Günümüzde yapılan siyaset içinde, nazik , mizahi ve ötekileştirmeyen söylemlerini ve politikada , babacan yerini arayanların çoğu aynı düşünüyor.

Isparta da doğduğu topraklarda adına açılan müzesi anılarıyla buluşturuyor sevenlerini.

KENDİSİ KADAR O ÜNLÜ FÖTR ŞAPKASI ise bugün KOÇ müzesinde sergileniyor,

SÖZÜN ÖZÜ:

SİYASETLE İLGİLENMEYEN AYDINLARI BEKLEYEN KAÇINILMAZ SONUÇ CAHİLLER TARAFINDAN YÖNETİLMEYE MAHKUM OLMAKTIR.(PLATON )

MEHMET ÖZÇAKIR

mehmetozcakir@hotmail.com

PK:110 EFELER- AYDIN

GSM : 0.532.3722627