Sayılı gün Ramazan geldi geçti nerdeyse.
Yarın çok da net ve belli olmasa da, kabul edilmiş KADİR GECESİ.
Şunun şurasında kaldı 4 gün ramazan bayramına.
Bayram gelmiş , geçmiş neyime ,
Yakınımızda Orta doğu ve dünya kan içinde,
İslam ülkeleri birbirleriyle savaş içinde, bizde de hainler eksik değil içimizde.
Yakın zamanda artan terör ile verdiğimiz şehitlerimizin kanı karıştı, kutsal Ramazan ayına
Ne diyelim buruk da olsa, geldi önümüz Ramazan.
4 gün sonra memurlar ile kamu çalışanları dokuz gün tatile çıkacak ama, sivil sektör daha doğrusu reel sektörde tatil matil yok..!
**************
En fazla 3 gün tatil, bizim matbuat çalışanları ve reel sektör cenahına.
Tarih anekdotlarıyla , yön veriyor anlayanlara
Aynı hatayı iki kez yapamazsınız. İkinci kez yaptığınız hata değil, tercihtir.” der bir ünlü söz.
Çünkü ilki hatamız, ikincisinde ders almadık ise artık bizim kararımız.
Eskilerin deyimiyle darbı mesel , yani anekdot ve özlü sözlerden derlediklerim, ikinci kez hata yapmanın önüne geçecek imbikten süzülen bilgilerdir.
***
Dünya nimetlerine ehemmiyet vermeyen yaşayış ve felsefesiyle ünlü filozof Diyojen, bir gün çok dar birsokakta zenginliğinden başka hiçbir şeyi olmayan kibirli bir adamla karşılaşır.
İkisinden biri kenara çekilmedikçe geçmek mümkündeğildir. Mağrur zengin, hor gördüğü filozofa:
-Ben bir serserinin önünden kenara çekilmem? der.
Diyojen, kenara çekilerek gayet sakin şu karşılığı verir:
- Ben çekilirim.?
Diyojen bu zeki cevabıyla ,Mizahın inceliği ile karşısındakini yerlere serer..!
********
Fatih Sultan Mehmet, adamları ile gezerken, yanına sokulan dilenciye bir altın vermiş. Dilenci parayı alınca:
-Aman Sultanım, demiş. Koskoca bir padişah, kardeşine bu kadar para verir mi?
Fatih Sultan Mehmet, nereden kardeş olduğunu sorunca, dilenci:
-İkimiz de Hazreti Ademin çocukları değil miyiz? demiş. Elbette kardeşiz.
Sultan Fatih:
-Bu keşfini sakın başkasına söyleme, diye gülümsemiş. Diğer kardeşlerimiz de pay isterse, sana zırnık bile düşmez.
******************
Atatürk, ünlü şampiyon güreşçi Kurtdereli'ye ödül olarak 1000 lira tutarında bir İş Bankası çeki gönderir. Üzerinde Atatürk’ün portresi bulunan çeki Mustafa Kemal Atatürk diye yazar ve imzalar . Pehlivan çeki İş Bankası' na götürür.
Vezneden kendisine o dönem de çok büyük bir para olan 1000 lirayı uzatır.
Ama Kurtdereli hala vezne önünden ayrılmayınca "Ne bekliyorsun pehlivan?"
diye sorduklarında “ Çeki geri vermesini beklediğini söyler.
"Parayı aldın, çek artık bizde kalacak" diyorlar.Kurtdereli kızarak,
-“o zaman alın 1000 liranızı “ der ve vezneye uzatır, “verin çekimi" der. "Onda Atatürk'ümün adı ve imzası var."
Ve parayı geri iade edip Atatürk imzalı çeki sevgiyle cebine koyarak bankadan uzaklaşır.
***************
Sultan Alparslan 27 bin askeriyle Bizans topraklarında ilerlerken, keşfe gönderdiği askerlerden biri huzuruna gelip telaşla:
- 300 bin kişilik düşman ordusu bize doğru yaklaşıyor, der.
Alparslan hiç önemsemez ve cevap verir..!
- Biz de onlara yaklaşıyoruz…!
Kıssada hisse,
Korkaklığı alemi yoktur.
İnananlar başarmıştır.
korkaklar zaten başta kaybetmiştir.
**********
Sadrazam Keçecizade Fuad Paşa’ya yetmişlik bir kadının otuz yaşında bir gençle evlenmek istediğinden bahsetmişler.
Paşa hemen:
- Ahmet müsaade etmez, demiş.
Sormuşlar
- Hangi Ahmet
- Karaca Ahmet.
Kıssadan hisse;
her şey dengine,
( Karacaahmet biliyorsunuz İstanbulda bir mezarlık ve semtin adıdır.)
****
Varna Savaşı’nda muharebe meydanında gezen II. Murad, düşman askerlerinin hep genç olduğunu görür.
Komutanlarından birine sorar. “Garip değil mi? Bu kadar ölünün içinde hiç ak sakallı görmedim.
Hepsi genç, hepsi taze!”
Komutan şu cevabı verir:
- Padişahım! İçlerinde bir ak sakallı olsaydı, başlarına bu felâket gelir miydi..?
Kıssadan hisse,
Gençler düşünebilse yaşlılar yapabilse…!
***
Günlerden bir gün İtalyan büyükelçisi Ata ile görüşmek ister ve huzura davet edilir.
O günün muhtelif ekonomik-siyasi konuları hakkında konuşulduktan sonra büyükelçi: ” Ekselans dün Roma ile yaptığım bir görüşmede hükümetimizin Hatay’ı almak istediği kararını size iletmem söylendi.” der.
Odada bir an sessizlik olur. Ata büyükelçiye bir şeyler daha ikram eder ve iki dakika odadakiler ile baş başa bırakır.
Döndüğünde ayağında çizmeleri, üzerinde mareşal üniforması ve belinde tabancası vardır.
Doğru masasına gider, manyetolu telefondan Mareşal Fevzi Çakmak’ın bağlanmasını ister ve Çakmak’a:”
-“ Paşa İtalyan dostlarımız Hatay’a gelmek istiyorlar hazır mıyız?” der.
Fevzi Çakmak durumu anlar ve ” Biz hazırız Paşam. ” diye yanıtlar.
Ata büyükelçiye döner ve: ” Biz hazırmışız, hükümetinize söyleyin, isterlerse Hatay’ı gelip alabilirler.”
Kıssadan hisse,
Rahmetli babam derdi ki, “ Akıllı havyanlar yiyeceği yemekten arta kalan kemiğini önce gerisine sokup çıkarırlarmış.”
Tüm dünya devlerine ve bir işe soyunan diğerlerine önerim,
Yiyemeyeceği kemiği , kimse heveslenmesin…!
SÖZÜN ÖZÜ :
DOĞRU OLANI YAPTIĞIMDA KAYBETTİĞİM KİM VARSA
YANLIŞ OLANLAR , BEN DEĞİL , ONLARDIR .
MEHMET ÖZÇAKIR
mehmetozcakir@hotmail.com
PK:110 EFELER AYDIN
GSM : 0.532.3722627