1940’larda pek çok yerde testi ve çömlek(topraktan yapılmakap-kaçak) ocağı vardı… Aydın ili, Çine ilçesi, Kargı köyünde yaşayan bir ailebu işin ticaretini yapmaktaydı. Elbette bu ticaret kapsamlı değildi. Baba,kızını yanından hiç ayırmazdı. Baba ve kızı eşeklerle beraber Camızağılı,Umurköy üzerinden Akçova’ya gelirdi. Burada çömlek fırınları bulunmaktaydı.Buradan aldıkları testi, çanak çömleği eşeklere yükler, onları satmak içineşeklerle Aydın ovasında yer alan Germencik ve İncirliova’ya getirirlerdi.Çömlekleri bazen incirle değiştirir bazen de parayla verirlerdi. İncirliova’dao zamanlar tekbir bakkal vardı. İncirliova küçük bir yerdi yani... Germenciksonradan kaza(ilçe) oldu. Hükümet konağının önünde hem hükümetteki işlerindenhem de mahkemelerden dolayı köylerden gelenler bekleşirdi. Bu durum, onlarınişini kolayladı. Tek tek köylere dolaşmaktan ziyade oraya gelen köylüleretestileri, çömlekleri satmaya başladılar.
Çine-Aydın yolu ise o zamanlar kaba taştandı. Şehitler Abidesi,Kozdibi Meydanı, Eski Dörtyol, Osman Yozgatlı Mahallesi ve Tellidede mezarlığışeklinde devam eden yol Çakırbeyli köyü üzerinden geçerdi. Söz konusu aile,kırk-elli kilometre yol yürürdü. Kolay değil bu, illa ki istirahat verilecek.Adnan Menderes’in çiftliğinde istirahat ederlerdi. Eşeklerin yükünü boşaltır;onları dinlendirip sularlardı. Çiftliğin Arap(zenci) uşakları onlarınkarınlarını doyurur ya da çiftlikte pişirilmiş ekmeklerden somun somun onlaraverirlerdi. Rahmetli Menderes’in ekmeğini çok yediler. Sadece bu aile değil, oyoldan her geçen oraya uğrardı muhakkak. O zamanlar o çiftliğin ucu bucağıyoktu.
Çine çayından ise karşıdan karşıya tahtadan gemilerle(sal)geçilirdi. Eşekler bazen inat eder, tahtadan gemiye binmek istemezlerdi. Eşekbu ya, geri kaçayım derken ya yükünü devirir ya da bir yere vururdu kimi zaman…Kırılan çömleklerden o aile çok zarar etmiştir.
Bir gün, aile testilerini bitirdikten sonra, baba Aydın’da pazaragidecek oldu. Eski doğum hastanesinin orada, istasyon yakınında (Bugünkü İlSağlık Müdürlüğü’nün yeri) eşekleri bir ağaca bağladı. Küçük kızına da ‘eşeklere göz-kulak ol, sakın bir yereayrılma diye!’iyice tembih etti. Bir müddet sonra bir yaz yağmuru başladı.Bardaktan boşanırcasına yağıyordu. Kız, bir yere sinemedi… Gelen-gidenleryardımcı da olmak istedi. İnsanlık vardı… Ama o yardımları reddetti… Babam‘bana bir yere ayrılma!’ diye uyardı dedi. Lastik ayakkabıları vıcık vıcıksuyla doldu. Sırılsıklam ıslanmıştı. Baba sonra çıktı geldi. Kızını yalnızbıraktığı için çok üzülmüştü.
Çinko tabaklar, alüminyum kaplar, paslanmaz çanaklar, çeliktencereler üretildi zamanla… Dolayısıyla çömlek ve testi satılmaz oldu. Testive çömlek ocakları tek tek kapandı. Son dönemlerde turizmin gelişmesine paralelolarak nostaljik eşya üretme amaçlı eski testi ocaklarının bazıları tekrar faaliyetegeçti. Bunlardan bir tanesi de Avrupa Birliği fonlarıyla tekrar kurulan Akçaovatesti ve çömlek ocaklarıdır.