Dün yağmur yaş altında , Efeler ilçemiz Zafer mahallesinde Salı pazarında gezerken pazarcılar kendi aralarında ülkenin gündeminde 1 numaraya oturan İstanbul seçimleri için hararetli konuşurken , kadının bir sözü aklımda kalmış yazımın başlığındaki.
Sokaklar iptal edilen İstanbul Büyükşehir seçimlerini konuşuyorlar.
Dün Salı pazarı hem soğuk hem de serin , adeta Mart ayı için söylenen “ Mayıs kapıdan baktırır , kazma kürek yaktırır “
Kimileri yine tekrarlanacak seçimi yine AKP’nin 7 Haziran 2015 tarihinde seçimlerde düşen oylarını arttırdığı 1 Kasım 2015 tarihinde yapılan genel seçimlerindeki gibi kazanacağını, kimileri ise bu kez daha büyük farkla İmamoğlu’nun ipi göğüsleyeceğini savunuyor.
İkinci tahmini savunanlar 31 Mart’ta Ekrem İmamoğlu’nun kazanamayacağını düşünerek 103.364 kişi Saadet Partisi’ne, 30.884 kişi DSP’ye, 22.268 kişi DP’ye, 67.521 kişi de diğer partilere ve bağımsızlara oy verdi. Şimdi bu 224 bin kişi de Ekrem İmamoğlu’nun tarafında olabileceği ve seçimi yine İmamoğlu’nun kazanabileceğini gündeme getirdi.
Demokrasi ile yönetildiğimiz 1923 den bu yana Türkiye perde arkasında nice askeri ve fiziki darbelerin yanısıra, örtülü müdahalelere de tanık olmuştur.
Bunlardan biri ve en acısı olan 27 Mayıs 1960 darbesi hemşehrimiz Adnan Menderes ‘in düzmece bir yargılama ile yaşamına son vermişti.
Darbe sonrası yargılamalarda , bebek-köpek davaları ile bilinen davalardan köpek davası bildiğimiz bir köpek için açılan davadır.
Düşünebiliyormusunuz, Afganistan kralı’nın hediye ettiği bir köpeğin akıbeti, yassıada da konu olacak kadar aşağılanan bu süreçte , Aydın’ı ilgilendiren kısmı da vardır.
Kısaca hediye edilen tazı cinsi köpeği Atatürk Orman Çiftliğine satarak parası ile bugün Ödemiş ilçesi Mursallı köyüne çeşme ve park yapımına harcanan paranın yanı sıra, Germencik ilçesi Dağyeniköy de, Galip Hoca lakaplı , Kuvvayı milli kahramanı Celal Bayar saklandığı bu köy’e de bir çeşme yaptırmıştı.
Kendisini 1919 -1922 yılları arasında Aydın dağlarında gezinen Celal bayar ,Cumhuriyet kurulduktan sonra, Cumhurreisi seçilince Dağyeniköy’e ve köylülere ahde vefasını ve minnet borcunu ödemek ister.köye sordurur,muhtar” çeşmemiz yok “ deyince,köy meydanına mermer anıt çeşme yaptırılır .Çeşme yapılıp bitirildiğinde açılışına kendisi gelememiş ancak Aydın valisi ve birkaç Milletvekili ile köye ilk defa gelen askeri bando eşliğinde görkemli bir açılış yapılır.
Köy halkı yıllardır bu Paşa çeşmesinin suyunu içmekte ve Bayar’a, çeşmenin kitabesinde yazdığı gibi,
BU KÖYÜN ÇEŞMESİNİ ARMAĞAN ETTİ BİZE, MÜBAREK SU GİBİ AKTI BAYAR GÖNLÜMÜZE
diyerek ruhunu şad eder ve rahmet okumağa hala bugün de devam eder.
1960 Askeri ihtilali sonucunda uydurma köpek- bebek davaları ile yargılanan Menderes
Hükümetinin Cumhurbaşkanı Celal BAYAR’ın , bugün Germencik İlçemizde Dağyeni köyünün meydanında görkemli bir anıt gibi köylülere buz gibi pınar suyuyla serinletiyor.
Tarihimizde ilk kez bir Cumhurbaşkanı’nın yargılandığı dava sonucunda suçlu görülen Celal Bayar Yassıada Mahkemesi tarafından 15.Eylül 1981 tarihinde idama mahkum edildi.Yaşı nedeniyle cezası daha sonra müebbet hapse çevrildi. Yassıada'dan Kayseri Bölge Cezaevi'ne nakledilen Bayar, 7 Kasım 1964'de rahatsızlığı nedeniyle serbest bırakılmıştı.
1883 yılında Bursa Umurbey köyünde doğan Celal Bayar , İlk ve orta öğrenimden sonra memuriyet yaşamına atıldı. Adalet, reji ve bankacılık alanında memuriyet görevlerinde bulundu. 1908 yılında İkinci Meşrutiyet'in ilânından sonra İttihat ve Terakki çalışmalarına katıldı. Bu cemiyetin İzmir Şubesi Genel Sekreterliğini yaptı. 12 Ocak 1920'de toplanan son Osmanlı Mebusan Meclisi'ne Saruhan Sancağı Milletvekili olarak katıldı. Millî Mücadele'nin başlaması ile birlikte Anadolu'ya geçerek bu hareketteki yerini aldı.
Millî Mücadele sırasında Batı Anadolu'da etkinlik gösterdi, "Galip Hoca" namı ile özellikle Bursa ve dolaylarında halkı düşmana karşı teşkilâtlandırdı.
Aydın’da 1920-1922 yılları arasında Kuvayı Milliye güçleri ile Efeleri işgal kuvvetlerine karşı ayaklandıran galip Hoca lakaplı BAYAR, Germencik Dağeğmir köyünü uzun zaman üs olarak kullandı.Köylüler Yunan işgalinden uzak dağda barınmasını sağlayarak köyde , kendisine bir ev tahsis ederek , barınmasını temin etmiş ve Aydın ve Sarayköy arasında tüm bölgeyi gezen Galip Hoca’nın ,Aydın’ın kurtuluşunda büyük emeği geçmiştir. Atatürk’ün de yakın çalışma arkadaşı olan Galip Hoca ,
Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşundaki çabalarında politikacı ve iktisatçı kimliği ile parladı. 1937'de Atatürk tarafından Türkiye Cumhuriyeti'nin 14. Başbakanı olarak tayin edildi ve ilk kabinesini kurdu. Daha sonra siyasî yaşamını İzmir Milletvekili olarak sürdürdü.
CHP'de arkadaşları ile 1945'de Dörtlü Takrir'i verinceye kadar görev aldı ve bu tarihte Adnan Menderes, Fuat Köprülü ve Refik Koraltan ile birlikte Demokrat Parti'yi kurdu ve başkanlığına getirildi. 14 Mayıs 1950 genel seçimlerinde genel başkanı bulunduğu Demokrat Partinin iktidarı büyük çoğunlukla kazanması ile 22 Mayıs 1950'de toplanan Türkiye Büyük Millet Meclisi Bayar'ı üçüncü kişi olarak Cumhurbaşkanlığına seçti.
KÖPEK DAVASININ İÇYÜZÜ
Bayar , 3. Cumhurbaşkanı iken yaptığı bir ziyaret sonrası, Afganistan Kralı, Bayar’a çok değerli "Afgan Tazısı" cinsi bir köpek hediye etmiştir.
Hayvana bir süre, devlet çiftliğinde bakılmış , daha sonra Celal Bayar bu köpeği Atatürk Orman Çiftliği hayvanat bahçesine 20.000 liraya sattırıp, bu parayla da galip Hoca olarak gezdiği dağlarda , kendini bağrına basan köylülere , ahde vefa borcunu ödemek üzere Ödemiş Mursallı köyü ve Germencik Dağyeni köyünde çeşme yaptırmıştır.
Ancak 1960 askeri ihtilali sonrasında Yassıada duruşmalarında , köpek davası olarak bilinen bu davada, 3. Cumhurbaşkanı Celâl Bayar ve dönemin Tarım Bakanı Nedim Ökmen'in nüfuz ve makamlarını suistimal ederek, kendi çıkarlarına bu satışı yaptıkları iddiası ile açılan davada ve komedi bir yargılamayla,mahkeme hakiminin de itirafıyla “ sizi buraya tıkan kuvvet böyle istiyor “ hükmüyle mahkûm olmuşlardır.
Oysa, Anayasaya göre, böyle bir suçtan dolayı Cumhurbaşkanı makamındaki bir şahsı cezalandırmak suçtur.
Bugün Başbakanların “örtülü ödeneklerin” hesabının sorulamayacağı gibi..!
Zira, geçerli kanun hükmüne göre, bir cumhurbaşkanı, ancak "vatana ihanet" suçuyla yargılanabilir.
Traji komik , Köpek davası 1960 yılının Ekim aylarında ulusal basında işte bu manşetlerle anılmıştı.
Bu olay Türkiye Cumhuriyeti tarihinde bir Cumhurbaşkanının yargılandığı ilk davadır.
1924 Anayasası'nın Cumhurbaşkanı ancak vatana ihanetten yargılanabilir maddesi mevcuttu.
Türk Ceza Kanununun 146. maddesinde ki vatana ihanet suçu , köpek davasında kullanılarak yargılanmasının ve tutukluğunun yolunu açılmıştır.
Bugün Dağyeni köyde hala Galip hoca’nın saklandığı Ev ayakta,
ve Yassıada da köpek davasına konu olan yaptırdığı anıt çeşme ise suyuyla köy meydanında köylüleri serinletmeğe devam ediyor.
Dağyeniköy ‘den Mehmet Aydın bugün 70 yaşında ama o günleri hala hatırlıyor.Anlattığına göre,
çeşmenin açılışının 1950 li yılların başında yıllarında yapıldığını ve çocuk yaşta iken Adnan Menderes ve Celal Bayar ‘ı köyün girişinde beyaz makam arabasıyla mezarlık yanında karşıladıklarını, köy’e kadar yaya yürüyerek çeşmeyi açtığını anlattı. Babalarından duyduklarına göre Galip Hoca takma adlı Celal BAYAR’ın köylerinde tek katlı hala ayakta duran evde aylarca kaldığını ve kendisine köylülerin yemek götürdüğünü anlatarak, Rahmetli Adnan Menderes ve Celal Bayar’ı köylüler olarak minnetle andıklarını belirtti.
SÖZÜN ÖZÜ :
BAŞKALARININ AYAK İZİNDEN YÜRÜYENLER KENDİ AYAK İZİNİ BIRAKAMAZLAR.
MEHMET ÖZÇAKIR
mehmetozcakir@hotmail.com
P.K:110 EFELER - AYDIN
GSM : 0.532.3722627