SAĞLIK

Sağlık Bakanlığından besin güvenliğinin sağlanması için 5 kural

Abone Ol

Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü yetkililerinden alınan bilgiye göre, yaz aylarında artan hava sıcaklığının etkisiyle besin zehirlenmeleriyle daha sık karşılaşılıyor.

Kusma, ishal, mide ağrısı, ateş ve genel halsizlik gibi belirtilerle kendini gösteren besin zehirlenmeleri, sıcak hava koşullarının bakteri ve diğer mikroorganizmaların hızla çoğalmasından kaynaklanıyor.

Genellikle hafif seyirli ve kısa süreli hastalıklar olmalarına karşın, zehirlenmeye yol açan besinle ve kişiyle ilişkili bazı faktörler, hastalığın zaman zaman daha ağır seyretmesine yol açabiliyor.

"Pişmiş besinlerle çiğ besinler ayrılmalı"

Besin zehirlenmesini önlemek için en etkili yol, gıdaları doğru şekilde hazırlamak ve saklamak olarak belirtiliyor.

Bakteriler besinlere hasta ya da taşıyıcı insan yoluyla bulaşabildiği gibi, temiz bir yiyeceğe besin olmayan ve bakteri içeren etmenlerden bakteri bulaşmasıyla geçen "çapraz bulaşma" adı verilen yolla da geçebiliyor.

Çapraz bulaşmaya, eller, araç gereçler, gıda doğrama tahtaları, mutfak tezgahları, mutfakta kullanılan bez ve süngerler, giysiler, öksürme, hapşırmadan kaynaklanan damlacıklar, bakteri bulaşmış ya da potansiyel riskli besinlerden sızan sıvılarla temas etmiş her türlü yüzey neden olabiliyor.

Besin güvenljiğini sağlamak için temizlik, pişmiş besinlerle çiğ besinlerin ayrılması, uygun pişirme, besinlerin uygun sıcaklıkta saklanması ve güvenilir ham madde ve su kullanımı başlıklarından oluşan 5 kurala uyulması gerekiyor.

Bu kapsamda, kişisel hijyenin yanı sıra kullanılan araç gereçlerin temizliği ve dezenfeksiyonu ile yiyecek üretilen tüm alanların temizliğine özen gösterilmesi isteniyor.

Çiğ et, kümes hayvanları ve deniz ürünlerinin, pişmiş ürünler ve salata gibi çiğ tüketilen diğer besinlerden ayrılması, çiğ besinlerin hazırlanmasında kullanılan bıçak ve kesim tahtalarının farklı olması, tüketime hazır besinlerle çiğ besinlerin birbirinden ayrılacak şekilde saklanması önem taşıyor.

Bozulma açısından potansiyel tehlikeli besinler olarak belirtilen et, süt, yumurta gibi besinlerden biyolojik tehlikelerin yok edilmesi için uygun sıcaklık ve sürede pişirilmesi gerektiği vurgulanıyor.

Patojenlerin çoğalmasını önlemek için besinlerin uygun ortam, süre ve sıcaklıklarda depolanması ve besinlerin hazırlanmasında temiz su kullanılması, güvenilir kaynaklardan taze ve sağlıklı besin seçilmesi, pastörize ve sterilize süt gibi güvenli hale getirilmiş ürünlerin tercih edilmesi gerektiği uyarısında bulunuyor.

Besinleri hazırlarken dikkat edilmesi gerekenler

Besinleri hazırlarken ve tüketirken sağlığın korunması için tüm taze meyve ve sebzeleri bol suda iyice yıkanması, çiğ ve pişmiş besinleri birbirinden ayrı hazırlama yüzeylerinde ve ayrı araç gereçlerle hazırlanması, hazırlama sırasında çiğ besinlerin pişmiş veya yarı hazır hale getirilmiş besinlerden uzak tutulması tavsiye ediliyor.

Çiğ besinlere dokunduktan sonra ellerin uygun şekilde iyice yıkanması, başta çiğ tavuk olmak üzere et, balıkla temas eden tüm yüzeylerin ve araç gereçlerin her kullanım sonrasında bol sıcak deterjanlı suyla yıkanarak dezenfekte edilmesi, et, süt, yumurta gibi potansiyel riskli besinlerin, hazırlık aşamasında buzdolabının dışında en fazla 2 saat bekletilmesi gerektiği belirtiliyor. 2 saatten fazla buzdolabı dışında kalan potansiyel riskli besinlerin tüketim için güvenli olmadığının altı çiziliyor.

Dondurulmuş besinlerin, buzdolabı sıcaklığında, orijinal ambalajı içinde akan soğuk su altında veya mikrodalga fırınlarda çözdürülmesi, bir kez çözdürülmüş besinlerin tekrar dondurulmaması ve terbiye edilmiş et ürünlerinin ağzı kapalı bir şekilde buzdolabında muhafaza edilmesi önerisinde bulunuyor.