Şehit Ressam Hasan Rıza Resim Atölyesi'nde derse giren öğrencileri, "Leyla" ve "Zilli" adını verdikleri tekir cinsi kediler ile "Zeytin", "Beagle" ve "Tarçın" adındaki köpekler karşılıyor.
Ressam adayları, tarihi fakülte binasında kedi ve köpekler eşliğinde ders işliyor, resim yapıyor.
Yerleşkede kulübeleri de olan kedi ve köpeklerin aşıları ve bakımları akademisyen ve öğrenciler tarafından yaptırılıyor. Öğrenciler, aldıkları mamalarla hayvanları besliyor.
"Kedi ve köpeklerimiz fakültemizin demirbaşı gibi oldu"
Güzel Sanatlar Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Melihat Tüzün, doğası, tarihi yapıları ve müzeleriyle ünlü Karaağaç Yerleşkesi'nin çok sayıda ziyaretçi çektiğini söyledi.
Yerleşkedeki kedi ve köpeklerden bazılarının bakımının fakültelerinde yapıldığını dile getiren Tüzün, "Kampüsün maskotları kedi ve köpeklerimiz fakültemizin demirbaşı gibi oldu. Can dostlarımız, öğrencilerimizin projelerinde de yer alıyor." dedi.
Resim Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kerim İşcanoğlu da sanat eğitiminin doğal bir eğitim olduğunu dile getirdi.
Ressam adaylarının doğal bir ortamda eğitim gördüğünü belirten İşcanoğlu, "Öğrenciler resim atölyesinde uzun süre kalabiliyor. Burada öğrencilerin istediği doğal ortamı oluşturduk. Ressam adaylarımız bu uzun sürelerde burada can dostlar ile motive oluyor." dedi.
Doç. Dr. Deniz Gökduman ise resim derslerinin 8 saatlik blok derslerden oluştuğunu anlattı.
Uzun süren derslerde öğrencilerin hayal ettiğini resmetmesi için duygusal rahatlık gerektiğini belirten Gökduman, "Hayvanlar insanların streslerini alır. Burada her gün misafirimiz olan kedi ve köpeklerimiz var. Atölyeye gelip giderler, biz onlara hiç karışmayız hatta bazı sahipli köpekler var Karaağaç'ta sanki öğrenciymiş gibi sabah gelip akşam evlerine giderler. Hayvanlarla iç içeyiz. Kediler, köpekler bir arada duruyor ve aralarında kavga olmuyor. Sanatın huzurunu onlarda yaşıyor." diye konuştu.
Resim Bölümü 2. sınıf öğrencisi Doğan Atalık da kedi ve köpeklerin atölyenin maskotu olduğunu ifade etti.