İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 13. Dairesi, Aydın 8. Asliye Ceza Mahkemesinin sanık S.G.Y hakkında dolandırıcılık yaptığı iddiasıyla verilen hükme karşı, avukatı tarafından yapılan istinaf başvurusunu inceledi.
Daire kararında, "fiilin dolandırıcılık sayılabilmesi için, fail tarafından mağduru aldatan hileli davranışların ortaya konulması" gerektiğine işaret etti.
Dolandırma durumunda, failin mağdurlara yapmayacağı bir işi yaptırması veya almayacakları bir kararı aldırması ve bu yolla kendisine veya bir başkasına haksız yarar sağlamasının gerektiğine de dikkati çekilen kararda, şöyle denildi:
"Piyasada sağladığı güvenle para toplayan, fakat kripto para almayan, kripto parayı almış gibi gösteren veya mağdura değil de kendisine alan ve bu şekilde hileli hareketlerle kandıran failin dolandırıcılık suçunu işlediğinin kabul edilebileceğini, sanıkların elinde, kontrolünde veya ticari faaliyetleri kapsamında olmaksızın kripto para satmış gibi göstermesi yani gerçek kayıtlarda olmadığı halde müştekilere gösterdiği kayıtta kripto para aldığına veya sattığını söylediği durumda, Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) 157. maddesinde tanımlanan 'dolandırıcılık' suçunun gerçekleştiğinden bahsedilebileceği, bu halde de aynı mağdurla yapılan birden fazla işlem nedeniyle kendi içinde TCK'nin 43/1. maddesi kapsamında zincirleme suç olarak değerlendirilip değerlendirilemeyeceğinin belirlenmesi gerekir."
Sanığın, gerçekte alışveriş yapmış ancak sonra kripto para kaybolmuşsa veya kripto paraları başka amaçla elden çıkartmışsa bu halde "güveni kötüye kullanma", "hırsızlık" gibi suçlardan bahsedilebileceği belirtilen kararda, şu ifadelere yer verildi:
"Dosyada mevcut bilirkişi raporlarında sanığın yüzde 1-5 komisyon karşılığı müştekilerden kripto para alımı için para toplayıp, topladığı paralar ile kripto para aldığının tespit edilmesi nedeniyle, sanıkların eylemlerinin TCK'nin 157/1 maddesinde düzenlenen 'dolandırıcılık' veya 155/2. maddesinde düzenlenen 'hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma' suçu kapsamında kalıp kalmadığının tespitinden sonra karar verilmesi gerekmesine rağmen yargılamaya devamla karar verilmiş olması kanuna aykırı olduğundan, istinaf istemleri yerinde görülmekle, CMK'nin 280/1 maddesi gereğince hükmün bozulmasına, sanığın başka suçtan tutuklu veya hükümlü olmadığı taktirde derhal salıverilmesine oy birliği ile karar verilmiştir."
Davanın geçmişi
Aydın'da, aralarında akademisyen ve doktorların da olduğu 27 kişi, kripto para borsasında yüksek kar vadederek kendilerini dolandırdığını öne sürdükleri S.G.Y'den şikayetçi olmuştu. S.G.Y, düzenlenen operasyonda 8 Kasım 2019'da Bursa'da yakalanmıştı. Tutuklanan S.G.Y, daha sonra serbest bırakılmıştı.
Savcılık, S.G.Y'nin kocası O.Y'nin de ifadesine başvurmuştu. Şüphelilerin piyasadan yaklaşık 3 milyon lira topladığı öne sürülmüştü.
Şüphelilerin hileli davranışlarla müştekileri aldatıp menfaat temin ederek dolandırıcılık suçunu işlediklerinin sabit olduğu savunulan iddianamede, her 2 şüpheli için de ayrı ayrı 27 kez, 1'er yıldan 5 yıla kadar olmak üzere toplam 135'er yıla kadar hapis cezası istenmişti.
Aydın 8. Asliye Ceza Mahkemesi, S.G.Y'ye, her bir müşteki için ayrı ayrı dolandırıcılık suçundan toplam 81 yıl hapis cezası vererek tutuklanmasına hükmetmiş, sanığa ayrıca 394 bin 200 lira da para cezası verilmişti.
Sanığın eşi O.Y. ise hakkındaki suçlamalardan beraat etmişti.