Merhum Adnan Menderes'in 2011'de vefat eden oğlu, siyasetçi Aydın Menderes'in Demokrat Parti Genel Başkanlığı yaptığı dönemde 2 yıl özel kalem müdürü olarak görev alan Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi Öğretim Görevlisi Prof. Dr. Serhan Yücel, Aydın Menderes'in vefatının 13'üncü yılı dolayısıyla AA muhabirine açıklamalarda bulundu.
Yücel, 1992 yılında çıkartılan kanunla, kapatılan partilerin açılmasına imkan sağlandığını ve Demokrat Parti'nin tekrar açıldığını, o dönemki Anavatan Partisi ve Doğru Yol Partisi'nin siyaseten bir araya gelebilmesi için Aydın Menderes isminin öne çıktığını anımsattı.
Menderes'in, Demokrat Parti'nin tekrardan açılmasına önce karşı çıktığını ve sıcak bakmadığını aktaran Yücel, buna karşın partiye gelen çok sayıda mektubun "Demokrat Parti Genel Başkanı Aydın Menderes'e" şeklinde gönderildiğini dile getirdi.
Prof. Dr. Yücel, Menderes'in, kurucusu olduğu Büyük Değişim Partisi'nden ayrıldığını ve kongreyi kazanarak Demokrat Parti Genel Başkanı olduğunu hatırlatarak, "Menderes'le Demokrat Parti isimleri, 1960 darbesinden sonra, 34 yıl sonra tekrar bir araya gelmiş oldu." dedi.
Aydın Menderes'in doğduğu yıl Demokrat Parti'nin kurulduğunu ve 4 yaşındayken babasının Başbakan olduğunu söyleyen Yücel, Menderes'in, siyasetin yoğun konuşulduğu, bürokrasiyle iç içe bir evde büyüdüğünü anlattı.
Yücel, siyasetçilerin çocuklarının da siyasetle ilgilenmesinin gayet normal olduğunu ama Aydın Menderes'in, babasının Adnan Menderes olmaması durumunda da siyasetçi olacağını dile getirerek, "Aydın Menderes'te, belki babasından da çok bir siyasetçi hamuru vardı." ifadesini kullandı.
Aydın Menderes'in 27 Mayıs 1960 darbesinin ardından, 14 yaşındayken Ankara'ya geldiğini, belirten Yücel, sözlerini şöyle sürdürdü:
"17 Eylül 1961'de, 15 yaşındayken de babası Adnan Menderes idam edildi. 15 yaşında bir çocuğun babasının idam edilmesi, dehşete düşürecek bir olay. 9 gün sonra eve birileri geliyor ve babasının idam edilirken giydiği gömleğini ve idamda kullanılan ipi teslim ediyorlar. Kapıyı açan Aydın Bey. Buna demir olsa dayanmaz. Yine 1961'de, icra yoluyla, idamda kullanılan ipin, gömleğin, son gün yediği yemeğin, idam ve celladın ücreti isteniyor, icraya konuyor. Aydın Bey, babasının idam fotoğraflarının yayımlanmasından çok rahatsızlık duyardı. Bunların üzerinden siyaset yapmayı ve söz söylemeyi doğru bulmazdı."