TÜRK TARIMININ İKLİM DEĞİŞİKLİĞİNE UYUMU

Abone Ol

“Ülkemiz iklim değişikliği açısından yeryüzündeki en duyarlı ve etkilenebilir bölgelerden birinde yer almaktadır. Bunun ötesinde topraklarımızda yapılan tarımın binlerce yıla uzanan geçmişi toprakta yorgunluk ve kısmi besin değer kaybını da beraberinde getirmektedir. Yağış ve hidroloji, sıcaklık, büyüme mevsiminin uzunluğu ve aşırı hava olaylarının sıklığındaki değişiklikler ülkemizi iklimle ilgili etkilerle başa çıkmaya hazırlama konusunda önemli zorluklarla karşı karşıya bırakmaktadır.

Tarımdaki sınırlı ekonomik kaynaklar ve altyapı, ülke genelinde gelişmeye muhtaç tarımsal teknoloji seviyeleri, bilgiye erişimin kısıtlı olması ve uluslararası kaynaklara erişimin karışıklığı kilit zorluklar arasında yer almaktadır. İklim değişikliğine uyum stratejileri bu sorunun oluşturacağı problemlerle mücadeleye başlamış olan ülkemiz gibi devletlerin öncelikli planlamasının içinde yer almak zorundadır. Örneğin; herhangi bir uyum çalışması yapılmadığı veya verimi artıcı tedbir alınmadığı takdirde mısır, pirinç ve buğday gibi başlıca besin kaynaklarının veriminde önemli sayılabilecek oranlarda azalmalar olabilecektir. Küresel sıcaklık artışlarının verim üzerindeki etkisini inceleyen simülasyon sonuçları, özellikle 3,5 °C ve üzerindeki bir artışın en çok mısır ve buğdayda verim azalmasına neden olabileceğine işaret etmektedir

İklim değişikliğinin getirdiği sorunlara uyum sağlamaya yönelik aşağıdaki ana uyum kategorilerini tanımlayabiliriz:
* Ekim ve hasat zamanındaki takvimsel ve mevsimsel değişiklikler;
* Tarımda kullanılabilecek farklı çeşit veya türler;
* Su temini ve sulama sistemindeki değişiklikler;
* Diğer girdilerdeki değişiklikler (gübre, toprak işleme yöntemleri gibi arazi işlemleri);
* Yeni mahsul çeşitleri;
* Orman yangını yönetimi, tarımsal ormancılığın teşviki, uygun türler ve planlı ormancılık uygulamalarıyla uyumlu yönetim.
Bu uyum kategorilerinin bir kısmı çiftçilerin/üreticilerin kendiliğinden uygulayabilecekleri önlemleri içerseler de büyük bir kısmı kamu, özel sektör ve akademik çalışmaların ortaklığı ile faydalı olabilecek uyum kategorileridir. Bu kategorilerdeki uyum çalışmalarının başarıyla gerçekleştirilebilmesi için aşağıdaki çalışmaların yapılması gerekir:

* Gıda güvenliği riskinin azaltılmasına öncelik verilmesi;
* Günümüzde en kolay zarar görebilecek unsurların belirlenmesi;
* Tarımsal araştırma önceliklerinin risklere uygun biçimde ayarlanması;
* Genetik kaynakların ve fikri mülkiyet haklarının korunması;
* Tarımsal yayım ve iletişim sistemlerinin güçlendirilmesi;
* Emtia ve ticaret politikasının düzenlenmesi;
* Ziraat bağlamında genel bilginin ve özel eğitim ve öğretimin artırılması;
* Ağaçların ve ormanların (mikro) iklimsel ve çevresel faydalarının belirlenmesi ve tanıtılması.

Alıntı:Tarım-İş Sendikası,İklim Değişikliği Ve Tarım Dünyasının  Geleceği.