TÜRK TARIMININ GENEL SORUNLARINA KISA BİR BAKIŞ

Abone Ol

Dünya çiftçisinin en değerli varlıkları, toprak, su, orman, hayvandır. Bu değerler hiç şüphesiz ki Türk çiftçisi için de geçerlidir.

Türk devletinin özellikle son 25 yılda korumaya aldığını ilan ettiği ancak korumadığı, tarıma ait değerlerin başında tarım toprakları gelmektedir. Yine son 25 yıl içerisinde tarım topraklarından Trakya büyüklüğünde bir alan “torpilli” sektörlere hediye ve hibe edilmiştir.

Bu sektörler içerisinde tarım topraklarına tasallut edenlerin önde gelenleri,maden,enerji,turizm,şehircilik ve müteahhitlik sektörleridir.

Yukarda vurguladığımız gibi ülkemizde tarım arazilerinin önemli sorunlarının başında, hiçbir toprak sınıflandırması kaygısı taşımadan, tüm verimli tarım arazilerinin tarım dışında kullanılması, gelmektedir.

Bunun yanında tarım işletmelerinin büyük çoğunluğunun verimli bir üretim yapmayı engelleyecek biçimde küçük ve dağınık işletmeler halinde olması ayrı bir sorundur.

Ağır aksak işleyen toprak reformu marifeti ile düzenlenmeye çalışılsa da mevcut arazi parsellerinin düzgün şekillerde olmayışı teknoloji kullanımı, verimlilik ve işgücü tasarrufu ve maliyetler açısından Türk çiftçisine kazançtan çok yük olmaktadır.

5403 sayılı Tarım Arazilerinin korunması ile ilgili yasa kısmî bir düzenleme getirse de tarım arazilerin miras yolu ile parçalanması hala sürmektedir.Küçük araziden ailesini geçindiremeyen üretici çareyi araziyi satmakta bulmaktadır.

Bu sorunları üreticinin sosyo-ekonomik durumu, tarım sektöründeki girdilerin ve üretim maliyetlerinin yüksek olması, kırsal alandan kente göç, üretici yaş ortalamasının 60’a dayanması gibi ana sorunlar hala sürmekte ve etkileri hızla tırmanmaktadır. Genç çiftçi sayısı ve oranı hızla düşmektedir.

Tarım toprakları açısından kentleşme, önemli bir sorun olarak karşımızda durmaktadır.İnşaat ve müteahhitlik sektörünün gözü tarım topraklarından başka çevreyi görmemektedir

Genel olarak tarım arazilerinin diğer sektörler tarafından-yasal olarak, sözde engellenmesine rağmen- amaç dışı kullanımları takip etmektedir.

Mevcut durum: ülke toprakları üzerinde yapılacak tarımsal uygulamalara yönelik geliştirilecek politikaları oluşturulması, planlamaların yapılmasını zorunlu kılmaktadır.

Bilimsel,faydacı,doğru yatırım ve stratejik ve yapısal bozukluları giderecek planlamalar yapılabilmesi için konumsal, niteliksel ve niceliksel özellikleri içeren bir toprak veri tabanına ihtiyaç olduğunu göstermektedir.

Kısacası Türk tarım topraklarının korunması, geliştirilmesi büyük bir sorun olarak ortada beklemektedir.

Bu sorunu kim giderecek?

Liyakatsiz ve duyarsız bazı üst düzey bürokrasi mi? Bazı politikacılar mı? Ziraat Odalarına ve Türk çiftçisine operasyon üstüne operasyon düzenleyen bazı eski Tarım Bakanları mı?