Türk Tabipler Birliği (TTB) ve Ege Bölgesi Tabip Odaları, Türkiye’yi sarsan yenidoğan çetesi skandalına ilişkin Aydın Tabip Odası ev sahipliğinde bir basın açıklaması düzenledi. İstanbul’da 112 Acil Çağrı Merkezi çalışanları ve özel hastanelerle işbirliği yapan bir çetenin, yenidoğan acil vakalarını tıbbi gereklilik olmaksızın belirli özel hastanelerin yoğun bakım ünitelerine yönlendirerek haksız kazanç sağladığı ve bazı bebeklerin bu süreçte hayatını kaybettiği iddiaları üzerine başlatılan soruşturma, kamuoyunda büyük yankı uyandırdı.
Türk Tabipler Birliği ve Ege Bölgesi Tabip Odaları, Aydın’da düzenledikleri basın toplantısında, İstanbul’da yaşanan olayın detaylarını paylaşarak sert açıklamalarda bulundular. Açıklama yapan TTB Başkanı Alpay Azap, olaya karışan kişilerin sadece birkaç sağlık çalışanı değil, sağlık sisteminin çöküşünün bir sonucu olduğunu vurguladı. “Bu olay, sadece birkaç vicdan ve ahlak yoksunu sağlık çalışanı ve hastane yöneticisinin suça karışması değil, yıllardır uygulanan Sağlıkta Dönüşüm Programı’nın iflas ettiğinin en net göstergesidir” ifadelerini kullanan TTB yetkilileri, bu süreçte kamu yetkililerinin de ihmal sorumluluğunu taşıdığını belirtti.
İSTANBUL TABİP ODASI RESEN SORUŞTURMA BAŞLATTI
TTB, İstanbul'da 112 Acil Çağrı Merkezi çalışanlarıyla işbirliği yapan çetenin, bebek acil hastalarını özel hastanelerin yenidoğan ünitelerine yönlendirdiği ve bu süreçte hem Sosyal Güvenlik Kurumu'ndan hem de ailelerden haksız gelir elde ettiğini, bu ihmallerin bazı bebeklerin ölümüne neden olduğunu ifade etti. TTB Merkez Konseyi, İstanbul Tabip Odası’nın da olayla ilgili resen soruşturma başlattığını duyurdu.
“KAMU OTORİTESİ DENETİM GÖREVİNİ YERİNE GETİRMEDİ”
Olayın kamuoyunda yarattığı infialin ardından, yenidoğan yoğun bakım hizmetini çeteye taşeron usulüyle devreden 10 özel hastanenin ruhsatlarının iptal edilmesiyle ilgili de konuşan Başkan Azap, “Denetim görevini yerine getirmeyen kamu otoritesi, kendi hatasını telafi etmek için hastaneleri kapatırken, olayla hiç ilgisi olmayan sağlık çalışanlarını işsiz bırakmıştır” ifadelerini kullandı. TTB, özveriyle çalışan sağlık çalışanlarının bu tür olaylarla gölgelenmemesi gerektiğini, halkın sağlığını korumaya yönelik çalışmaların her koşulda süreceğini vurguladı.
“SAĞLIKTA DÖNÜŞÜM PROGRAMI, SAĞLIK SİSTEMİNİ ÇÖKERTMİŞTİR”
TTB Başkanı Azap, bu olayın Sağlıkta Dönüşüm Programı’nın bir yansıması olduğunu belirterek, programın hastaneleri ticarethane, hastaları ise müşteri haline getirdiğini söyledi. Sağlıkta Dönüşüm Programı'nın iflas ettiğini ve halkın sağlığına zarar verdiğini belirten TTB, programın derhal sona erdirilmesi gerektiğini açıkladı. Açıklamada şu ifadeler kullanıldı: “Sağlık hizmetini sıradanlaştıran, hastaneleri piyasa kurallarına teslim eden Sağlıkta Dönüşüm Programı sağlık sistemimizi çökertmiştir.”
Alpay Azap, olayın sadece birkaç kişinin suistimali olarak görülmemesi gerektiğini, Türkiye’de yıllardır uygulanan sağlık politikalarının sağlık sistemini çökerttiğini ve halk sağlığını riske attığını dile getirdi. Kamu kaynaklarının bir avuç insanın çıkarına kullanılmaması gerektiğini vurgulayan TTB, kapatılan özel hastanelerin kamuya devredilmesi gerektiğini savundu.
“HALKIN SAĞLIĞI PİYASANIN İNSAFINA BIRAKILMAMALIDIR”
Türk Tabipler Birliği, açıklamasında halkın eşit, ulaşılabilir, ücretsiz ve nitelikli sağlık hizmetine erişim hakkının savunulması gerektiğini belirterek, yetkilileri koruyucu hekimliğin güçlendirildiği ve sağlık çalışanlarının güvenli koşullarda çalıştığı bir sağlık sistemine geçmeye çağırdı. “Halkın sağlığı piyasanın insafına bırakılmamalıdır” diyen TTB yetkilileri, yaşanan skandalın ardından gereken tüm yasal adımların takipçisi olacaklarını ifade ettiler.
TTB, İstanbul'da yaşanan bu olayın, sağlık sistemine büyük zarar verdiğini ve sorumluların adalet önünde hesap vermesi gerektiğini vurguladı.
Basın açıklamasında Aydın Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Osman Nuri Aydın, Balıkesir Tabip Odası, Denizli Tabip Odası, İzmir Tabip Odası, Manisa Tabip Odası Muğla Tabip Odası ve Antalya Tabip Odası temsilcileri de yer aldı.