Tarım BAĞ-KUR’luların ödemiş olduğu 9 bin gün prim diğer sigortalılarla eşitlenmeli, ödeme gün sayısı 7 bin 200 güne düşürülmelidir.
EYT kapsamına tarım BAĞ-KUR’lular da dâhil edilerek prim gün sayıları diğer sigortalılıklarla eşitlenmelidir.
SGK primlerinin 2008 yılında olduğu gibi prim ödeme gün sayısı 15 güne düşürülmeli, 30 gün ödüyormuş gibi sayılmalıdır.
Muafiyette geçen süreler çiftçilerimizin çalışma gün sayısına eklenmeli ve borçlanma imkânı sağlanmalıdır.
Sattıkları ürünlerden kesilen tarım BAĞ-KUR prim kesintisinden dolayı geriye yönelik borçlanmaların da dâhil edildiği bir yapılandırmaya zaruret vardır.
Sosyal Güvenlik Sisteminde Kadın çiftçilere pozitif ayrımcılık yapılmalı, tarımda çalışan kadınlar, sigortalı olmadan önce gerçekleşen doğum nedeniyle, hizmet borçlanması yapabilmelidir.
Genç çiftçilerin tarım BAĞ-KUR primleri devlet tarafından karşılanmalıdır.
SGK borcu bulunmayan çiftçilerimize verilen yüzde 5 hazine teşvik prim oranı arttırılmalıdır.
IPARD desteklerinden Ziraat Odalarımızın faydalanması sağlanmalıdır.
Köy bazlı olarak uygulanan kuraklık verim sigortasında tüm ürünlerde parsel bazına geçilmeli, tüm ürünler ve riskler kapsama alınmalıdır.
Sonuç olarak;
“2023 yılında hava şartlarının iyi gitmesiyle bitkisel üretimde artış yaşandı.
Çiftçilerimiz zor şartlara rağmen üretimini sürdürdü ve ülkemiz ekonomisine katkı sağladı.
Başta girdilerin pahalılığı ve pazarlama sorunları olmak üzere çözülmesi gereken sorunlarımız bulunuyor.
Bu sorunlar çözülür ve yeterli destek verilirse çiftçilerimiz üretimden kopmaz, 2024 yılında ve sonraki yıllarda üretimde sıkıntı yaşamayız.
Tüm halkımıza ve çiftçilerimize doğal afetlerden uzak, bereketli, üretilen ürünlerin değerinde pazarlandığı, bereketin çiftçi refahına yansıdığı, sorunsuz bir yıl temenni ediyorum.”
Kaynak: TZOB