Tarımsal pazarlama sadece çiftçi için değil aynı zamanda ülke ekonomisi için- her ne kadar devlet enerji ve madeni öncelikli sektör kabul etse de- kamu yararında öncelikli sektör olan tarımın faaliyet alanlarından en önemlisidir.
Tarımsal pazarlama, sadece verimliliği ve tüketimi artırmak için değil, aynı zamanda ekonomik büyümeyi hızlandırmak için de önemlidir ve tarımsal gelişmenin en güçlü çarpanı olarak adlandırılmaktadır. Tarımsal pazarlama sistemi, tarım ve tarım dışı sektörler arasında bir kanal oluşturmakta
Tarımsal pazarlamanın önemini daha iyi kavramak için rakamlara başvurmamız gerekmektedir.
Tarımsal üretim, pazarlama sürecinin evrensel ve milli büyüklüğü ne kadardır?
Tüm dünyada 2020 yılında, tarım arazilerinin kullanımı 4,74 milyar hektara ulaşırken, toplam küresel tarımsal üretimin değeri 4 trilyon $’a yaklaşmıştır (Wunsch, 2022a).
Tarım ürünü ihracatında 1.ligde yer alan takımların ihracat değerlerini ele alalım:
ABD’nin tarım ürünleri ihracatı 2020 yılında 147,9 milyar $’dır. Bir sonraki en büyük tarım ürünleri ihracatçısı ise Hollanda olmuştur. Brezilya, Çin ve Almanya sırasıyla 85, 79,5 ve 67 milyar ABD $ değerinde tarım ürünleri ihraç etmiştir (Wunsch, 2022).
İhracatta 2. Ligde yer Türkiye, tarım ekonomisi açısından Avrupa'nın ikinci, dünyanın dokuzuncu büyük ülkesidir; OECD ülkeleri arasında en büyük 2. tarım ekonomisine sahiptir. Türkiye’de 23,2 milyon hektar tarım arazisi ve 5,1 milyon hektar ekilebilir arazi bulunmaktadır.
Toplam tarım ürünleri ihracatı, ise sahip olduğu tarım varlıkları ile kıyaslandığında çok küçük bir hacme sahiptir. Bu da yine 2020 yılı rakamları ile yaklaşık 17.7 milyar $, ithalatı ise 12.7 milyar $’dır. Tarımsal GSYİH ise yaklaşık 43,2 milyar $’dır.
Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) verilerinden derlediği bilgilere göre, Türkiye'nin tarım ihracatı ancak,2023'te bir önceki yıla göre yüzde 2,8 artışla 35 milyar 164 milyon 253 bin dolara yükselerek rekor seviyeye ulaşabilmiştir.
Bu derece düşük ihracatın gerçekleşmesinin ana nedeni ihracat ürünleri seçimi, ihracat kalemleri, hedefleri, teknikleri,bir türlü oluşturulamayan stratejiler ve piyasa araştırmaları konusunda aciz kaldığımız planlama ve profesyonellik dışı faaliyetlerdir.
Üreticiler için ise pazarlama zorlukları başlı başına bir sorundur.
“Tarımsal pazarlama, düzensiz hava koşulları, zayıf altyapı, yetersiz hükümet destekleri, aşırı aracı varlığı, daralan arazi alanı, azalan su kaynakları, verimsizlik, fiyat manipülasyonları, kimyasal madde artıkları ve zararlı parazitler gibi sorunlarla karşı karşıyadır. Bununla birlikte, çiftçiler ve küçük işletmelerin, yüksek değerli tarımsal ürünlerin gerektirdiği sermaye, gelişmiş teknolojiler ve kaliteli girdilere ulaşımındaki zorluklar, tarımsal üretimin yüksek maliyetleri ve düşük kârları, iklim değişikliği, ürün arzındaki mevsimsel düzensizlikler ve düzensiz arz nedeniyle ürün fiyatlarındaki dalgalanmalar da tarımsal pazarlamada üstesinden gelinmesi gereken diğer zorluklardır.”
Tarımda ihracatçı ve bu alanda gelişmiş ülkeler gıda ve tarım pazarları alanlarında tüketicilerin seçeneklerini genişletmekte ve çiftçilerinin üretimine katkıda bulunmak için milli politikalar oluşturmuş destekler yaratmışlardır.