“Niye” sorusunun ilk cevabı devlettir, hükümetlerdir, bürokrasidir, politikacılardır.
Çünkü tarım politikalarını bu güçler belirlemektedir.
Devletin tarım politikaları tarım sektörünün durumunu belirler. Hükümetler, tarım politikalarını devlet politikası haline getirip uygularlar. Bürokrasi, hükümetlerin yasa, genelge ve yönetmeliklerini uygular. Politikacılar tarımın çıkarları için yönetilmesini sağlarlar.
Gerçekte ise üreticinin yoksul veya varlıklı olmasının nedeni bu kesimlerin “tercih” leridir.Bu kesimmler işlerini “yürütmek” için sektörler arasında öncelik sıralaması yaparlar
Ülkemizde devletin tarımı göz ardı ederek diğer sektörlere ağırlık vermesi, tarımı geri plana itmeleri 1980’li yıllarda başlar. Bunun da başlıca nedenleri;
Neo politik, liberal ekonomi politikalarından yana olmaları;
Tarım sektörünün kedilerine yeterli rantı sağlamaması;
Çiftçinin en öneli varlığı olan tarım arazilerinin kolay ele geçirilmesi;
Diğer sektörlerin lobi faaliyetleri açısından güçleri ve tarıma karşı hep galip olmalar;
Türk çiftçisinin siyasal birlikteliğini sağlayamaması;
Türk çiftçisinin “kaderci” anlayışı;
“1980’li yılların başında, tüm dünyada en genel anlamda “Keynesyen”olarak tanımlanabilecek, devletin üretim ve istihdamın (dolayısıyla ücretlerin de) önemli bir kısmını kontrol ettiği ekonomik modeller hızla terk ediliyordu.
Bu modelin yerine dış ticaret ve finansa tam serbestlik tanınanmakta piyasanın işleyişinin özgürlük ve dokunulmazlığının hakim kılındığı neoliberal modele geçilmekteydi. Türkiye’deki ise 24 Ocak kararları ile yeni sürecin içinde yer aldı.