TARIM HAVZALARI PLANLAMASININ DURUMU

Abone Ol

2009 yılında Tarım Bakanlığı,iyi niyetli ve doğru uygulandığı zaman yararlı olabilecek bir projeyi hayata geçirdi.

Bakanlık görevlileri bu projenin başarılı olabilmesi milyonarca Lira para ve yüzbinlerce saat zaman harcadılar.

Tarım havzaları projesinde birim alandan elde edilen verim ve kaliteyi artırmak, ülke genelinde üretim planlaması yapmak ana hedef idi.

Bu model ile: tarımsal üretimin ve tarımsal ürünlerin ürüne uygun alanlarda yapılarak yoğunlaşması, desteklenmesi, örgütlenmesi, ihtisaslaşması, entegre bir şekilde yürütülmesi ve bu ürünlerin tarım envanterinin hazırlanması hedeflenmekteydi.

Projenin hayata geçirilmesi için190 havza birleştirilmiş ve 30 tarım havzası ilan edilmiştir. İlk aşamada da arz eksikliği bulunan, ekonomik değeri yüksek 17 temel ürünün (hububat, baklagil, yağlı tohumlu bitkiler, zeytin, çay) destekleme kapsamına alınması ve yoğun üretiminin sağlanması hedeflenmiştir.

Bu sistem üreticiye ve Türk tarımına ,

· Hangi ürünün havzasında destekleneceğini bilmesi,

· Destekleme tutarı konusunda üretime karar vermeden önce bilgi sahibi olması,

· Arz fazlasından kaynaklanan fiyat dalgalanmalarından en az düzeyde etkilenmesi,

· Üretimde kullandığı mazotun bedelinin yarısını destekleme olarak alması,

· Destekleme başvurusunda bürokratik işlemlerinin en alt düzeye indirilmesi gibi yararlar sağlaması amaçlanmaktaydı.

Ancak geçen zaman içerisinde bu hedeflere ulaşılamadığını, amaçların gerçekleştirilemediği görmekteyiz.

Bunun da nedeni, Finans birikimi olmayan Türk çiftçisi bu projeyi verilecek desteklerden yararlanmak ve yıllar boyu uğradığı zararı az da olsa giderebilmek amacı ile katıldı. Ancak verilen ürün desteklerinin “komik” rakamlarda kalması üreticinin üretim çeşidi tercihini geleneksel ürünlerinden yana yaptığı görüldü.

Destekleme tutarlarının son yıllarda dönem kaybedildikten sonra açıklanması ve ödemelerinin çok geç yapılması ve seçimlere endeksli tarihler belirlenerek yapılması üreticinin havza bazlı projeye uygun değil bir yol önceki ürün fiyatlarına göre ekim-dikim yapmasına yol açtı.

Türk Ticaret Kanunu hükümlerinin üretici ve üretici kooperatiflerinin aleyhine olması,aracı,tefeci,pazarcı,market,tüccar ihracatçı gibi doğrudan tarımsal üretimde bulunmayan aracıların TTK ile fazlası ile korunması Türk çiftçisinin Tarım Havzaları projesi paralelinde üretim yapmasına engel oldu.

Projede ve Hükümet programlarında yer almasın rağmen üreticinin üretimde kullandığı mazotun bedelinin yarısını destekleme kararının uygulanmaması veya eksik-geç uygulanması ayrı bir diğer nedendir.

Tarım havzaları ile ilgili projede bürokratik işlem çokluğu üreticiyi bezdirmiştir.

Hükümetlerin tarımdan çok tarıma rakip olan ve tarım topraklarına göz dikmiş olan maden,enerji,şehircilik,turizm,ulaştırma,sanayi gibi sektörlere pozitif yaklaşırken,bu sektörlerin tarı topraklarını elde etme faaliyetlerine destek çıkası üreticiyi üretimden uzaklaştırmıştır.